Gökhan Süzen'in örnek aldığı isim
Beşiktaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediyespor'dan kadrosuna kattığı Gökhan Süzen, LigTV'ye açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş'ın ara transfer döneminde kadrosuna
kattığıGökhan Süzen, Lig TV'ye verdiği özel röportajda
transferinden, beklentilerine bir çok konuda düşüncelerini
anlattı.
Süzen, neden sezon başında değil de devre arasında takıma
katıldığını anlatırken samimi itiraflarda da bulundu.
"GURURLUYUM, ONURLUYUM"
Gökhan hoşgeldin, hayırlı uğurlu olsun. Neler söylemek
istersin? 10-15 gunluk bir zaman zarfı oldu Beşiktaş'a geleli.
Uyum sağlayabildin mi?
Öncelikle 6 senelik İstanbul Büyükşehir
Belediyesporkariyerimden sonra böyle büyük bir kulübe geldiğim için
gururluyum, onurluyum diyebilirim. Transferimde emeği geçen Samet
(Aybaba) hocamıza, Fikret (Orman) başkanımıza, Tamer (Kıran)
abimize sonsuz teşekkürler ediyorumm. Tabi Belediyespor'un da
hakkını teslim etmek istiyorum. Onlar da benim önümün açılması
konusunda, transferimde kolaylıklar sağladı. Bülent (Korkmaz)
hocamız ve Çağatay (Kalkancı) başkanımızın kolaylıkları oldu.
Neticesinde buradayım. Devre arası bir takıma katılmak bir futbolcu
için zor bir şey sanırım. İlk geldiğim 2-3 gün ben de bunu yaşadım.
Ama İstanbul'a geldiğimizden beri daha fazla adapte olmaya
başladım. Kendi futbolumu yavaş yavaş göstermeye başladım
idmanlarda. Takıma yararlı olmak için elimden geleni yapıyorum.
İlk antremana çıktığın anda neler hissettin? Çünkü ayrı bir
forma, ayrı bir ortam vardı. Belek'teydin, Side'ye geldin. 22 tane
ayrı futbolcu vardı, yani o anki duyguların neler oldu? Top ayağına
geldiği zaman eski takım arkadaşlarını aradın mı ?
Açıkcası oldu. İlk geldiğimde biraz da şaşkınlığım vardı . Çünkü,
bir gün öncesinde Belediyespor kampındasınız, bir gün sonra
bakıyorsunuz Beşiktaş forması altında idmana çıkmışsınız.
Bambaşka kişiler, hiç tanımadığınız kişiler... Tabi, tanıdığım
arkadaşlarım da vardı, ama çoğu kişi tanımadığım, bilmediğim
arkadaşlardı. Bir de Belediyespor'da çok iyi arkadaşlığımız vardı.
Ama 15 gün olmasına rağmen buradaki arkadaşlığın da ne kadar iyi
olduğunu gördüm. Çok genç bir kadro var. Hatta buraya gelince
yaşlandığımı bile anladım. Çoğu arkadaşımız "abi" diyor. Onu bile
hissettim burada. Ama benim için her şey çok güzel gidiyor. En kısa
sürede bu haftayı iyi bir şekilde atlatıp, önümüzdeki haftadan
itibaren formamı da almak istiyorum.
"SEZON BAŞI ŞÜPHELİYDİ"
Sezon başı gelebilirdin, son anda transferin bozuldu.
Gelmek ister miydin, gelseydin daha farklı olur muydu?
Açıkcası ben her şeyde bir hayır olduğunu düşünen insanlardanım.
