Hakan Şükür'den bomba sözler!
Hakan Şükür Galatasaray yönetimine karşı yaptığı eleştirilere ara vermeden devam ediyor...
Galatasaray ve milli takımın efsane oyuncusu Hakan Şükür,
eleştirilerine Radyospor'da devam etti.
Radyospor'da Barış Ertül'le Futbol Cafe Programı'na katılan Hakan
Şükür kulüplerin kötü yönetildiğini söylerken, kötü günlerde Arda
Turan'ın taraftarın önüne atıldığını söyledi. Hakan, Real
Madrid'den Guti ve Raul'ün ayrılması sırasındaki görüntülerin
mantalite farkından dolayı oluştuğunu söyledi...
TAKIMLAR SÜREKLİ
DEĞİŞTİRİLİYOR
Milyonlarca dolar harcanmasına karşın, kulüplerimizin Avrupa
kupalarında güçsüz rakiplere karşı başarısız sonuçlar almasını
değerlendirerek sözlerine başlayan Hakan Şükür, "Bunların nedeni
takımların çok sık değiştirilmesi. Sıklıkla değiştirilen takımların
içerisinde çok önemli oyuncular gelip gidiyor. Bir senenin takımı
bir sonrakı takıma sirayet etmiyor. Beraber oynama alışkanlığı
olmuyor. Bir de aldığımız oyuncu tiplerine bakarsanız, bu sene
Galatasaray biraz bunun dışında kaldı ama orada da Rijkaard'a
uymayan oyuncu tipleri alındı. Pas oyunu isteyen, oyunun kontrolünü
hep kendinde tutmak isteyen takım duygusuyla gelen Rijkaard,
transferleri kendisi yapmıyor. Transferlere ya Adnan Sezgin ya da
yönetim karar veriyor. Ya boşta kalmış veya takımlarının
kullanmadığı, takım oyununa adapte olmayan oyuncuların alındığı
süreçler yaşıyoruz. Bir yandan takım olmak istiyorsunuz, takım
ruhunu yakalamak istiyorsunuz, bir yandan da kendi takımlarında
18'e bile girmemiş o takımlarda kabul görmemiş oyuncuları
alıyorsunuz. Büyük paralarla bunları alıp, bir sene oynatıp, ortaya
çıkan tabloda tekrar bir değişime gidiyorsunuz. Demek ki bir
eksiklik var" dedi.
Bu seneyi biraz ayrı tutmalıyız, genç oyuncular alındı. Serdar Özkan gibi bir genç oyuncuyu alıyorsunuz, ama çok sık değişkenlik ve otorite boşluğunun olması, yani yabancıların gelip gitmesinde tatillerini değerlendirmesinde bu kadar büyük paralar verdiğiniz oyuncuları tutamıyorsunuz. Bir şekilde onlara mahkumsunuz, onlar nasıl isterlerse öyle yapma şansları var. Kontratları, belki bu sene bir kaç oyuncuda oldu; ama kontratları maç başına değil, garanti para alıyorlar. Büyük duyguyla bekleyen seyirci sahada o duyguyu göremiyor. Başına buyruk, yönetici menajer futbolu ilişkisiyle transfer yapılıyor. Yerliler garipler ne derlerse onu yapıyorlar ve en büyük zılgıtı da sezon sonunda yerli oyuncular yiyor. O psikolojik baskıyı yaşadığınızı düşünün, bu kadar değişik düzenin içerisinde kötü birsonuçta ön plana yerli oyuncular çıkıyor. İster istemez, üzülür bu da sizin performansınızı zaman zaman etkiler. Tabi bunların olduğu bir ülkede yerli oyuncuların milli takıma hazırlanış biçimlerini de etkiliyor. Kulüpler kötü yönetiliyor.
ARDA'NIN ARKASINA
SIĞINILIYOR
Galatasaray'da kötü gidiş halinde diğer oyuncularda Arda'nın
arkasına sığınma içgüdüsü oluştuğunu söyleyen Hakan Şükür, "İyi
para alıyorlar. Buna karşın her şeyi Arda'dan beklemek takım olgusu
bozuyor. Futbolcular sahaya çıktığı zaman, her şeyi Arda yapsın
beklentisine giriyor. İşler kötüye gidince de Arda ön plana
çıkıyor. Ancak yöneticiler şimdi bunu anlamazlar." dedi.
YÖNETİM HATALARINI SİZİN ÜZERİNİZDEN
ÖRTBAS ETMEK İSTİYOR
Yönetimin kullanabileceği bir medya olduğunu vurgulayan Hakan
Şükür, "Bana göre bu var ve yönetim onu kendisine uygun kullanmak
istiyor. Konuyu istediği gibi göstermek, birini unutturmak, bir
kahraman çıkarmak veya onun üzerinden kendi hatalarını örtmek
istiyorlar. Bunları Arda'dan önce ben de yaşadım. Yönetimin büyük
bir hatası oluyor; ancak suçlu siz adlediliyorsunuz. Yönetim
yaptığı bütün hataları sizin üzerinizden ört bas ediyor; çünkü siz
gündem değiştirebilirsiniz ve yönetici elindeki o diğer
enstrümanlarla bir şeyleri değiştirme çabasına giriyor."
ifadelerini kullandı.
