Hangi branştan bahsedersek bahsedelim Galatasaray’ın Fenerbahçe’den çektiğini kimse çekmemiştir. Basketbol ve voleybol maçlarında kazanılan maçlar ve kupalar yetmezmiş gibi birde futbol takımımız şampiyonluk potasına girdi. Şimdi Galatasaray’lılar çekinmesinde kim çekinsin? Son maç Kadıköyde…
Derbi oldukça heyecanlıydı. Fenerbahçe maça iyi başladı ve golü çok erken buldu. Alex De Souza hiçbir şey yapmadı desek bile bir asist yaptı. Alex sahaya piknik yapmaya gelse yine de bir asist yapardı. Pozisyon hazırlanış bakımından güzeldi. Ziegler, kaptandan gelen bu ikramı iyi kullanarak gerçek Fenerbahçeli oldu. Golün ardından net bir gol pozisyonundan daha yararlanamayan Fenerbahçe bu dakikadan sonra geriye yaslandı. Benim hiç tasvip etmediğim bu durum Fenerbahçe’de bir taktik anlayışına döndü. Bu taktiği uygularken Alex, Stoch ve Dia olmalı. Bunların aynı anda olmadığı sürece bu taktik çok etkili olmadığı gibi kendi kalesinde rakibe fazlaca pozisyon vermekten kurtulamazsın. Dediğimiz gibi de oldu ve Galatasaray çok pozisyon buldu. Necati, Elmander, Emre ile gol girişimlerinden sonuç alamadı. Elbette kaleci Volkan harika bir performans sergiledi. Tek kelime ile görevini muhteşem yaptı. Maçın kahramanıydı.
Maçın genelinde Galatasaray daha iyi oynadı. Çok gol pozisyonuna girdi. Bu gol pozisyonlarından yararlanamayınca da ATAMAYANA ATARLAR diyen Stoch girdiği pozisyonu gole çevirdi ve takımının bu önemli maçta 3 puan almasını sağladı. Galatasaraylıları en çok üzen olay ise çok iyi oynadıkları karşılaşmadan puan alamamaları oldu. Bu durum Fenerbahçe camiasını ise fazlaca sevindirdi çünkü oynamadan da kazanmanın nasıl bir durum olduğunu gösterdiler.
Son dört hafta oldukça heyecanlı geçecek. Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki 2 puanlık fark son haftaya kadar bozulabilir. Bu düğümü Beşiktaş ya da Trabzonspor bozabilir. Puan farkı açılabilir ya da Fenerbahçe öne geçebilir. Önümüzdeki 3 hafta oldukça kritik. Son maça kalmadan düğüm çözülebilir. Şampiyonluk son maça kalırsa eğer Fenerbahçe son maçı alır ve şampiyon olur.
Türk Telekom Arena’da oynanan karşılaşmada Galatasaray taraftarını tebrik etmeden geçemeyeceğim.
Küfür edilmediğini duydum.
Televizyon ekranlarından da şahit olmadım.
Sahaya yabancı madde atılmadı.
Fatih Terim
oldukça mütevazi bir davranış sergiledi. Hatta sakatlanan Sow’un
durumunu sormaya bile geldi. Maç içerisinde oyuncuların birbirleri
ile olan münasebetleri de çok iyiydi. Ezeli rekabet, ebedi
dostluk sloganları ile bütünleşen bir karşılaşmaydı.
İnşallah Şükrü Saraçoğlu stadında da aynı şekilde centilmence bir
karşılaşma izleriz.
Son olarak belirtmeliyim ki Fenerbahçe ne yapsa göze batıyor. Sahada bulunan tüm oyuncuların küfürlerini televizyon ekranından bile net bir şekilde anlayabiliyoruz. Emre ırkçılıktan değil hakaretten ceza almış. Eğer ortada ırkçılık yoksa neden Zokora yalan beyanda bulunmaktan ceza almadı? Mehmet Topuz galibiyet sonrası sevincini Kangal taklidi yaparak kutluyor, Melo taklit edildi ceza alacak mı diye konuşuluyor. Stoch sevincini rakip formasını şortunun bel kısmına takarak seviniyor. Rakibe saygısızlık adı altında gündeme geliyor. Bunlarla ne kadar uğraşırsanız uğraşın. Bu birliktelik bozulmayacak. Çifte standardın kralını yapsalar Fenerbahçe’yi yıkamayacaklar. Hatırlarsanız yasa değiştiğinde bas bas bağırıyorlardı. Aziz Yıldırım’ı kurtarma yasası diye. Kimler kurtarılmaya çalışılıyor gördünüz mü? Kimleri dava dışında bırakmak, unutturmak isteniyor anladınız mı? Fenerbahçe sahada ve saha dışında ne yapsa birileri gündem oluşturup üç beş çakal’ın ağzına laf veriyorlar. Bu camia dimdik ayakta. Bunu böyle bilsinler.