Sezon başı belki daha güçsüz gelecektim buraya. Çünkü geçen seneyi
çok da iyi bitirmemiştim. Kötü bir sakatlık yaşamıştım. Sakatlıktan
dolayı da son haftalara doğru formamı geri alabilmiştim. Arada
11-12 maç kaçırmıştım. Açıkcası kendi performansımı
yakalayamamıştım. Ama bu sene başında transferim gerçekleşseydi,
burada kendimi nasıl kabul ettirebilirdim ya da takım arkadaşlarım
beni ne kadar tanıyabilirdi, bu biraz şüpheliydi. Ama devre arası
transferinin benim için daha iyi ve daha hayırlı olduğunu
düşünüyorum. Çünkü ilk yarının son 5-6 maçlık kısımlarında kendi
performansımı yakaladım. İzleyenlere de kendi performansıma yakın
performanslar gösterdiğimi düşünüyorum. Takım içinde de o
performansı sergilediğim takdirde yararlı olabileceğimi düşünüyorum
açıkcası.
"Son 5-6 maç iyi performans gösterdim" dedin. Ben de sana
katılıyorum. Zaten röportajdan önce bunun sohbetini yaptık seninle.
Ön tarafta oynadın, orta sahanın solunda oynadın. Gerçekten
ataklara katılman, attığın goller, asistlerin, çok ön plana çıktı.
Samet Hoca seni 3 bölgeye de düşünüyor. Ama orta sahanın solunda
daha mı etkili olursun yoksa savunmanın solunda oynarsan
performanısnı daha da mı arttırırsın?
Tabi dediğiniz gibi İstanbul BB'de Bülent Hoca'nın gelmesiyle
beraber son 5-6 maç hep önde oynadım. Ama ondan önceki dönemlerde
İBB'de bir çok bölgede oynadım. Hatta Abdullah Hoca (Avcı)
döneminde stoperde bile oynadım. Birçok bölgede oynayabiliyorum.
Çünkü o futbol altyapısını, o mantaliteyi kendimde edinmiş
buluyorum.
Sakat veya cezalı oyuncu olursa, o bölgede sıkıntı yaşarsa
Samet Hoca, oynayabilir misin?
Sonuçta hoca formayı verirse futbolcu her yerde oynamak ister. Hele
ki böyle büyük bir takımda o formayı giymek için her yerde oynanır.
Ben stoperde de oynarım benim için bir sıkıntı olmaz.
"BEŞİKTAŞ BENİM YAPIMA ÇOK UYGUN"
Bülent Korkmaz seni pek bırakmak istemedi. Hatta
açıklamalar da yaptı. Peki ne değişti de bıraktı, sen mi gidip
konuştun hocayla, Beşiktaş'a gitmek istediğini mi
söyledin?
Transfer görüşmeleri başladığında, kulübümüze resmi teklif
geldiğinde Bülent Hoca'mızın haberi bir şekilde oldu. Ama ben gidip
Bülent Hoca'yla: "Gitmek istiyorum. Burada misyonumu tamamladım."
şeklinde bir konuşma yapmadım. O, büyük bir takımda oynamış,
yıllarca kaptanlık yapmış, inanılmaz kariyeri olan bir futbolcu
olarak bizim düşüncelerimizi tamamen anlıyor. Çünkü büyük
takımlarda oynamış, oraların nasıl yerler olduğunu, futbolcuların
her zman öyle yerleri yakalayamayacağını biliyordu. Sonra
başkanımızla bir konuşmam oldu. "Başkanım, böyle bir fırsat her
zaman bir futbolcunun ayağına gelmiyor. Beşiktaş'ta bana karşı
çok istekli. Forma vermek, oynatmak istiyor. Ben de gitmek
istiyorum eğer sizin de iziniz olursa. Sizin menfaatleriniz
doğrultusunda tabi ki..." diye izin istedim. Başkanımız da olumlu
baktı. Transfer görüşmeleri yapıldı. Sonucunda buradayım.
Samet Aybaba sen transfer olduğun gün şu konuşmayı
yaptı: "Biz bir değil üç transfer yaptık."
