Hamit Altıntop'tan samimi açıklamalar
Hamit'ten Türkiye'deki futbol ve futbolculardan milli takıma ve gurbetçi oyunculara kadar bir çok konuda samimi açıklamalar...
A Milli Takım’ın en büyük markası Hamit
Altıntop, Türkiye’de pek alışık olmadığımız ‘netlikte’ cümleler
kurdu. Farklı konularda çarpıcı açıklamalar yaptı...
Buradan bakıldığında Bayern’in durumu parlak görünmüyor. Sezon nasıl geçiyor?
“Maalesef hiç iyi geçmiyor. Geçen seneyle karşılaştırmak da istemiyorum. Çünkü geçen sezon farklıydı. Büyük bir çıkış yakalamış ve sezonu sonuna kadar başarıyla götürmüştük. Bu sene dengesiz gidiyoruz. Inter’e öne geçmemize rağmen elendik, kupada yarı finalde elendik. Ligde dördüncüyüz. Bize hiç yakışmayan bir tablo.”
Seninle sohbet ederken sürekli ‘Türkiye’deki futbol düzeni’nden bahsediyoruz. Bu düzenin sadece tek parçasının yanlış olmadığını konuşuyoruz. Düzen değişmeli mi?
“Ben Türkiye’de hiç oynamadım. Milli Takım için gelip gidiyorum. Belki benim gördüğüm farklıdır, belki ben hatalı düşünüyorumdur. Şöyle söyleyeyim. Inter’le oynadık Şampiyonlar Ligi’nde. İlk maçı 1-0 kazandık. İkinci maçta devreyi 2-1 önde kapattık. Ben oynamadığım için maçı izliyorum. Inter takımı panik yok, stres yok. Bildiklerinden şaşmadan oynuyorlar. O rahatlık o kendine güven. Geçmişteki başarılarla birlikte takımı rahatlatıyor. Onların bu kadar rahat ve sakin olması bizim takımı panikletti. Ne oluyor dedik. 2-2 oldu. Daha da panikledik. Son dakikada da maçı, turu verdik. Bildikleri yola inandıkları için başarılı oluyorlar. O yolda yürüyorlar. Bizim de bu noktaya gelmemiz gerekiyor.”
Son U-17 maçıyla birlikte yeniden tartışılmaya başlandı. Almanya’daki Türk futbolcuların durumu nedir?
“Bu konuyu maalesef hiç düzelteceğimize inanmıyorum. Bizim adapte olmamız gereken 70 milyon insan var burada. Sistemi kurmalıyız, oradaki çocuklar buraya gelmek için can atmalı, yalvarmalı. Benim duyduklarım, konuştuklarım çok acı şeyler söylüyor. ‘Orada oynayamazsak Türkiye’ye geliriz’ diyorlar. İyi elma olmazsa diğer elmayı alırım gibi düşünüyorlar. O futbolcudan ne kadar faydalanabiliriz ki! Başarılı olamam ama bana inanan beni yüzde 100 destekleyen futbolcuyu oynatırım. Biz gidip orada 10 tane futbolcu var, onlara yalvarıyoruz. Anasına, babasına, dayısına telefonlar, gidip gelmeler. Senin o kadar çocuğun var ki, öyle bir yapı kur ki burada tıkır tıkır oynasınlar. Biz de kolaya kaçıyoruz. ‘Orada hazır var, gidip alalım’ felsefesinden vazgeçmeliyiz. Ben bunu eleştiriyorum.”
HIDDINK 10 NUMARA[page_end]
Hiddink bugün 2014 Dünya Kupası’nı hedef gösterdi. Sence bu takım 2014’e kadar hazır olur mu?
“İnanırsak, arkadaşlarımız da buna inanır adapte olursa başarırız. Sonuçta Fatih Terim’le de 2006’ya gidemedik. 2008’e gittik. Yeni hocamız Hiddink’in rahatlığı bana rahatlık veriyor örneğin. Ama idmanlarda büyük ciddiyet var. Ayak tenisi oynarken bile herkes kazanmak için oynuyor. Bakın bir takımda hoca çok önemlidir. Çünkü sahaya bir tek o elini uzatabilir. O yapabilir değişiklikleri. Formayı o dağıtır. Anlatabiliyor muyum?