Arda'nın geçen sezon sonlarına doğru protesto edilmesinin haksızlık olduğunu vurgulayan Hakan Şükür, "Yönetici veya kulüp başkanı çıkıp seyirci haklı diyemez, dememeli; çünkü siz para eden futbolcularınızı sattınız. Bana göre Arda sezonda 50 maç oynayan düzgün bir insan. Hataları yok mu? Var. Ancak genç bir insan.. Üzerine bu kadar çok kahramanlığı yapıştırırsanız, müsade ederseniz hata yapacaktır. Ben de çok hatalar yaptım, bunu kabul ediyorum; ama hep aynı tabloları görmekten insanlar artık sıkılmalı. Arda protesto ediliyor, kulüp başkanı seyirci haklı diyor. Burada popülüst bir yaklaşım var. Elano iyi bir futbolcu, ancak o sene kötü. Takımın en iyi futbolcusu üç maç yok, eleştiriliyor. Medyada öyle bir hava oluşturuluyor ki Arda taraftarın önüne atılıyor. Sonra sinema kapatan oluyor. Oysa Arda sinemayı beş ay önce yapmış." dedi.
YİNE ARDA'YA BEL
BAĞLADILAR[page_end]
Arda'nın darbeye bağlı sakatlık yaşadığını buna karşın protesto
edildiğini kaydeden Hakün Şükür, "Arda'nın kimlerle eşit düzeyde
tutulduğu unutuldu. Sezon başında tekrar Arda'ya bel bağlanıldı ve
Arda'ya çok ihtiyacımız var denildi. Bunu yapanlar, ilk sırtına
elini koyanlar, sen bizim evladımızsın diyenlerdir. Orada da kendi
yaptıkları şeyde tekrar bir kahramanlık edasına bürünüyorlar. Gidin
odanıza çekin konuşun, biz senin arkandayız deyin. Medyanın önünde
yapıyorlar. Medyanın önünde yapmak çocuğu suçlu göstermek demektir.
Bunları senelerce yaşadım. Biz sana sahip çıkıyoruz, bizim için
oyna demek bu anlama geliyor." şeklinde konuştu.
FARKLI DEĞER
YARGISI
Real Madrid'in Guti ve Raul'u onore ederek göndermesine de değinen
Hakan Şükür, "Bunların hepsinin içerdisinde duygu var. Müthiş bir
duygusal an yaşandı. Real Madrid'den yola çıkmışken; bu kulübün
tarihine, geçmişine bakıldığında çok büyük başarıların olduğunu
görürsünüz. Ancak başarıları takımlar kazanır. Oyuncular; çok
sevilen, değer verilen, kupaları dizen ve o kupaların altında
imzası olan onlarca, yüzlerce semboldür. Dünyanın en kaliteli
oyuncularını alma özgürlükleri de var. Böyle yaparak kendi
altyapısından gelen oyunculara inanılmaz bir örnek gösterirler.
Gönderirken de kendilerine layık şekilde gönderirler. Biz oyuncuyu
nasıl kullanıyoruz ve neler yapmak istiyoruz buna bakmak gerek.
Yönetim olarak düşünüldüğünde biz oyuncuyu kendimiz için
kullanıyoruz. Real Madrid'de ise bu marka için kullanılıyor. Bütün
dünyada taraftarı olan Real Madrid oyuncusunu öyle bir pazarlıyor
ki, gönderirken, oynarken verdikleri rakamlar da ortada. Rakam
tarafını bir tarafa bırakırsak çok farklı bir değer yargısı var"
dedi.
İLİŞKİLERDEN DOLAYI KİMSE BİR ŞEY
SÖYLEYEMİYOR
Galatasaray-OFK Belgrad maçında Haldun Üstünel'e yönelik açılan
pankarta da değinen Hakan Şükür, "Haldun Üstünel benim de
yöneticiliğimi yaptı. Tribünde pankartlara mazhar olan biriydi.
Dünyanın hiç bir yerinde bu şekilde ayrılmış yöneticiye böyle
pankart açılmaz ve sevgi tezahüratları yapılmaz. Ülkemizde bazı
şeyleri anlayabilmenin yolu biraz da buradan geçiyor. Bunu herkes
biliyor, ilişkilerden dolayı kimse söyleyemiyor. Dışarıda kimle
konuşursam onlarda bunu söylüyorlar; ancak bu etkili insanlar çıkıp
bunları söyleyemiyorlar. Söylersem ne değişecek diyorlar. Sportif
direktör olsam, bu sistemin içerisine düzenin içerisine girsem,
benim dışımda bir sürü şey olur, gerek inancımdan gerek başka
şeylerden dolayı bir sürü politikalar benim üzerimden geliştirilir.
Sistemi birden değiştiremeyiz. Böyle bir güç de elimizde yok"
ifadeleriyle sözlerini bitirdi.