Taraftarları çok mutlu etmese de dünyanın her yerinde ezeli rakipler arasında bu tarz transferler olur.Mesela Portekiz’lilerin efsane futbolcusu Luis Figo hem Barcelona hem Real Madrid forması giymiş ve Real Madrid formasıyla Nou Camp’ta, kendisine domuz başı atılmasına varacak tepkiler görmüştür. Taraftarlar formalarını uzun süre giyen futbolcular ile bir süre sonra gönül bağı kurarlar ve her ne kadar profesyonel bir sektör içinde olsakta, o futbolcuların ezeli rakibine gitmelerini ihanet olarak algılarlar. Bu bağlamda sosyal medyada hem Gökhan’a hemde İsmail’e gösterilen tepkiler gayet doğal. Burada asıl önemli olan bu futbolcuların teknik açıdan ne kazandıracağı ve ne kaybettireceği..
Fenerbahçe bu sezon her iki bekini de kaybetti. Caner kendine çok başka bir rota çizip Milano’ya gitti bence kariyerinde bir üst basamağa çıktı. Gökhan Gönül’de belki ekonomik kaygılar,belkide bazı sosyal sorunlardan ötürü ayrıldı Fenerbahçe’den. Her nekadar geçen yıl Şener transferini yapmış olsa da Fenerbahçe, Gökhan’ın yerine Van der Wiel’i alarak taraftarını rahatlattı. Van der Wiel uyum sorunu yaşamaz ise kimse Gökhan’ı hatırlamayacaktır bile. Çünkü Van der Wiel hızlı ve teknik bir oyuncu ve Gökhan’dan daha skorer. Onun varlığı şüphesizki Van Persie’yi de olumlu etkileyecektir. Hem Caner’in boşluğunu doldurmak hemde Beşiktaş’a nazire olsun diye yapılan İsmail transferi ise bence büyük bir soru işareti. İsmail duygusal bir futbolcu, herşeyden önce taraftarın onu kabullenmesi ve kendisini takıma ait hissetmesini sağlamalı. İsmail çabuk sakatlanan ve sakatlık süresi uzun olan bir futbolcu, buda Fenerbahçe için ciddi bir risk.
Beşiktaş’a gelince; aslında hesaplar Beşiktaş açısından daha basit ve net. Uzun yıllardır sorun yaşadığı sağ bek bölgesine, bu pozisyonda yıllardır başarı ile mücadele eden,ligimizin en iyi yerli sağbeki olan ve takımların kimyasını bilen Gökhan Gönül’ü transfer etti. Gökhan’da tıpkı İsmail gibi taraftar ile problem yaşamazsa çok faydalı olur. İsmail’in gidişi ise şüphesizki Beşiktaş için önemli bir kayıp. 2009 yılında o dönemler için çok yüksek sayılacak bir bonservis bedeli ile transfer edilen İsmail, geçtiğimiz sezon hariç aslında kendi potansiyeline yakın bir performans sergileyemedi. Ama kariyeri ve formu yukarı doğru çıkıyorken kaybedilmesi de kötü oldu Beşiktaş açısından.. Bir önceki sezon o bölgeye Motta ile yama yapan Beşiktaş yönetiminin tıpkı Fenerbahçe gibi kaliteli bir solbek transferi yapması şart..
Sonuç olarak bir birlerine birer futbolcu kaptıran Beşiktaş ve Fenerbahçe’den hangisinin daha karlı çıkacağını zaman gösterecek ama benim bir tercih hakkım olsa ben Gökhan’ı tercih ederdim..