O da herhalde geçmişte izlediği için. Bir çok bölgede
oynayabildiğimi, takım için yararlı olduğumu bildiği için böyle
birşey söylemiştir. Çünkü, ben takım oyunuyla beraber performansını
yükselten oyunculardanım. Eğer, takımca oynayan bir takımsa
-ki Beşiktaş da bu sene takım gibi oynuyor ve hep beraber
hareket ediyor- benim yapıma çok uygun. Böyle bir takım olduğunu
düşündüğüm için burayı seçtim.
"İDMANLARDA BİLE KAYBETMEYİ
SEVMEM"[page_end]
Özelliklerin anlatır mısın bize? Tabi bizler biliyoruz ama,
çok yakından tanımayan futbolsevrerler de olabilir. Artıların,
eksilerin neler? Sahada neyi iyi yapar Gökhan Süzen?
Az önce de söylediğim gibi ben takım için sonuna kadar mücadelemi
veririm. Skor ne olursa olsun, hangi maç olursa olsun. Hazırlık
maçı dahi olsa hırsılıyım. İdman maçında bile kaybetmeyi
sevmiyorum. Kaybetmemek için elimden geleni yaparım saha içinde. En
olumlu yanımın da bu olduğunu düşünüyorum. Bazen kaybetmemeye
isteğimden dolayı saha içinde sinirli ve agresif olabiliyorum. Bu
yönümü daha çok geliştirmem gerektiğini, daha sakin olmam
gerektiğini biliyorum. Ve devamlı sol bek oynamadığım, bazen
ileride oynadığım için sürekli hücuma çıkma duygusundan dolayı
zamanlama hatalarını yaptığımı düşünüyorum. O da sol bek oynadıkça
düzelecek bir şey. 3 ya da 4 maç üst üste oynayınca bir oyuncu,
yetenekleri de varsa zaten o bölgenin adamı oluyor. Ben de öyle
olabileceğimi düşünüyorum.
Neredeyse 15 gün oldu Beşiktaş'a geleli. Seni en çok
şaşırtan, etkileyen olay ya da olaylar neler oldu?
Olaylar.... Açıkcası çok etkileyen bir olay olmadı. Bir maçlar
başlasın da ondan sonra olacak. Çünkü benBeşiktaş'a transfer oldum
ama o gerçek heyecanı gerçek heyecanı taraftarın önüne çıkınca, bir
derbi maçı oynayınca yaşayacağımı düşünüyorum açıkcası.
İBB'de çok fazla taraftar desteği yoktu. İnönü
Stadı'nda 35 bin taraftar olacak. İki büyük fark, iki ayrı kulüp,
iki ayrı taraftar portresi. Nasıl etkiler seni, nasıl
bakıyorsun?
Az önce dediğim gibi ben mücadele eden, mücadeleyi hiç bırakmayan
bir oyuncuyum...
Bu artı motivasyon olur mu sana?
Benim için olur diye düşünüyorum. Belki 10-12 senelik futbol
hayatım var alt yapı dahil. Hiç böyle bir taraftar önünde
oynamadım. Rakip takımların her zaman oldu. Ama bizim hiçbir zaman
olmadı İBB forması altında. Ama şimdi sahaya çok büyük bir baskısı
olan, itici kuvvet olarak tribünde destek veren bir taraftarın
karşısına çıkacağım. Bunun için çok heyecanlıyım. Herhalde
gerçekten Beşiktaş'ta oynadığımı o taraftarın karşısına
çıkınca anlayacağım.
Türkiye'de beğendiğin sol bek kim?
Şimdi bunu cevaplamak zor olacak. Çünkü, ben de o mevkiîde
oynuyorum. Ben iyi olmak, O formayı ve A Milli takım formasını
almak için elimden geleni yapacağım.
Uğur Boral oynadı sol bekteydi, İsmail
Köybaşı sakattı. Uğur Boral'ın performansını nasıl
değerlendirirsin?
