Hakan Şükür bilinmeyenleri anlattı
Kalli döneminde kampa misafir getirdikleri için Lincoln ile birlikte cezalandırılan Hakan Şükür, o geceyi anlattı...
Hakan Şükür Zaman Gazetesine verdiği geniş röportajda, o gece
ile ilgili soruları şöyle cevapladı..
Medyaya karşı da mesafelisiniz değil mi?
Yo hayır, herkesle görüşüyorum ama belli bir sınırı koruyarak. Ama
bazen gazetecilere tavırlı olabiliyorum. Hakan Şükür ismi bir marka
olduğu için, adımın geçtiği her yerde onlar adına bir menfaat var.
Sabah açıp gazeteye bakıyorsun, 'Hakan Şükür belediye başkan adayı'
diye bir haber. Öyle bir şey yok halbuki. Aynı gazetenin köşe
yazarları bu haberler üzerine köşelerinde beni eleştiriyor.
Gazeteciler ya da köşe yazarları ideolojilerini, kavgalarını senin
üzerinden verdikleri için bu da ailemi, çocuğumu etkiliyor
haliyle.
Hayır diyemeyen bir baba mısınız?
Evet öyleyim. Birçok şeye hayır diyemiyorum. Demek icap eden
yerlerde duygusal yanım ağır basıyor.
İki yıl önce Zeynep kampa geldiği için kadro dışı
bırakılmıştınız. Kendisi de çok üzülmüştü. O dönemi birlikte nasıl
atlattınız?
Atlatacak bir durum yoktu. Hatalı
olmadığım için zorluk yaşamadım. Çok komik bir olaydı yaşanan.
Lincoln'ün davranışına kurban gittim açıkçası. Dört arkadaşı ile
gece yarılarına kadar odada oturmuş, oyun oynamışlar, oysa ki
ertesi gün maç var. Ben ise tam tersi kızım yanımda olduğu
için ilk kez erken uyumuşum. Olaya böyle bakılabilse çok masumane
bir durum aslında.
Karar açıklanınca ne hissetmiştiniz?
Hoca bize
kadro dışı kaldığımızı açıkladı, odamıza gittiğimizde haber çoktan
medyaya ulaşmıştı, televizyon alt yazı geçiyordu. Türkiye'de bunlar
kaldırılması çok ağır yükler. Ben takımı aile gibi görürüm.
Konuşulanlar orada kalır. Dışarıya yansımaması lazım. Takım kaptanı
olduğum için her zaman toplantılarda bu kuralı hatırlatırım.
Basına yansıması kötü bir şey mi?
Kötü bir şey değil ama haber vermeselerdi sonuç daha farklı
olabilirdi. Olay medyaya yansıyınca işi düzeltmeye çalışan insanlar
da çaresiz kaldı. Yansımasaydı içeride halledilebilirdi.
Neden haber veriyorlar?
Çünkü onlar da
gazetelerde kendileriyle ilgili güzel haberler çıkmasını istiyor.
Bunun da yolunun gazeteciyle samimiyet kurmaktan geçtiğini
düşünüyorlar. Çok cahilce bir yaklaşım. Ben hiçbir zaman öyle
olmadım.
Kızınız neler yaşadı?
Okulda arkadaşları, 'Baban senin yüzünden kadro dışı bırakıldı.'
denmiş. Üzülmüştü.
'Keşke kızıma hayır gelme deseydim.' diye düşünüp pişmanlık
duydunuz mu?
Yok bu cümle için çok erken. Allah
inşallah bunu söyletmez bize. Doğru kararlar verdik. Vicdan azabı
duyduğumu hatırlamıyorum.