Hakemler Avni Aker'de mahsur kaldı Erdoğan kurtardı
Rehin hakemleri stattan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonu kurtardı.
Trabzonspor'un Gaziantepspor maçında son dakikadaki penaltısını vermeyen hakem Çağatay Şahan ve yardımcılarını, 4 saat mahsur kaldıkları Avni Aker Stadyumu'ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonunun kurtardığı ortaya çıktı..
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu,
"Yöneticilerime, 'Trabzon'un
misafirperverliğini gösterin, çayını, kahvesini yemeğini
ısmarlayın, sabaha kadar, ben gelene kadar o hakem, o stattan
çıkmayacak' dedim. Ama benim de saygı duyduğum, gönül bağım
olan, o değerli insanın beni aradıktan sonra, 'hem
Türkiye hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama
yanlışların da hesabı sorulacak' sözü üzerine ben de
arkadaşları aradım. Bizi katleden şahısların, Trabzonlu'ya yakışan
şekilde en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan bu şehri terk
etmelerine izin verdik" dedi.
"KENDİSİ İÇİN ÖLMEYE
HAZIRIM"
Hacıosmanoğlu, hakemin stattan çıkması için kendisini
arayan kişinin ismini vermeyeceğini de vurgulayarak, şöyle
konuştu:
"İsmi açıklamama gerek yok, herkes anlar. Ben bu millete hizmet
eden, benim çocuklarıma güçlü bir ülke bırakacağına inandığım,
dünya konjonktürünün de gitsin diye üzerine oyun oynadığı bir
lideri var Türkiye'nin. Bugün onun için ölmeye de hazırım. Bunu
kendisine de söyledim. Türkiye'nin dünyaya rezil olmaması adına,
yıllardan beri Trabzonspor'a yapılan bu silsilenin bedelinin
ödenmesi gereken gündü. Bu futbolu yönetenler de şapkasını önüne
koyacak. Sevgili Mustafa Denizli de söyledi, Türkiye'de hiçbir
zaman bir takımın hakkı bu kadar yenmemiştir. Kendisine de teşekkür
ediyorum. Geçen sene savaşıyorduk, ondan önceki sene de
savaşıyorduk. Ama bu sene farklı bir çizgi koyduk ortaya. Herkes
beni eleştirdi Federasyon genel kurulunda. Orada Trabzonspor'un
menfaatlerini değil şahsımı düşünseydim, 'Hacıosmanoğlu'na
helal olsun adam gibi konuştu' derlerdi. Ben ne ızdırap
çektiğimi, Ankara'dan İstanbul'a nasıl döndüğümü yanımdaki
arkadaşlarım bilir. Belki de yolda ölecektim. Kendimi düşünerek
değil Trabzonspor'u düşünerek yaptım. Ama bunların yanında sıkıntı
çekiyorsak, demek ki bu benim şahsi meselem oluyor. Ben bugüne
kadar kendi şahsi meselelerimi adamlığa yakışır bir şekilde çözdüm,
gene de çözerim, bedeli de neyse öderim."
KAPILAR KİLİTLENDİ
Karşılaşmanın bitiş düdüğünün ardından büyük tepki gören hakem
Çağatay Şahan ve arkadaşları, hakem odasına gitti. Raporlarını
yazan ve kıyafetlerini değiştikten sonra stadyumdan ayrılmak
isteyen hakem ekibine, bordo-mavili yönetimin tüm kapıları
kapattığı ve stadyumdan ayrılmalarına izin verilmediği bildirildi.
Bir çok bordo-mavili yönetici de hakem odasının bulunduğu
koridordaki sandalyelere oturup beklemeye başladı. Başkan İbrahim
Hacıosmanoğlu'nun, sabaha karşı Trabzon'da olacağını söylemesi ve
kendisi gelene kadar hakemlerin stadyumda tutulmasını istemesi
üzerine, VIP tribünü önündeki araç giriş kapısı kilitlendi. Ayrıca
tribün önünde yaklaşık 500 bordo-mavili taraftar TFF ve hakemler
aleyhine tezahürat yapmaya başladı.