Uğur Abi'nin de önde oynamayı seven yapısı var. Çünkü o da geçmiş
dönemlerde önde oynadığı için Fenerbahçe formasıyla iyi
maçlar çıkardı ön tarafta. Onun, belki de geride oynadığından
dolayı bir uyum süreci yaşadığını düşünüyorum ama bence gayet iyi
bir ilk yarı geçirdi.
"İNANILMAZ KAYİF ALDIM"
Beşiktaş'ı nasıl değerlendirirsin. İlk yarıda maçlarını
izledin. 17 maçını takip ettin. Dışardan baktığında nasıl gözüküyor
fotoğraf?
Beşiktaş ilk yarıda zevk alarak izlediğim maçlar oynadı.
Çünkü, inanılmaz hücum gücü olan bir takım. Çok pozisyona giriyor.
Pozisyon da veriyor. Bu da seyir zevkini arttıran bir şey. Ben
ikinci yarıda takıma girersem seyir zevki biraz azalabilir. Çünkü
biz pozisyon vermemek için elimizden geleni yapacağız. Tabi
pozisyon da arayacağız ama öncelikli olarak pozisyon vermemeye
çalışacağız. Ama ilk yarı inanılmaz keyif alarak izlediğim
bir Beşiktaş vardı. O takıma ne kadar katkı yaparsam
benim için kadar iyi olacak.
Takım oyunu Beşiktaş'ta ilk yarıda ön plana çıktı. Sen
de bunu az önce belirttin. Ama gözüne hoş gelen futbolu hangi
oyuncular sergiliyordu. Bireysel performans olarak kimleri
beğendin?
Bireysel olarak çok iyi performanslar oldu. Almeida bence
ilk yarıyı çokiyi geçirdi. Fernandes'in zaten kalitesi belli.
Her maç elinden geleni yapıyor. Gol atıyor ve hiçbir yerde
görmediğimiz asistleri yapıyor. Gerçekten çok yetenekli. Öyle bir
oyuncuyla oynayacağım için ben de çok heyecanlıyım. Bir an önce
onunla oynamak istiyorum. Onunla beraber oynadığımda daha etkili
olabileceğeimi düşünüyorum açıkcası.
Çünkü sen al-verleri de iyi yapan bir
oyuncusun.
Evet, Fernandes de al-verleri iyi yapan bir oyuncu.
Bireyselliğe asla gitmiyor. Bu da takım başarısını getiren
faktörlerden. Oğuzhan takıma ilk haftalardan sonra takıma girmesine
rağmen çok iyi performanslar gösterdi. Olcay arkadaşımız iyi
oynadı. Hilbert, gerçekten çok takdir edebileceğim bir oyuncu.
Çünkü hep belli bir çizgide oynuyor. Takımca iyi oynadı
Beşiktaş.
"HOLOSKO ÇALIŞMAYI ÇOK SEVER"
Holosko'yu nasıl değerlendirirsin? İBB'ye de geldi, beraber
de oynadınız.
Aynen onu da söyleyecektim. Holosko her an gol atabilecek
bir potansiyele sahip. Bu da onu çok tehlikeli bir futbolcu
yapıyor. Belki saha içinde çok etkili gözükmüyor, her zaman oyunun
içinde gözkmüyor ama hep mücadelesini yapıyor. Gol atabiliyor.
İBB'ye de geldiğinde yarım senede 5-6 gol atmıştı, çok yararlı
olmuştu.
Bir de o dönem İBB'de oynayan oyuncularla konuşmuştum:
"Çalışmayı bu kadar çok seven oyuncu çok ender rastlanır,
antremandan sonra salondan çıkmıyor" demişlerdi.
Gerçekten öyle, İBB'de toplantı yapıyorduk. Herkes Holosko'yu
arıyor, Holosko yok. Maç toplantısıydı, maça gidecektik.
3-4 saat sonra maç vardı. En son Holosko'yu fitness salonunda
koşu bandının üstünde bulduk. Maçtan 3 saat önce koşu yapıyordu. O
kadar çok seviyordu çalışmayı. Toplantıya çağırdık her yerinden
terler boşalıyordu.
