Lig iyi başladı, takımlar fena değil derken ikinci hafta da Trabzonspor-Fenerbahçe maçında hayal kırıklığına uğradım. Maçtan önce M.United maçını izledim keyif aldım ve 4 gol izledim. Bu maçta ise sahada gezen, olsa da olur olmasa da diyen oyuncular izledim. Ne ev sahibi istekli ne misafir takım…
Trabzonspor sahaya beraberlik için çıkmış. Kontra atak harici tek bir olgun atakları yok. Hazır olmadıklarını söylüyorlar ve bahane arıyorlar ama transferleri son gün yapmasalardı. Takım olarak galibiyeti istemeyen, gol yememek için oyuna ortak olma arayışı içine girmeyen bir Trabzonspor izledim. Taraftarları da takımlarını ateşlemek yerine alkışladılar. Fenerbahçe maçından alacakları bir puan onlar için yeterliydi. Girdikleri birkaç net pozisyon oldu ama bu pozisyonlarda kontra ataktan oldu.
Fenerbahçe cephesinden bakarsak durum pek farklı değildi. Topla oynama oranı %69 olabilir. Oyunu forse edebilirsin ama kazanamadıktan sonra ne anlamı var ki. Her iki takımda birer puan aldılar. Fenerbahçe’nin orta sahada verdiği mücadeleyi ileri uca taşıyamaması, forvetlerin isteksiz oluşu bir türlü istenilen oyunun yakalanamaması neticesinde puan kaybı çok normal geliyor. Diego’ya müsait pozisyonlarda pas verilmiyor. Genelde dar alanda pas alıyor ama Diego geniş alan bulmalı ki forvetlere etkili pas atabilsin. Sow ve Emenike’yi de hiç beğenmedim. Sahada en çok yorulan isim Mehmet Topal’dı. Trabzonspor’un kontra ataklarında da tehlikeleri savuşturan isim Alves oldu.
İspanya’da, İngiltere’de oynanan oyunun adı futbol ise bizim ligimizde oynanan oyunun adı ne?
Galatasaray’ın kendi sahasında Anderlecht karşısındaki futbolunu izleyenler ne demek istediğimi daha net anlamışlardır. Genç ve acemi dedikleri kadroları ile bile Galatasaray’a top göstermediler. Takımlar artık top gezdirmek yerine hızlı ve dikine oynuyor. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş takımlarımız İspanya, İngiltere ve Almanya’da Şampiyonluk mücadelesi veremez. Ne hızlarına yetişebiliriz ne de sistemlerine ayak uydurabiliriz. Adamlar haftada 3 maç yapıyor ses çıkarmıyor ama bizde iki maça bile futbolcular bahane üretiyor.
Her yıl forma, kombine ve bilet satışlarından, reklam, federasyon ve sponsor gelirlerinden milyonlarca gelir elde eden takımlarımız ne zaman alt yapıya önem verdi, ne zaman hoca göndermeyi bıraktı o zaman kulüplerimiz FUTBOL oynayan kulüp olurlar.