4 SAAT SONRA ÇIKTILAR
Gerginlik sürerken, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, kendisini arayan
hiçbir devlet görevlisinin telefonuna çıkmadı ve hakemlerin
stadyumda tutulması kararından dönmedi. Saatler 03.00'ü
gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim
Hacıosmanoğlu'nu arayarak, hakemlerin bir an önce güvenli şekilde
stadyumdan çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine Trabzon'daki
yönetici arkadaşlarına ulaşan Hacıosmanoğlu, hakemlerin çıkarılması
talimatını verdi. Saatler 03.47'yi gösterirken, tüm yöneticiler ve
kulüp personeli soyunma odası koridorlarını boşalttı. Hakem Çağatay
Şahan ve yardımcıları, koridora giren çevik kuvvet polislerinin
kalkanlarının korumasında, VIP tribünü önüne yaklaştırılan sivil
polis midibüsüne bindirilerek stadyumdan çıkarıldı. 4 saatlik
bekleyişin ardından stadyumdan ayrılan hakem ekibine, dışarıda
bekleyen taraftarlar da yabancı cisimler yağdırdı.
SABAHA KARŞI ÖZEL UÇAKLA GELDİ,
HAVALİMANINDA SERT AÇIKLAMALAR YAPTI
Hakemlerin stadyumdan ayrılmasının ardından Başkan İbrahim
Hacıosmanoğlu'nun özel uçakla İstanbul'dan yola çıktığı ve saat
05.45'te Trabzon Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyeceği
bildirildi. Havalimanında bazı yöneticiler ve bir grup bordo-mavili
taraftar tarafından "Büyük başkan" tezahüratlarıyla karşılanan
Hacıosmanoğlu, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda
bulundu.
"BU ŞEHRİN ÜZERİNE OYUN OYNAMAK KİMSENİN
HADDİ DEĞİL"
Hacıosmanoğlu, ligin ilk 4 haftasında herkesin Trabzonspor'u
konuştuğunu belirterek, "Ancak daha sonra Trabzonspor'un ve bizim
üzerimize karanlık güçlerin oynadığı bir oyun var. Bu benim
şahsımla değil, bu şehirle, Trabzonspor ile alakalı. Ama bu şehir
öyle bir şehir ki bu şehrin üzerine oyun oynamak kimsenin haddine
değil. Bu şehir zaten ona müsaade etmez. İnsanlar herhalde nüfusu 1
milyona yakın diye küçük görmeye çalışıyor ama onun kat kat daha
gücü bu şehrin dışında yaşıyor. Benim anlamadığım konu bu insanlar
cesareti nereden alıyorlar? 3 hafta üst üste Trabzon'a gelip
Trabzonspor'u katletme cesaretini nereden buluyorlar? Ben hasta
eşimi bırakıp Trabzon'a geldim. Bu şehirde insanların bir şeyi
öğrenmesi lazım. İnsanların, bu şehri katletmeye gelenlerin,
Trabzonspor'a oyun oynayarak onun yolunu kesmeye çalışanların, bu
şehirden rahat çıkamayacaklarının bilincine varmalarını istedim.
Evet, belki Türkiye'ye, dünyaya rezil olacağız ama Türk futbolunda
bir milat olmasını istedim. Trabzon'a gelip de bu şehirde Trabzon'u
katledenlerin buradan gülerek, tarifeli uçaklara binip de
gidecekleri yere gidemeyeceklerini insanların bilmelerini
istiyorum" dedi.
