Gökhan'ın hayatındaki iki dönüm anı
F.Bahçe'nin başarılı savunma oyuncusu Gökhan Gönül, Tam Saha'ya verdiği röportajında hayli çarpıcı açıklamalarda bulundu...
Fenerbahçe'nin başarılı savunma oyuncusu Gökhan Gönül,
sarı-lacivertli ekibe transferinin ve ilk kez milli formayı giydiği
Norveç maçının, hayatının önemli iki dönüm noktası olduğunu ifade
etti.
Futbol Federasyonu'nun Tam Saha Dergisi'nde röportajı yer alan
sarı-lacivertli futbolcu, yaşamını değiştiren iki önemli noktayı,
''Birincisi, Fenerbahçe'ye imza atmam, ikincisi de ilk kez
milli olduğum Norveç maçı. O karşılaşmada iyi bir oyun sergilemem,
herkesin bana olan bakışını değiştirdi. Herkesi iyi bir futbolcu
olduğuma inandırdım, beğenilen bir oyuncu haline geldim''
şeklinde özetledi.
Galatasaray ve milli takımda elde ettiği başarılar nedeniyle Fatih
Terim'i hep kendisine yakın gördüğünü kaydeden Gökhan, ''Onu babam
gibi görüyorum. Onunla bir kez olsun konuşabilmek, en azından
'merhaba' diyebilmek istiyordum. Ben onunla konuşmak için fırsat
ararken, o beni Milli Takım kadrosuna çağırdı'' dedi.
2008 Avrupa Şampiyonası kadrosundan sakatlık nedeniyle ayrılmak
zorunda kalmasıyla ilgili soruya Gökhan, ''Benim için çok acı bir
tecrübe oldu. Sakatlığım nedeniyle kimseyi suçlamak istemiyorum.
Bunun sorumlusu benim. Birkaç maç sakat olduğum halde oynadım. Bunu
yapmamalıydım. O zaman bütün ağabeylerim bana akıl verdiler. 'Maça
ve antrenmana çıkma' diye uyardılar, önümdeki Avrupa Şampiyonası'nı
hatırlattılar. Ben de onları dinlemedim ve kendi kendime zarar
vermiş oldum'' şeklinde yanıt verdi.
''DÜNYAYA İKİNCİ BİR ROBERTO CARLOS GELMEDİ, ALEX FUTBOLUN
PROFESÖRÜ''
[page_end]Takım arkadaşları Roberto Carlos ve Alex'e övgüde bulunan
Gökhan, ''Dünyaya ikinci bir Roberto Carlos gelmedi. Alex bana göre
futbolun profesörü'' dedi.
Sarı-lacivertli futbolcunun, Brezilyalılar hakkındaki görüşleri
şöyle:
''Şu an Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo'nun bile yeri
doldurulabilir, ama Roberto Carlos'un yeri doldurulamaz. Dünyaya
ikinci bir Roberto Carlos gelmedi. Onun oyun içindeki hareket ve
tavırlarından çok şeyler öğrendim, hala da öğreniyorum. Futbolda
tecrübe çok önemli. Böyle yıldızlar kolay kolay Türkiye'ye
gelmiyor. Sonra bir Alex var. Bana göre futbolun profesörü.''
''BAŞKAN, TEKNİK DİREKTÖR VE TARAFTARLAR...''
Kendisi için bir takımda kalmanın üç önemli faktörü olduğunu ifade
eden Gökhan, ''Başkan, teknik direktör ve taraftarlar... Bunlardan
bir tanesi bile beni istemezse benim o takımda kalmamın bir anlamı
olmayacaktır'' dedi.
Kısa ve uzun vadeli hedefleri sorulan Gökhan, şunları kaydetti:
''Kısa vadede takımımdan sakatlık ya da diğer nedenlerden ötürü
ayrı kalmadan düzenli olarak ilk 11'de forma giymek istiyorum. Uzun
vadede bakarsak, Fenerbahçe ile 5 yıllık yeni bir sözleşme
imzaladım. Bu epeyce uzun bir süre. Bonservisim önemli bir bedel
tutuyor. Bu parayı ancak üst düzey bir kulüp verebilir. Yine de
arada gelir bakımından uçurumlar olmadığı sürece, ben her zaman
Türkiye'de hatta Fenerbahçe'de kalmaktan yanayım. Sonuçta futbolu
ailemize bakmak için oynuyoruz ve ekonomik anlamda bizi rahat
ettirecek koşulları arıyoruz. Her koşul gerçekleşirse, beni üst
noktaya taşıyacak, kendimi geliştirebileceğim bir kulübe gitmek
isterim. Benim için bir takımda kalmak için üç tane önemli faktör
var. Başkan, teknik direktör ve taraftarlar... Bunlardan bir tanesi
bile beni istemezse, benim o takımda kalmamın bir anlamı
olmayacaktır.''