"ŞAKA DA YAPIYOR"
Ağırlığı ve etkisi çok büyük Hiddink’in. Yabancı olduğu için bazı arkadaşlar onu anlamakta zorluk çekiyor. Oğuz hocanın tercümeleri yapması da büyük avantaj. Farklı bir ciddiyet. Şaka da yapıyor. Ama idmanda yüzde 100 ciddiyet istiyor. Olmazsa ‘Sıkıntı olur’ diyor.
Futbolda sonuçlar çok önemli. Kazanamayınca eleştiriliyorsun. Ama hoca olarak kalitesi çok yüksek Hiddink’in. Hitzfeld, Terim, Van Gaal, Heynckes gibi hocalarla çalıştım. Ama Hiddink’in yeri farklı duruyor şu anda. Kalitesi 10 numara.”
"TÜRKİYE'DE PARALAR KEMİKSİZ, VERGİSİZ"
Biliyorum ki Almanya’da kazandığının çok fazlasını vermelerine rağmen Türkiye’ye gelmedin. Bundaki ana etken nedir?
“İlk başta sportif alana bakıyorum. Geçen sene Şampiyonlar Ligi’ni kazanabilirdim. Şu an bunu Türkiye’de yapabileceğim bir takım yok ki! Son yaza bakalım. Hiçbir Türk takımı tur atlayamadı neredeyse. Bursa’yı gördük Şampiyonlar Ligi’nde. Şu andaki hedefim öncelikli bu. İkinci sebep de sağlıklı bir ortamın olmaması. Arkadaşlarımız çoğu bana ‘Gelme, yorulursun, yıpranırsın’ diyorlar.”
Sana ‘Gelme’ diyenlerin hepsi de buradan Avrupa’ya gitmek istiyorlar zaten.
“Gitmek istersen gidersin. Ama illa gitmek istiyorsan burada kazandığını orada bulamazsın. Bunu göze almıyorlar. Sıkıntımız o. Her şeyi hazır istiyoruz.”
BURADA KAZANÇ OYUNCULAR İÇİN VERGİSİZ, KEMİKSİZ"
“Türkiye’de daha çok para vermiyorlar. Burada vergiyi kesmiyorlar. Vergiyi vermezsen para çoğalıyor tabii. Mesela ben diyelim 4 alıyorum, o burada 3 alıyor ama ben 2 vergi veriyorum. Aslında orada daha çok veriyorlar ama vergiye gidiyor para.”
"MESSİ VE RONALDO GERÇEK YILDIZLAR"[page_end]
Bizim 2000-2004 yılları arasında müthiş bir Ümit Milli Takımımız vardı.. Ama o takımı aynı başarıyla yukarıya taşıyamadık. Neden oluyor bu?
“Sizin gazetede yükseldikçe çok para kazanırsın, sorumluluğun artar. Ama maalesef futbolda bu yok. Türkiye’de en büyük yıldız en iyi parayı alıyor. İdmana çıkmıyor, oynamadığında sorun da olmuyor, maça çıkıyor.
Devamlılık konusunda Cristiano Ronaldo’yu, Messi’yi görürsek yıldız futbolcu kimdir iyi anlıyoruz. Bu iki futbolcu harbiden hak ediyor yıldızlığı. Hiçbir saha içi olayları yok. Kaprisleri yok, idman yaparlar, her maç aynı performansla oynarlar.”
"ESKİYE 'HATIR' ÇOK FAZLA"
Peki Milli Takım’ın gelişimini nasıl görüyorsun? 2002 yarı final, 2004-2006 yok. 2008 yarı final, sonra yine yok. Biraz dengesiz değil mi?
“Maalesef bazı değişiklikleri zamanında uygulamadık. Burada geçmiş başarılara çok hatır gösteriliyor! Samimi olmak güzel, insani ilişkiler güzel ama bir futbolcu hocanın istediğini veremiyorsa, eski performansını gösteremiyorsa oraya gelmemeli. Bu konu Ahmet, Veli, Hasan değil. Bu konu Milli Takım. Çok duygusal oluyoruz.