"SABAHA KADAR O HAKEM STATTAN
ÇIKMAYACAK"
Hacıosmanoğlu, maçın ardından bordo-mavili yöneticileri
aradığını ve talimat verdiğini ifade ederek, şöyle devam
etti:
"Yöneticilerime, 'Trabzon'un misafirperverliğini gösterin, çayını,
kahvesini yemeğini ısmarlayın, sabaha kadar, ben gelene kadar o
hakem, o stattan çıkmayacak' dedim. Devletin her kademesinden
arayanlar oldu, kimsenin telefonuna bakmadım. Benim de saygı
duyduğum, gönül bağım olan, onun için şahsım olarak yapamayacağım
hiçbir şey yok, bunu defalarca söyledim; o değerli insanın beni
aradıktan sonra, 'hem Türkiye hem dünya genelinde büyük rezillik
yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak' sözü üzerine ben
de arkadaşları aradım. Bizi katleden şahısların, Trabzonlu'ya
yakışan şekilde en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan bu şehri
terk etmelerine izin verdik."
Trabzon'un ve Trabzonspor'un üzerine oyun oynayan, senaryo yazan
insanların olduğunu ileri süren Hacıosmanoğlu, "İçimizde da hainler
olduğunu biliyorum. Burada kaybeden Trabzonspor olacak. Kaybeden
İbrahim Hacıosmanoğlu olmayacak. Her maçtan sonra bir maç daha
yenilip Hacıosmanoğlu bu şehirden gitsin diye uğraşan insanlar var.
Buraya gelip de Trabzonspor'u katledip gidenlere o insanlar cesaret
veriyor" diye konuştu.
"BU İŞİN SONU KAPALI CEZA YATMAYA DOĞRU
GİDİYOR"
Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben 49 yaşına kadar adam gibi yaşadım, kadın gibi yaşamadım. Allah
bir gün ömür bile verdiyse onu da adam gibi yaşayıp adam gibi
öleceğim. Trabzonspor için çektiğim 9 ay 15 gün ceza bana bir
züldü. Ama ben Trabzonspor için kapalı ceza yatmaya da razıyım. Bu
işin sonu o noktaya doğru gidiyor. Konuştuklarımın hepsinin suç
olduğunu biliyorum. Onların karşılığında yatmasını da biliyorum.
Ama benim ailem, onurlu ve köklü bir aile. Bana önce adamlığı, adam
gibi yaşamayı ve adam gibi ölmeyi öğrettiler. Ben kadın gibi 100
sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım. Sonucunda ölüm de
varsa bir gün yaşarım, ertesi gün ölürüm."
"TRABZONSPOR'A OPERASYON
YAPILIYOR"
Söylediği sözlerin hepsinin suç olduğunu bildiğini de ifade
eden İbrahim Hacıosmanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ama yarınlar bizim önümüze ne koyarsa koysun ben Trabzonspor için
bu başkanlık makamından cezaevine giderim. Bunun bütün Türkiye
Cumhuriyeti'nin böyle bilmesini istiyorum. Özellikle yerel medyadan
rica ediyorum. 'Trabzonspor'da iç karışıklıklar var', 'Futbolcular
arasında sorun var', 'Yönetim arasında sorun var', bunlar da bunu
tetikliyor. Dünyanın büyük takımlarına baktığınızda 5-6 tane
yöneticisi var. 20 tane yöneticisi yok. Yöneticilerin çok olması o
takımın başarıya gideceği anlamını taşımıyor. Trabzonspor'a
operasyon yapılıyor. Kongre süreci var. Benim şahsıma mı yapılıyor?
Benim şahsıma bir şey yapamazlar. Bu zararı Trabzonspor görüyor.
Bizde karışıklık var, arkadaşlarımız birbirleriyle kavga ediyor
diyorlar. Öyle bir sorun yok. Biz o sorunların hepsini çözdük.