"ÖRNEK ALDIĞIM FUTBOLCU..."
Örnek aldığın bir futbolcu var mıydı? Türkiye ya
da dünyadan farketmez...
Benim en çok beğendiğim oyuncu açık ara Mesut
Özil'dir. Mesut Özil'i çağımızın futbolunu oynayan bir
futbolcu olarak görüyorum. Topu ne zaman ayağından çıkaracağını, ne
zaman şut atacaığını, ne zaman orta yapacağını çok iyi bilen bir
oyuncu. Zaten Real Madrid'de oynaması da onun kalitesini
ispatlayan bir şey.
Ön taraftan bir oyuncu söyledin ama, seviyorsun ön
tarafı.
Defans olarak da şimdi Bale diyeceğim ama o da piyasaya çıktıktan
sonra önde oynamaya başladı. O da bir defans oyuncusu değil şu
anda.
Ofansif katkısı olan oyuncuları direk öne kaydırıyor teknik
direktörler...
Defansif yardımı da bildikleri, takım oyununu daha iyi
oynayabilecekleri için öne kaydırıyorlar... Oraya farklı bir oyuncu
koyuyorlar o kanat daha iyi işliyor.
"DURAN TOP KULLANMAYI SEVİYORUM"
Galatasaray alt yapısında Arda Turan'la birlikte
oynadın. Arda şu an Atletico Madrid'de ve çok başarılı. Arda
hakkında neler söylemek istersin?
Arda'yla geçen gün izin gününde dışarıda karşılaştık. Oldukça
özlemişiz konuşmayı. çünkü, alt yapıdan beri hiç konuşamıyorduk.
3-4 saate yakın konuştuk. Oradaki futbolu anlattı bize. Buradaki
futbolu konuştuk. Orada daha az koştuğunu söyledi. Ama biz
izliyoruz, Bize hiç öyle gelmiyor. Dediği tek bir şey vardı:"Biz
takım oyununu oynuyoruz!"... Nitekim takımca oynadıkları için
Barcelona'dan sonra onlar geliyor.
Frikikleri iyi atıyorsun, İBB'de güzel bir gol
attın. Beşiktaş'ta da frikik olduğunda topun başına sen
geçebilir misin? Bir de Şampiyonluk için neler söylemek
istersin? Beşiktaş bu sene şampiyon olabilir
mi?
Frikikleri takımda etkili kullanan bir ayak var
zaten; Fernandes var. Ama ters tarafta olursa, hocamız da
atmamı isterse -ki nitekim isteyeceğini düşünüyorum- paylaşarak
duran topları kullanabiliriz. Ben de kullanmayı seviyorum. Bundan
önceki senelerde gollerim de, asistlerimde oldu duran toplardan.
Şampiyonluğun da en önemli adaylarından biriyiz. Çünkü takımca
oynuyoruz ve hocamızın koyduğu bir hedef var şu anda; 17 maç. Ve 17
maçı teker teker oynamamız, teker teker düşünmemiz gereken maçlar.
Sonuçta liderle 3 puan farkımız var. Ve 2. hafta liderle oynuyoruz.
O maç bizim için çok önemli olacak. Eğer o maçtan olumlu bir
şekilde çıkabilirsek iyi olur. İç saha performansımızın çok ön
planda olması gerekiyor. İkinci yarı. seyircimizle ve sahada
yapacağımız mücadeleyle iç saha maçlarımızı kazanıp, dışardan da
alabileceğimiz kadar puanı aldığımız takdirde; ben Şampiyonlar Ligi
ya da şampiyonluk hakkı kazanacağımızı düşünüyorum. Benim için de
çok güzel olur ilk senemde şampiyonluk kazanmak ya da Şampiyonlar
Ligi oynamak. Bakacağız, göreceğiz....