G.Saray asıl tokadı daha yemedi
Spor yorumcusu Hıncal Uluç, Sturm Graz ile berabere kalan G.Saray ve hocası Rijkaard'ı zehir zemberek sözlerle yine eleştiri bombardımanına tuttu...
G.Saray'ın UEFA Avrupa Ligi'nde Sturm Graz ile 1-1 berabere
kalmasının ardından sarı-kırmızılı ekip ve Hollandalı Teknik Adam
Frank Rijkaard'a eleştirilerin sürdüren Spor yorumcusu Hıncal Uluç,
Sabah'taki köşesinde 'Asıl tokat daha gelmedi!..' başlıklı
yazısında yine çarpıcı tespitler yaptı...
İşte Uluç'un kaleminden dökülen zehir zemberek eleştiriler...
Asıl tokat daha gelmedi!..
"Maç başına gol ortalamasını üçün üzerine çıkartan, geçen sezonun
çifte kupalı Beşiktaş'ı ile Yunan liginin fırtınası Panathinaikos'u
bile 3'lük yaparak zorluk derecesi yüksek olan sınavlardan geçen
Galatasaray ilk puanını kaybetti ya.. Rijkaard'ın ne hocalığı
kaldı, ne de işten anlaması.. Oysa Rijkaard, Galatasaray'ın ve Türk
futbolunun bir adım önünde.."
Ligin başladığı günden itibaren Galatasaray'ın üçer üçer attığı her
maçın ardından "Skora aldanmayın. Galatasaray iyi oynamıyor..
Rakiplerinin beceriksizliği, bireysel hataları, hatta talihsizliği
skorda büyük rol oynuyor.
Ortaya çıkan farklı sonuçlar da tabelaya bakıp yorum yazmaya
meraklı bizim skor yazarlarını yanıltıyor. Bir gün biri
Galatasaray'ı fena halde tokatlayacak" diye, kaç Salı hem de Foto
Maç'ta tekrar tekrar konuştum.. O zaman benimle haftalık
söyleşileri yapan adaşı Bülent'e (Can) sorsun. Ya da istesin.. Her
Galatasaray zaferinin (!) ardından neler söylediğime baksın..
Gerçek Galatasaray ve Rijkaard, 3.3'lük yanıltan ortalamayı
tutturanlar değil, Ali Sami Yen'de Eskişehir ve Sturm Graz gibi,
herhangi bir Avrupa kupasında tek tur bile geçemeyecek iki takımı
geçemeyenlerdir..
Kaldı ki, 1-1'lik bu beraberlikler, benim sezon başından beri
uyardığım "Tokat" da değildir.
Çünkü, Eskişehir de, Graz da, Ali Sami Yen'e kazanmak için değil,
beraberliğe razı çıktılar. Buna rağmen en az Galatasaray kadar gol
kaçırdılar.
Bir gün, bu ikisinden de daha iyi bir takım, kazanmak için çıkacak
ve gerçek skoru o zaman göreceğiz.. Bu tehlike hâlâ sürüyor. Eğer
Rijkaard, Galatasaray'da neyin yanlış olduğunu hââ fark edemez ve
işlemeyen ve skoru rakibin hatalarına bırakan futbolundan
vazgeçmezse.. Adamın adı Rijkaard diye, aşağılık komplekslerine
katılanlar, ellerine kalem almaya layık olmayanlardır.
Bu ülke ne hocalar gördü.. Hepsi eleştirildi.. Eleştiri,
eleştirilenin adına değil, yazarın kafasına göre yapılır.
Rijkaard eleştirilecektir. Hele de sezon başından beri,
Galatasaray'da neyin yanlış olduğunu hem de yanında Neeskens gibi
biri otururken dahi göremeyip, düzeltemediği için misliyle
eleştirilecektir.
[page_end]Bugün Galatasaray'ın elinde biri ligde, biri Avrupa'da
oynayacak iki takım yapacak güçte bir kadro vardır ve bu kadro,
içerdiği isimlere layık, onlardan beklenen futbolu bir türlü ortaya
koyamamaktadır.
Bunun sebebi, Rijkaard'ın bu kadronun rahatça uygulayacağı oyun
taktiğini bir türlü bulamamış olması ve başından beri, rakip
hataları dışında sonuç vermeyen verimsiz oyun kurgusunda ısrar
etmesidir. Kötü giden maçı değiştirecek bir B planı bu güne dek
sergilenmemiştir.
Talihliyse kazanıyor. Değilse, yandı gülüm keten helva.. Graz
maçında top Galatasaray'ı sevmedi, doğrudur. İki defa direkten
döndü.. Rijkaard ve Neeskens isimleri yüzünden "Tarafsız"
olduklarını kanıtlamak telaşına düşen vatandaşları Hollandalı hakem
kadrosu, Arda'nın golünü iptal ederken, net penaltıyı vermedi. Yani
bu maç da 3, hatta 4-1 bitebilirdi. Ama bizim söyleyeceklerimiz
değişmezdi.
Galatasaray yanlış oynuyor. Rijkaard haftalardır bu yanlış oyuna
seyirci kalıyor. Ya da bu yanlış oyunu Rijkaard'ın kendisi
oynatıyor. İkisi de ayni kapıya çıkar, sonunda..
Yanlış olan ne?..
Şimdi Rijkaard ve Neeskens, Graz maçının bir videosunu alsınlar ve
bir odaya kapanıp izlesinler..
Maç, kuvvetli takımın sahasında. Kuvvetli ve ev sahibi takım
kazanmak, zayıf konuk yenilmemek için oynuyor. Bu durum maç
istatistiklerine nasıl yansımalı sizce?.