Hatırlarsınız, Galatasaray maçına çıkarken, Galatasaray'ın hocasını
ve başkanını gönderebilmek için bütün medya, 'oyuncular
organizasyon yaptı, hocayı başkanı gönderecek' diyordu. Bugün bir
aile oldular. Bize Galatasaray maçındaki operasyonları yapanların
tespitine az kaldı. Bunu kamuoyunun çok iyi bilmesini istiyorum. O
Federasyon'da, kendini Federasyon başkanından daha etkili gören
insanlar var. Galatasaray'ın hocası da onların kardeşi konumunda.
Kardeşini korumak için, kardeşinin oradan yok olmaması için
Trabzonspor'a bu operasyonu yaptılarsa, az kaldı bunların da ortaya
çıkmasına. Herkes bedelini ödeyecek. O maçta bizi katleden Cüneyt
Çakır'a verilen iki maçtan sonra, gönderilen hakem de bizden Cüneyt
Çakır'ın intikamını almıştır. Yine aynı güçler bu operasyonu
yapmıştır."
"DÜN AKŞAMKİ HATA HAZMEDİLECEK GİBİ
DEĞİL"
Hakemlerin ev sahibi takımı koruduğunu, bu nedenle
deplasmanda tüm takımların haksızlığa uğrayabileceğini vurgulayan
Hacıosmanoğlu, şöyle devam etti:
"Ama 3 tane maç seçiliyor, üç maç da üst üste Trabzon'da oynanıyor.
Trabzonspor'a oynanan oyunlara bugüne kadar sessiz kaldık. Sadece
Konyaspor maçından sonra çok cılız bir konuşmam oldu. Ama dün
akşamki, artık hazmedilecek gibi değil. Bizim teknik hatalarımız da
olabilir. Hocamızın, oyuncularımızın da hatası olabilir. Kötü
futbol oynuyor da olabiliriz. Ama bizim rakiplerimizin hiç birisi
bizden daha üst düzey futbol oynamıyor. Onlara hakemler kol kanat
geriyor, zor anlarında yardım ediyor. Bir maçta erken golü kim
atarsa avantajının çok iyi olduğunu biliyoruz. Bizim 1 metrelik
ofsayt olmayan pozisyonlarımızı ofsayt verecekler, ceza sahasının 1
metre dışındaki pozisyonları içeriye çekip penaltı verecekler,
rakiplerimiz elle gol atacak. Bizim 5 puan gerimizde olan bir
takımı, 4 hafta sonra 7 puan önümüze geçirecekler. Böyle bir
adaletsizlik olmaz, böyle adaletsizlikle bu maçlar yönetilmez.
Süleyman Abay'ın hakemliğini bitirmişler. Bana ne bitirmenizden.
Benim hakkımı gasp ettikten sonra hakemliğini bitirseniz ne olur?
Dün akşamki maçın hakeminin, hakemliğini bitirseniz ne olur? Maçta
kural hatası var diyorlar. Bunlar önceki maçları nasıl tatil
ettiklerini biliyoruz. Bakacağız bu maçtan sonra ne yapacaklar?
Bize ceza verip vermemeleri hiç umurumda değil. Ama tekrar
söylüyorum, bu şehir medeniyetlerin battığı bir şehir. Ama ne yazık
ki sanki bu kulüp benim. Bu kulüp kaybettiği zaman Hacıosmanoğlu
kaybedecek, Hacıosmanoğlu gidecek. Samimi olarak bu şehrin
değerleri birleşsin, ben bu kapıda güvenlik görevlisi olarak
çalışmaya razı olduğumu söyledim her zaman. Ben bu kulübün bir
taraftarıyım. Başarılı olmasını istiyorum. Ama bizim içimizdeki
hainlerin sadece uğraştıkları tek şey var; dışarıdan bizimle
uğraşanlara söz söylemek yerine, Hacıosmanoğlu'nu nasıl göndeririz
entrikalarının içindeler."
