Galatasaray yarışın dışında kaldı

Trabzon'un G.Saray'ı mağlup ettiği karşılaşmayı köşelerinde analiz eden spor yazarları dev kapışma için şunları yazdılar..

Galatasaray'ı 2-0 yenen Trabzonspor spor yazarlarının da övgüsünü aldı.

Süper Lig'in 11'inci haftasında sahasında Galatasaray'ı devirerek liderlik koltuğuna oturan Trabzonspor yazarların beğenisini kazanırken, Gheorghe Hagi yönetiminde ilk yenilgisini alan sarı kırmızılı takım için ise "Sezon erken bitti" görüşü hakim oldu.


İşte spor yazarlarının yorumları:

"Sakatlıklardan dolayı ortaya çıkan bu durum önce gol yememeyi, sonra kontra yapmayı düşünen bir anlayışı doğurdu. Bu tercihin dönemsel olarak doğru olduğu özellikle derbide ortaya çıktı. Her nekadar bu anlayış Ali Sami Yen'de oyunun son bölümlerinde kalp sıkınıtılarına sebep olsa da, yarışta geride kalmış ve sadece kazanması gereken bir takım için bu dönemde alınan her maç, puandan çok daha fazlasını ifade ediyor. G.Saray, Arda, Kewell ve Baros dönene kadar oynayacağı bu sistemde zor gol yer. Daha net bir ifade ile G.Saray kazanmak zorunda olmadığı maçlarda oyunu gol yemeden tamamlar. Fakat Hagi'nin geçici yeni anlayışı hiç geri düşmedi.Yani ya iyi savundu, ya da öne geçti. Geriye düştüğünde neler olabileceğini hiç görmedik. Geride iken oynamak bu tarz takımlar için kontrolsüz ve disiplinsiz kaybı ortaya çıkarır ki bu olabilecek en kötü senaryodur."

Serdar Bali: "Oynamadan da kazanılır!" (Star)

"Galatasaray, yan ortalarla Trabzon kalesinde gol aradı. Ev sahibi takım ise kendi sahasında oynamasına rağmen yabancı sahada oynarmış gibi uzun toplarla ileri uç elamanlarını gol pozisyonlarına sokmaya çalıştı. Maçının kendi sahasında olduğunu hatırlayan Trabzonsporlu futbolcular (!) biraz olsun atak yapmaya başladı bu ataklar da bordo-mavili takımı gol pozisyonlarına soktu. Selçuk önemli bir isim; rakip kaleye yakın oynarsa Trabzon daha iyi oynuyor ve maç kazanıyor. İkinci etkili isim ise Colman. Colman da uzun süredir oynadığı futbolla Bordo-Mavililer'e katkıda bulunmuyor. Bütün bu eksiklere rağmen Trabzonsporlu futbolcuların birbirlerine olan sevgileri ve saygıları, iyi oynamasalar bile iyi niyetli çabaları maç kazanmalarına yetiyor. "

"Trabzonspor, evinde Üç Büyük takımla oynadığı maçların hepsini kazandı. Bu büyük bir avantaj. Sadece kendileri puan almadılar, bunun dışında önemli rakiplerinin puan hanesine de eksi yazdırdılar. Trabzonspor'un Brezilyalı oyuncusu Jaja, oyun şımarığı... Daha basit oynaması gerekiyor futbolu. Hem kendini yoruyor, hem de olgun atak gelişmesini engelliyor. Galatasaray'ın özellikle ilk yarıdaki tek silahı olan Pino, en önemli özelliği olan atletik, çabuk, süratli yapısını yanlış kullanıyor. Çok erken vuruşlar yapıyor. Kadıköy'de, Ali Sami Yen'de, Avni Aker'de en çok şut atan oyuncuydu Pino. Ama doğru şutlar değil, erken şutlar atıyor. Galatasaray'ın sıralamada önünde bu kadar takım varken, önemli yıldızları dönse de işi çok zorlaştı. Trabzonspor ise 'Artık ben bu işin ciddi adayıyım' dedi."

