G.Saray'ın yedekleri bile ilk 3'e oynar
Ahmet Çakar yine çok ses getirecek açıklamalar yaptı...
İşte Çakar'ın sorulara verdiği yanıtlar:
Yeni sezonda üç kulvarda mücadele edecek G.Saray'ın kulübesi yeterli mi?
G.Saray, şu anda tarihinin en iyi ikinci kadrosuna sahip. 2000
yılında kazanılan UEFA şampiyonluğundan beri en kaliteli, en pahalı
ve de belki en fazla çar çur edilmiş kadrosunu kurdular. G.Saray'ın
ikinci takımı bile çıksa Türkiye'de ilk üç mücadelesi verebilir.
Aynı şeyi F.Bahçe için de söyleyebiliriz.
Oynadığı hazırlık maçlarını farklı kazanan F.Bahçe için değerlendirmeniz nedir?
G.Saray için söylediğim her şeyi F.Bahçe için de söyleyebilirim. Ersun Yanal spor fizyolojisi olarak Türkiye'nin en donanımlı hocası. Komadaki bir sporcuyu bile belli bir sürede mükemmel bir atlet haline getirebilecek birikimi var. Ama kredisi çok az. F.Bahçe'nin ikinci takımının da tıpkı G.Saray'ın ikinci takımı gibi ligde oynasa ilk 3'te olacağını düşünüyorum.
Aslında bu düşünce Türk futbolu için bir kabustur. Zira G.Saray ve F.Bahçe ile diğer takımlar arasındaki farkın çok büyüdüğünü, hatta bir uçurum oluştuğunu söylemek hayalcilik olmaz.
Trabzon ile F.Bahçe arasındaki atışmanın sonu nereye varır sizce?
Hep söyledim, "Trabzon haklı mücadelesini daima meşru zeminde ve sportif söylemlerle götürmek zorundadır" diye. Ama maalesef Hacıosmanoğlu hata yaptı. Şartlar ne olursa olsun bugün bir insan bir insana 2013 Türkiye'sinde "Seni gömecek yer bulamam" derse bunun adı gayrı meşruluktur.
Üstelik Kurtlar Vadisi'nde bile duyamadığımız bu sözü bir başkandan duymak beni üzdü. Çünkü önümüzdeki aylar Türk futbolu için çok kritik. Hacıosmanoğlu canı yanmış bir Trabzonlu. Üstelik ülkede temiz bir futbol ortamı istediğinden zerre kuşkum yok. Mücadeleci bir insan. Zaten bu yüzden Trabzonspor camiası kendisini başkan seçti. Ama tekrar ve tekrar söylüyorum. Haklı durumdaki Trabzon böylesine söylemlerle haksız duruma düşmemelidir.
Sezonun başlamasına kısa bir süre kala Türk futbolunda gerginlik zirve yapmış durumda. Bu gergin ve karışık ortam nasıl yumuşar?
Bu ortamın yumuşama şansı neredeyse yok. Zira global güçlerin Türkiye'yi karıştırma operasyonu önümüzdeki aylar statlara ve spor salonlarına da yansıyabilir. Üstelik bir ay sonra CAS kararını verecek. Birkaç ay sonunda da Yargıtay'ın karar vermesi ihtimal dahilinde. Bu kararlar nasıl çıkarsa çıksın gerilimi daha da artıracak. Burada en önemli görev kulüp başkanı ve idarecilerine düşmekte. Ortamı germemeliler. Ama bunu demek sözde kolay, uygulamada ise çok zor.
Şike cezası konusunda Türkiye CAS'a kilitlenmiş durumda. Size göre bu karar Türk futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı olur mu?
CAS iki karardan birini verecek. Ya F.Bahçe ve Beşiktaş'ı şikeden suçlu bulup UEFA'nın kararını onaylayacak ya da suçsuz bulacak. CAS'tan hangi karar çıkarsa çıksın Türk futbolu için kaotik dönemin başlangıcı manasına gelir.
Diyelim ki CAS, UEFA'yı haklı buldu ve F.Bahçe ile Beşiktaş'ın şike yaptıkları sportif yargı anlamında ispatlandı. Bunun sonrası yok.
Bu durumda UEFA, TFF'den gereğini yapmasını isteyecek. Önce F.Bahçe ve Beşiktaş Avrupa'dan uzaklaştırılacaklar, sonra da lokal müeyyideler gelecek. Bunların en önemlisi 2010-11 şampiyonluğunun F.Bahçe den alınıp alınmayacağı. Ya da Beşiktaş'ın kazandığı Türkiye Kupası'nın iptal edilip edilmeyeceği. Bununla birlikte puan silme ve para cezaları gelebilir. Bu durumda söz konusu sezonda küme düşmüş takımlardan da reaksiyon beklemek çok mümkün. Diyelim ki CAS, F.Bahçe ve Beşiktaş'ı haklı buldu ve şike yoktur dedi. Bu iki takım için zafer olduğu gibi Türkiye'de adli yargı ve Yargıtay kararı anlamında büyük tartışmalara neden olacaktır. Neresinden baksak Cumhuriyet tarihinin en ihtilaflı dönemi bizi bekliyor.
Maddi anlamda sıkıntılı günler yaşayan Trabzonspor, yabancı sayısının çokluğu ve sınırlamaya rağmen transfere devam ediyor. Yorumunuz nedir?
Takımlar ekonomik problem yaşıyorsa, aşmanın iki yolu var. Ya çok paralı yöneticiler iş başına gelip dökme suyla değirmeni döndürmeye çalışacaklar ya da küçülüp ayaklarını yorganlarına göre uzatacaklar. Trabzon'un yapması gereken bu. Pahalı olmayan, bonservisi olmayan nokta transferlerle takımlarını güçlendirmeye çalışacaklar. Takımlarını belli bir yere getirebilirler ama şampiyonluk mücadelesinin içine sokmaları da çok zor olur.
Beşiktaş'ı nasıl buluyorsunuz?
Beşiktaş'ın Kolombiyalı stoper Franco dışında takımda direk oynayabilecek bir oyuncu almadığı görüşündeyim. Beşiktaş yine geçen yılki Beşiktaş. Bundan dolayı da Fikret Orman ve yönetimini fazla eleştirmemek lazım. Zira enkaz devraldılar ve takımı ekonomik olarak toparlamak istiyorlar. Transferde fazla uçmamaları da çok sağlıklı. Üstelik bir de stat sorunu yaşayacaklar. Kasımpaşa stadı ne kadar dolacak, Beşiktaş seyircisi oraya ne kadar itibar edecek koskoca bir soru işareti.