Hacıosmanoğlu, eski başkanlardan Faruk Özak'ı da isim vermeden
eleştirirken, "Bu kulübün abisiyim' diyen insanlar şimdi bir yandan
'bu kulübü kayyuma nasıl emanet ederiz' diye hesap
yapıyorlar. Kulübe tarihi bir kara leke sürme adına. Ben bir aydır
bunlarla uğraşıyorum. Benim İstanbul'a gelen çok önemli bir sponsor
anlaşmam vardı. İstanbul'a gelen şirket kayyum lafından dolayı geri
döndü. 15-20 milyon euroluk kaynak sağlayacağım uluslararası bir
şirketti. Bunları kim yapıyor? Trabzonspor'un sahibi olduğunu
söyleyenler yapıyor. Bu şehirde 'abi' diye adını
anmak istemediğim bir şahıs var, insanda biraz vicdan olur,
insanlık olur" dedi.
"TRABZONSPOR'A ZULÜM
YAPILIYOR"
Hacıosmanoğlu, bu sezon Trabzonspor'a bir zulüm yapıldığını
vurgulayarak, şunları söyledi:
"Arkadaşlar benim olup olmamam önemli değil. Ben bu akşam itibari
ile kararımı verdim zaten. Şike davasında bizim hukuki mücadelemiz
sonuna kadar sürüyor. O konuyla ilgili de hiçbir babayiğit bize bir
şey söylemedi, bundan sonra da söyleyemez. Bizi o davayı sattı diye
itham edenler de namussuzdur. Ama ben bir şey kaybetmiyorum. Kendi
yandaşlarına haber yaptırıyor, 'Bu kumarı da
kaybetti' diye. Ben kaybetmiyorum ki. Trabzonspor'un
şampiyonluğunu kim alırsa onlar sevinecek. İbrahim Hacıosmanoğlu
bir şey kaybetmiyor. Sadece manevi duygularını kaybeder başarısız
olursa. Biz o konuda çok iyi bir durumdayken bile davayı
sattığımızı söylüyorlar. İnsanda biraz Allah korkusu olur. Sormak
lazım, 'Spor bakanlığı yaptınız, milletvekilliği yaptınız, 6 ay
önce çıkan yasayı, altı ay sonra failler yakalanmışken, değişmesine
neden karşı çıkmadınız? 50 tane Trabzonsporlu milletvekili ile
neden bir kampanya başlatmadınız mecliste?"
"BU GECE TÜRK FUTBOLU İÇİN BİR MİLAT
OLACAK"
Kendi hataları olduğunu bildiğini de ifade eden Hacıosmanoğlu,
"Hiçbir Trabzonspor başkanını görmediniz; 'İki seneye geri dönseniz
yapmış olduklarımın yarısını yapmazdım' diyen. Ben kendi işimi
gücümü bırakmışım, sağlık sorunları yaşamama rağmen bir haftadan
beri günde 4-5 saat Trabzonspor'un her hangi bir ceza almaması için
uğraş veriyorum. Ama öyle bir noktaya getirdiler ki,
'Trabzonspor'a kayyum geliyor, Trabzonspor yönetimi
düşmüş' deniliyor. Görüştüğünüz insanlar bundan tedirgin
oluyor. Sorunları çözemiyorsunuz" diye konuşuyorlar. Soruyorum, bir
ay sonra seçim var. Kayyum geldi, 20 gün sonra seçim yaptı. Bu 1.5
ay içinde Trabzonspor'un alacağı zararların vebalini kim ödeyecek?
Şunu bilin ki bu gece Trabzonspor için, bu şehir için ve Türk
futbolu için de bir milat olacak. Benim alacağım hapis cezası da,
bana federasyonun vereceği sahaya girmeme cezası da beni hiç
ilgilendirmiyor. Trabzonspor'un namusunu korumak için canımı bile
ortaya koymam gerekiyorsa, 7 aylık çocuğum var, iki tane de oğlum
var. Bütün bu tehlikeleri göze alıp bu zulmü yapanlara hep beraber
hesap sormalıyız. Trabzonspor sevdalılarına sesleniyorum; bu
sistemi değişecek. Trabzonspor'u kullanmayacak insanların buraya
gelmesini sağlayın. Trabzon insanına yakışan bir şekilde, hiçbir
fiziki ve sözlü müdahalede bulunmadan, 'Trabzonspor'u
katleden hakem orada duracak' dedim. Sabah 6'da tarifeli
uçakla gelecektim. Ama özel uçak tuttum geldim" diye konuştu.