"Bu sonuçtan sonra Galatasaray'ın ligdeki şampiyonluk ümitleri iyice azalırken Trabzonspor hem liderliği kaptı hem de çok önemli bir rakibini zirve yarışının dışına itti. Trabzonspor son senelerde yakalayamadığı şampiyonluğu bu takım ve bu oyun anlayışıyla yakalayabilir. Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş ve takımı tebrik etmek lazım."

"Galatasaray'ın eksikleri, bu şartlarda, Hagi'nin dezavantajı mı, avantajı mı karar vermek zor. Baros'lar, Arda'lar olsa, 7 savunma oyuncusunun 3 haftadır rakip hücumcuları bezdiren katı yapısı yine de olacak mı? Yoksa dengeli oyunda da hem yaratıcı hem de bu kadar katı olmayı sağlayabilecek mi? Dün maçın büyük bölümünde Galatasaray'ın orta sahadaki boşluksuzluğundan bezmiş olan Engin niyeti bozmasa, kuşkusuz Hagi yine alkışlanacaktı. Ancak sahanın o ana kadar en kötüsü Engin, belki de en iyilerinden Servet'e hiç olmayacak bir yerde bastı, aldı. Penaltı araması muhtemeldi, yapmadı. Orta yapabilirdi, onu da yapmadı. Umut'a harika bir gol pası verdi. Ve bu yetenek gösterisi de Galatasaray'ı yıktı."

"Hagi'nin '4-5-1, Çanakkale Geçilmez' taktiğiyle G.Saray'ı sahaya çıkaracağını Şenol Güneş'in tahmin etmemiş olması saflık olurdu. O nedenle ilk yarıda Trabzonspor'u, rakibi yorma hatta rakibi bir ölçüde kandırma anlamında çok ama amaçsız pas yaparken gördük. O tempo yapmasına alıştığımız, bir şekilde Burak'ı ya da Umut'u kanatlardan kaçırmayı mutlaka becerebilen Trabzonspor, dün geceki ilk 45 dakikada neredeyse bunu yapmaya yeltenmedi bile. Ama 2. yarı her şey çok farklıydı. Selçuk da sahne aldı, Umut da, Colman da... Kısacası Trabzon bildiğimiz gibi oynadı, oynayınca da bileğinin hakkıyla kazandı."


Hagi'nin eldeki mevcutla yapmak istediği açık.. Arkayı sağlama alıp Elano-Pino-Misimoviç gibi yeteneklerle gol kovalamak.. Önemli olanın şu an için sonuç olduğunu düşünüyor. Ama işin özünü kaçırmamak gerek..

Şampiyonluk için kazanmak lazım. Kazanmak için önde oynamak, pozisyona girmek, gol lazım.. Dün G.Saray’ın nasıl gol atacağını anlayamadım. Elano ve Misimoviç kötüydü. Bu taktikte kayboldular. Pino beslenemedi. Peki ya diğerleri? Rakip 18’e duran top dışında girmeyen orta alan oyuncuları, 2. yarı direkten dönen ortası dışında karşı sahaya geçmeyen Insua.. Adam kovalamaktan yorulan Sabri..

Suçlu Hagi değil

G.SARAY için acılı başlayan sezon, acı derecesi artarak devam edecek gibi gözüküyor.. Hem önünüzdeki takımlarla puan farkınız açılıyor hem de önünüzdeki takımlar sizden daha iyi.. Esas düşündürücü olan bu G.Saray adına.. G.Saray özünü kaybediyor. Artık sahaya çıkarken favori G.Saray değil.. Üzerinde tartışılması gereken bu..


Futbol bir seyir oyunu mudur yoksa sonuç oyunu mu? Bu soruya vereceğiniz yanıta göre Trabzon ile G.Saray’ı dilediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz.. Eğer sonuç önemliyse G.Saray istediğini almak için oyunu dar alana sıkıştırdı.. Ama seyir açısından bakarsanız, gole kadar 75 dakikalık bir futbol eziyetiydi G.Saray’ın bize izlettiği..

Günün Önemli Haberleri