Duygusal bir çöküş olsada, sağlıklı ve analitik yorumlar yapmak
lazım. Beşiktaş aldığı 5-0’lık sonuçla Şenol hoca’nın da dediği
gibi maalesef tur şansını yitirdi ve güneş erken battı. Aslında
Şenol hoca aralık ayının ilk haftası Bayern eşleşmesi belli
olduktan sonra bu maçı kafasında oynamaya başlamıştı. Hatta kura
akabinde kendi evinde karşılaştığı Osmanlıspor maçına genelde
tercih etmediği gibi çift ön libero Medel-Atiba ikilisi ile
başlamıştı. Beşiktaş’ın devre arası yapılan transferlerininde
aklında hep bu eşleşme vardı. Gidenler içinde gelenler içinde hep
Bayern maçları baz alınarak yorumlar yapıldı.
Maçın ilk 15 dakikasına kadarda zaten yapılan onca hazırlık
belli oluyordu. Beşiktaş ne pozisyon olarak nede oyun olarak
rakibinin gerisinde değildi. Ta ki Atiba’nın artık emeklilik zamanı
geldi dedirtecek o hataya kadar. Kariyerinde daha önce hiç kırmızı
kart görmemiş Vida, yine kendi kariyerine yakışmayacak hatayı
yapınca Beşiktaş için umutlar erken söndü. Her nekadar
futbol matematik değilsede futbolunda bir matematiği var ve dünya
üzerinde hiçbir klüp Bayern karşısında 75dk 10 kişi ile
direnemez. Üstelik Beşiktaş ilk yarı boyunca 10 kişi
olmasına rağmen kesinlikle rakibine boyun eğmedi. Beşiktaş
adına maçın en önemli kırılma anı ise James’in sakatlanmasıdır.
James’in sakatlanması ile oyuna tesadüfen giren Robben Beşiktaş
adına ciddi handikap oluşturdu. Robben hem Beşiktaş’ın sol
kanadındaki zaafı ortaya çıkardı hemde maça sağ açıkta başlayan
Müller 10 numara pozisyonuna geçip daha serbest oynamaya başladı.
Bu şekilde poziyonlar ve goller buldu hatta.
Allah hiçbir teknik direktörü dün Şenol hocanın düştüğü paradoxa
düşürmesin. Bir yandan daha az gol yemenin hesaplarını yapıp
umutları ikinci maça taşımak, bir yandanda rakibi kalenizden
uzaklaştıracak belkide bir gol bulabilmenizi sağlayacak hamleleri
yapmak. Şenol hocanın yaptığı değişiklikler ikisinede yaramadı ve
Beşiktaş umutlarını tüketti.Beşiktaş’ın canı sağolsun, biz yinede
bize bu sezon yaşattıkları gurur için kendilerine müteşekkiriz.
Lakin biz ülke futbolu olarak bu mağlubiyetleri sorgulamazsak her
yıl böyle hüsranlar yaşamaya mahkum kalabiliriz. Dolayısıyla benim
birkaç sorum olacak;
1.Şampiyonlar ligi tarihinin en yaşlı 6.kadrosu ile maça çıkmak
bundan sonraki yıllar için bir planlama hatası olduğunu
göstermezmi?
2. Defansın göbeğinde (Pepe-Vida), ortasahanın ortasında
(Medel-Atiba) ve forvette (Wagner-Talisca) olmak üzere neredeyse
tüm kritik bölgelerde birbiri ile daha önce yeteri kadar oynamamış
oyuncuları tercih etmenin riski daha önceden hesaplanmışmıydı?
3.Caner,Adriano ve Q7 gibi orta kalitesi yüksek 3 tane oyuncu
barındırıyorken ilk 11’de, hava toplarında yetersiz Wagner’i tercih
etmek ciddi bir kurgu hatası değilmidir? (Dipnot: oyunun akışına
göre Wagner oyundan çıkana kadar Beşiktaş’ın en iyisiydi)
4.Özellikle daha önceki şampiyonlar ligi deplasmanlarında iyi
performansta göstermiş, oyunu iki yönlü oynayacak Tolgay bu maça
neden hazırlanmadı?
Üzerine oturup düşünelim ve bundan sonraki yıllar için umudumuzu
korumaya devam edelim..