"BUNDAN SONRA KONUNUN MUHATTABI
FEDERASYONDUR"
Hacıosmanoğlu, Federasyon'daki herkesin şapkasını önüne
koyması gerektiğini de vurgulayarak, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Ben bu şehrin evladıyım. Her hangi bir kararım yok ama
Trabzonspor'a bugüne kadar yapılanların hesabı sorulmazsa bizim
burada durmamızın da bir manası yok. Biz adam gibi Allah'ın izin
verirse, federasyondan 9 ay ceza alıp da tribünde maç seyretmeye
değil, zaten ben onu açık ceza evinde yatıyormuş gibi görüyorum.
Giderim kapalı cezaevinde yatarım, hiç olmazsa, 'namusumla
şerefimle Trabzonspor'a hizmet ettim ve gittim' derim. Ama
sabah 6'ya kadar beklememizin nedeni benim uğrunda ölümü bile göze
alacağım, saygı duyduğum, sevdiğim, bu memleketin en önemli
insanının beni araması ve sorunların ortadan kalkacağını söylemesi.
Bu konuda gerekenin yapılacağını bana söylemesi üzerine ben de
arkadaşlara, 'arkadaş oradan sağ salim nereye gidiyorsa
gitsin' dedim. Bundan sonra bu konunu muhatabı
federasyondur ve herkes şapkasını önüne koyup
değerlendirecektir."
"KENDİSİ İÇİN ÖLMEYE
HAZIRIM"
Hacıosmanoğlu, hakemin stattan çıkması için kendisini
arayan kişinin ismini vermeyeceğini de vurgulayarak, sözlerini
şöyle tamamladı:
"İsmi açıklamama gerek yok, herkes anlar. Ben bu millete hizmet
eden, benim çocuklarıma güçlü bir ülke bırakacağına inandığım,
dünya konjonktürünün de gitsin diye üzerine oyun oynadığı bir
lideri var Türkiye'nin. Bugün onun için ölmeye de hazırım. Bunu
kendisine de söyledim. Türkiye'nin dünyaya rezil olmaması adına,
yıllardan beri Trabzonspor'a yapılan bu silsilenin bedelinin
ödenmesi gereken gündü. Bu futbolu yönetenler de şapkasını önüne
koyacak. Sevgili Mustafa Denizli de söyledi, Türkiye'de hiçbir
zaman bir takımın hakkı bu kadar yenmemiştir. Kendisine de teşekkür
ediyorum. Geçen sene savaşıyorduk, ondan önceki sene de
savaşıyorduk. Ama bu sene farklı bir çizgi koyduk ortaya. Herkes
beni eleştirdi Federasyon genel kurulunda. Orada Trabzonspor'un
menfaatlerini değil şahsımı düşünseydim, 'Hacıosmanoğlu'na
helal olsun adam gibi konuştu' derlerdi. Ben ne ızdırap
çektiğimi, Ankara'dan İstanbul'a nasıl döndüğümü yanımdaki
arkadaşlarım bilir. Belki de yolda ölecektim. Kendimi düşünerek
değil Trabzonspor'u düşünerek yaptım. Ama bunların yanında sıkıntı
çekiyorsak, demek ki bu benim şahsi meselem oluyor. Ben bugüne
kadar kendi şahsi meselelerimi adamlığa yakışır bir şekilde çözdüm,
gene de çözerim, bedeli de neyse öderim."