Hakan Şükür'e ağzına geleni söyledi!
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşesinde yine çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
İNTERNETSPOR/ Fatih Altaylı, Hakan Şükür'e değinerek bakın neler yazdı. İşte
Altaylı'nın "Hakan'ın yaptığı artık ayıp düzeyinde" başlıklı köşe
yazısı...
İşte Fatih Altaylı'nın olay yazısı;
DAHA argo bir tabir var, aslında onu kullanmak lazım ama bize yakışmaz.
O yüzden hafifiyle idare edeceğiz.
"Cılkını çıkardı" diyeceğiz. Anlayan anlayacak ne demek istediğimizi.
Hakan Şükür'ün televizyondaki yorumculuğundan söz ediyorum.
Çok sevdiğim futbolcu kardeşim Hakan Şükür, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kendisine yaptığı ciddi bir "iyilikle" milletvekili oldu.
Büyük ihtimalle bu yaşta, bu onura kavuşan ilk futbolcudur Hakan.
Kimse de gıkını çıkarmadı buna.
Yıllarca Türkiye'ye iki farklı formayla hizmet etmiş, bu ülkeye onurlar kazandırmış bir genç adamın taltif edilmesini eleştiren olmadı.
Hakan Meclis'e girdikten sonra peş peşe mini potlar kırmaya başladı. O da geçiştirildi.
Sonuçta üniversite profesörü değildi, gençti, bir milletvekilinin söylememesi gerekenlerin neler olduğu konusunda bilgisiz olabilirdi.
Milletvekilliği televole programında fıkra anlatmaya benzemezdi. Ama öğrenecekti.
Sonra büyük rezalet meydana geldi.
Lig TV, Türkiye'de başka kimse kalmamış gibi Hakan Şükür'e yorumculuk önerdi.
Hakan'ı seven sevmeyen herkes, "Bu teklifi kabul etme. Milletvekilliğine yakışmaz" dediler.
O bunu söyleyenlerin iyi niyetini anlamadı.
Ya da kimbilir, önerilen milyon dolara yakın rakam cazip geldi.
Teklifi kabul etti.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek dahi çıkıp eleştirdi, "Olmaz böyle şey" diye.
Hakan tınmadı.
"Beyefendiye sordum, 'Kabul edebilirsin' dedi" yanıtını verdi.
İşte Fatih Altaylı'nın olay yazısı;
DAHA argo bir tabir var, aslında onu kullanmak lazım ama bize yakışmaz.
O yüzden hafifiyle idare edeceğiz.
"Cılkını çıkardı" diyeceğiz. Anlayan anlayacak ne demek istediğimizi.
Hakan Şükür'ün televizyondaki yorumculuğundan söz ediyorum.
Çok sevdiğim futbolcu kardeşim Hakan Şükür, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kendisine yaptığı ciddi bir "iyilikle" milletvekili oldu.
Büyük ihtimalle bu yaşta, bu onura kavuşan ilk futbolcudur Hakan.
Kimse de gıkını çıkarmadı buna.
Yıllarca Türkiye'ye iki farklı formayla hizmet etmiş, bu ülkeye onurlar kazandırmış bir genç adamın taltif edilmesini eleştiren olmadı.
Hakan Meclis'e girdikten sonra peş peşe mini potlar kırmaya başladı. O da geçiştirildi.
Sonuçta üniversite profesörü değildi, gençti, bir milletvekilinin söylememesi gerekenlerin neler olduğu konusunda bilgisiz olabilirdi.
Milletvekilliği televole programında fıkra anlatmaya benzemezdi. Ama öğrenecekti.
Sonra büyük rezalet meydana geldi.
Lig TV, Türkiye'de başka kimse kalmamış gibi Hakan Şükür'e yorumculuk önerdi.
Hakan'ı seven sevmeyen herkes, "Bu teklifi kabul etme. Milletvekilliğine yakışmaz" dediler.
O bunu söyleyenlerin iyi niyetini anlamadı.
Ya da kimbilir, önerilen milyon dolara yakın rakam cazip geldi.
Teklifi kabul etti.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek dahi çıkıp eleştirdi, "Olmaz böyle şey" diye.
Hakan tınmadı.
"Beyefendiye sordum, 'Kabul edebilirsin' dedi" yanıtını verdi.