Nerde oynanmalı maç?.. Graz sahasında değil mi?. Ama Saygın
hocalarım görecekler ki, top ağırlıklı olarak Galatasaray yarı
sahasında kalıyor.. Graz bastırdığı için değil, Galatasaray geri
dörtlüsü ve ön liberoları o sahada bitmez tükenmez yan ve geri pas
yaptıkları için..
Ellerine kronometre alıp ölçsünler.. Top kaç dakika oyunda kaldı ve
bunun kaç dakikası Galatasaray'ın kendi sahasında o aptal, o
gerzek, o futbola ihanet eden anlamsız top çevirmeleriyle
geçti?..
Şimdi bu süre, kazanması gereken takımdan çalındı. Çalan kim
Galatasaray.. Kendisi..
İkincisi, gerideki bu oyalanma, topu kaptıran rakibin en tehlikeli
anı rahatça savuşturmasına, geriye rahat rahat dönüp Galatasaray'ın
tehlikeli, klas ve hızlı adamları önünde kademeler kurmasına fırsat
verdi..
Ani atakta bire bir, hatta bomboş top götürme fırsatı bulacak,
Keita, Arda, Baros, Elano gibi hızlı ve klas ayaklar etraflarında
kümelenmiş savunma adamları arasında sıkışıp kaldılar ve top
kaybettiler.
Rijkaard ve Neeskens, 90 dakika boyunca Galatasaray'ın kaç tane
hızlı akın yaptığını saysınlar?..
[page_end]Ben söyleyeyim.. Sıfır..
Top Galatasaray yarı sahasında ortalama beş yan ve geri pas
yapılmadan, ya da topu orta sahada alan, kendi etrafında (Eski
Tugay gibi) bir tur dönüp, bir adam eksiltmeden, pas vermediği
için, rakip savunma hemen hiç avlanmadı, hep hazırlıklı
bekledi.
Bu aptal kendi sahasında yan paslar ya da hiçbir fayda sağlamayan,
anlamsız alanda adam eksiltme mastürbasyonları sırasında kaptırılan
toplar da, Galatasaray kalesine gol akını olarak geldi. Biri de,
Topal'ın kaptırması ile gol oldu.
Şimdi Rijkaard demeli ki, "Her pas ve de her çalım takımı ve oyunu
bir adım ileri götürmelidir. Sizinle ayni konumdaki adama yan pas
vermek, yanlış yer ve zamanda çalım atmak vakit kaybıdır. Rakibin
ekmeğine yağ sürmektir. Gerzekliktir.."
Oyuna şöyle bir bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.. Top
Galatasaray kalecisinde. Franco topu önündeki Servet'e atarken
hemen tüm Graz takımı kendi yarı sahasına koşmuş. Galatasaray yarı
sahasında Sabri, Emre, Servet, Hakan Balta, Mehmet Topal var..
Tekrar ediyorum yanlarında tek rakip olmadan bom boş..
Ve bu bomboş adamlar, yan yana, topu ve oyunu bir metre
ilerletmeden, dört, beş, altı, hatta Allahın belası yedi top
yapıyorlar.. Takımı ve oyunu bir metre ilerletmeden.. Boş..
Zararlı.. Grazlılar keyifle izliyorlar bu gerzek pasları.. Vakit
ziyan oluyor..
Hücum ve gol adamlarının hepsinin etrafı en az iki Grazlı ile
çevriliyor.. Rakipten nerdeyse "Hazırız, artık gelin" çanları
çaldığı zaman derinlemesine pas atılıyor ve o da, çoğu zaman, artık
iyice yerleşmiş, sahasında boşluk bırakmamış rakibe gidiyor..
Hücum alanında top nihayet, her nasılsa Elano, Arda gibi dünyanın
en usta asist ayaklarına geldiğinde manzara şu.. Bu ustaların
derinlemesine ara paslarının yüzde 80, Graz'da kalıyor.. Neden?.
Çünkü derin gol pası riskli pastır.. Hele de rakip geride çoğalmış
ve kademeleri kurmuşsa, risk büyür o derin pas büyük olasılıkla
rakibe takılır. Kaç defa ara pasları rakibe takıldı, Elano ve
Arda'nın sayar mısınız?.
Suç Elano ve Arda'da diyorsanız, Rijkaard'dan farkınız yok. Suç
hücumu geciktiren, rakibe yerleşme fırsatı veren aptal yan
paslardadır diyorsanız, oyunu doğru okumuşsunuz demektir.
Şimdi Rijkaard bunu görmüyor ve kaç maçtır anlamıyorsa, nasıl büyük
hocadır, bana biri anlatsın..
Ben bu tartışmayı maç bandı üzerinde Rijkaard ve Neeskens ikilisi
ile yapmaya hazırım. Varlar mı?..
Bir soru daha..
Üzerine gelen, kazanmak için oynayan tek rakip çıkmazken karşısına
çift ön libero, iki pas yapma özürlüsü iki savunma adamı ile (Yani
dört stoperle) ısrarla oynayıp, iki forveti bir türlü denemeye
cesaret edememek ne oluyor?..
Daha çok sorularım ve eleştirilerim var. Ama bugün yeterince yer
kapladık..
Ne demek istediğimizi körü körüne Rijkaard'a biat edenler, aşağılık
komplekslerinden bir türlü sıyrılamayanlar anlamıştır sanırım..
Anlamamışlarsa.. Rijkaard böyle devam ederse, giderek yaklaşan
"Büyük Tokat"ta kafalarına dank edecektir...