Yazarımız Fatih Ucuz ile Beşiktaş-Galatasaray derbisini konuştuk..
Vodafone Arena’daki ilk derbi 2-2’lik sonuçla bitti, maçtan sonra en çok konuşulan konu Şenol hoca’nın oyuncu tercihleriydi. Siz Şenol hocanın oyuncu tercihlerini nasıl değerlendiriyorsunuz, sizce bu oyuncu tercihlerinde Dinamo Kiev maçının rolü varmı?
Futbolda iki tane çok önemli kural vardır;
1.En önemli maçınız ilk oynayacağınız maçtır.. (Hele bu derbi maçı ise!!!)
2.Futbol iyi futbolcular ile oynanır..
Beşiktaş’ta geçen yıl as-yedek oyuncu kavramı yoktu. 14-15 oyuncudan oluşan baş rol oyuncuları vardı. Beşiktaş bir sistem takımıydı ve işleyen çark içine dahil olan her futbolcu görevini çok iyi yapıp takıma ciddi katkı sağlıyordu ama bu sezon durum farklı. Şenol hoca geçen yılki uygulamayı bu sezon için henüz takımına empoze edemedi. Aslına bakarsanız kritik yerlere yapılan son dakika transferleri yüzünden bu durum normal karşılanabilir ama Talisca’nın yedek kalmaması şartı ile..
Talisca yerine kimi yedek bırakmalıydı sizce?
Talisca Oğuzhan’a alternatif olarak transfer edilmedi. Sosa’nın boşluğunu dolduracak bir 10 numara olarak transfer edildi, asıl Oğuzhan’ın mevkisini kapan oyuncu Gökhan İnler. Zorluk düzeyi yüksek maçlarda defansın önünde Atiba-İnler oynayabilir ama Oğuzhan illa ilk 11’de tercih edilecekse bu durumda İnler kenarda oturmalı veya Q7 solda Talisca sağ kanatta, orta sahada Oğuzhan-İnler ve Atiba üçlüsü tabi bu durumda sistem de 4-3-3 olmuş olur yani düzen tamamen değişir. Bir nevi Barselona modeline dönmüş olur takım.
Beşiktaş’ın ilk yarıdaki mahkum oyununu neye bağlıyorsunuz?
Beşiktaş’ın ilk yarıda mahkum oynadığını düşünmüyorum, hatta topla oynama yüzdelerinde 60-40 üstünlüğü bile vardı. Ama oyununu pozisyona dolayısıyla da gole çeviremedi. Beşiktaş’ın en büyük sorunu geçen yılki hızlı pas oyunundan eser yok. Sosa ve Oğuzhan,Atiba üçlüsü bozuldu ve bu sistemin işlemesini sağlayan Gomezde yok artık.
Peki ikinci yarıda ne değişti? Beşiktaş hem oyunu hem skoru aldı.
Herşeyden önce iki tane kaliteli oyuncu değişti. Talisca ve Abubakar çok fazla oyunun içine girdiler,onların girişiyle Q7,Caner ve Atiba da pozitif katkı sağladı. Galatasaray takımı çok yoruldu,Sneider,Bruma ve Eren 2.yarı neredeyse hiç yoklardı. Beşiktaş taraftarıda itici güç oldu. 4 gün sonra şampiyonlar ligi maçı var bu stadta, büyük konuşmamak lazım ama Beşiktaş bu stadta kolay kolay yenilmez.
Galatasaray cephesinden bakalım, sizce Riekerink 2-0 öne geçmiş takımına 2.yarı müdahale etmekte gecikmedi mi?
Maçtan sonra böyle düşünülmesi doğal. 2-0’dan 2-2’ye gelince doğal olarak eleştiriler ve tepkiler olacaktır. Üstelik Beşiktaş ilk golü 73’te buldu. Skordan bağımsız olarak söylüyorum bukadar yüksek eforla oynanan maçta 70’ten sonra müdahale etmeli teknik adamlar. Riekerink teknik direktörlük kariyerinde henüz çok yeni yani biraz tecrübesiz. Benim tahminim o ki eğer De Yong sağlıklı olsaydı ilk 11 de onunla başlardı. Yasin Bruma Sneider üçlüsü deplasman derbisi için lüx bir kadro. İlk yarıda şansında yardımı ile skor aldılar ama 2.yarının böyle gitmeyeceği belliydi..
Bu derbi ligin seyrini nasıl etkiler sizce?
Herşeyden önce kazanan Başakşehir ve Fenerbahçe oldu. Derbiyi deplasmanda kaybetmediği için Galatasaray da kazançlı çıktı sayılabilir. Daha 29 hafta var bişey söylemek için erken ama şunu gördükki Beşiktaş’ın en büyük rakibi kendisi. Rakiplerinden daha fazla oyun planı ve altenatifleri var..
Son olarak deplasman yasağı ve maçın hakemi ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Futbol bir temaşa, yani taraftar için futbol var. Dolayısıyla deplasman yasağının kalkması güzel. Kayda değer bir problemin çıkmaması da sevindirici. Hatta bence deplasman taraftar sayısı arttırılmalı.%80-%20 ideal olur. Bu tafartarlar arasındaki rekabeti farklı bir noktaya taşır ve seyirci sayısına olumlu katkı sağlar. Hakem içinde söylenecek çok bir şey yok. Her nekadar hakem hocaları Ali Palabıyık’ın temiz bir maç çıkardığını iddia etsede, ben tüm takdir haklarını deplasman takımından yana kullandığını ve adalet duygusu ile hakkaniyet duygusunu birbirine karıştırdığını savunuyorum..