Kadroda olmadığında bir daha geldiğinde surat asıyorlar, kendilerini oraya ait hissetmiyorlar. Bu sadece futbolla ilgili değil. Bir insan kafasında sürekli negatif şeyleri tutarsa kendi yeteneğini gösteremez. Bloke olursun. ‘Hoca öyle yaptı, yönetim şunu dedi, basın şunu yazdı’ derken kendi yeteneğini unutursun. Sonuçta kimse bu işi babasının hayrına yapmıyor. Ekmek parası kazanıyorsun.”
"KOCA KLOSE BİLE..."
"Dediğim gibi idmanlarda bile inanılmaz bir kalite var Almanya’da. Van Gaal, Klose’nin yüzüne bakmıyor idmanlarda mesela. O da ona göre hırs yapıyor. 5 dakika oynamak için bile çalışıyor. İdmanlarda bile korkunç bir tempo var. 11’e 11 maç yaptığımızda ligdeki maçlardan daha iyi oluyor.“
"ÇANTALARINDA KORKU VAR"[page_end]
Senin gibi bir futbolcuyu burada görmeyi çok isteriz. Çünkü senin gibi ne düşündüğünü söyleyen oyunculara ihtiyacımız var. Yöneticilerden, gazetecilerden önce futbolcular konuşmalı.
“Siz de röportaj yapmayın. Cevaplar belli. (Gülüyor.) Korku çok büyük burada. Düşünsene çantan var. İçinde korku var. O korkuyu çıkartıp hareket edersen ne olur? Hafiflersin, rahatlarsın. Ama ne yazık ki ‘Gündemde olamamak, para alamamak’ gibi sıkıntılar var. Bence az olsun, temiz olsun. Sonuçta çıplak doğduk, çıplak öleceğiz. Anamız babamız da futbolcu doğmadılar ki! Başlamadan önce ne vardı elimizde. Sadece hislerimizi, bilgilerimizi götürebiliriz yanımızda.”
"TÜRKİYE'YE GELEBİLİRİM"
Sezon sonu sözleşmen bitiyor. Van Gaal kalırsa sen Bayern’de kalmazsın anlaşılan.. Heynckes geliyor. Daum Frankfurt’ta. Halil orada. Buradan istiyorlar. Ne yapmayı planlıyorsun?
“İlk önce Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyorum. Ama neresi olursa olsun önce hocayla görüşmek istiyorum. Öyle bir yaşa geldim ki insanın ağzının içine bakmak değil, bazı kararlarda payım olsun istiyorum. Bir ağırlığımın olmasını istiyorum. Hep oynamak değil amacım. Yedek de beklerim. Gerekirse oynarım. Hazır değilsem oynamayayım. Kendime de faydam olmaz takıma da. Hocanın felsefesini anlamak isterim. Nasıl oynamak istediğine bakarım. Milli Takım sonrası nisan ayında bazı şeyler netleşir.”
PEKİ TÜRKİYE'YE GELME İHTİMALİN?
“Şöyle söyleyeyim. Bu sene bu tekliflerin hepsini oturup konuşacağız. Bu teklifler bu kez masanın üzerinde tartışılacak. Harbiden inceleyeceğiz. Sorumlu insanlarla görüşmeye hazırım.”
"BİR İSİM ESKİ PERFORMANSINI GÖSTEREMİYORSA MİLLİ TAKIMA GELMEMELİ"
Peki Milli Takım’ın gelişimini nasıl görüyorsun? 2002 yarı final, 2004-2006 yok.. 2008 yarı final, sonra yine yok. Biraz dengesiz değil mi?
“Maalesef bazı değişiklikleri zamanında uygulamadık. Burada geçmiş başarılara çok hatır gösteriliyor! Samimi olmak güzel, insani ilişkiler güzel ama bir futbolcu hocanın istediğini veremiyorsa, eski performansını gösteremiyorsa oraya gelmemeli.. Bu konu Ahmet, Veli, Hasan değil. Bu konu Milli Takım. Çok duygusal oluyoruz.
Kadroda olmadığında bir daha geldiğinde surat asıyorlar, kendilerini oraya ait hissetmiyorlar. Bu sadece futbolla ilgili değil. Bir insan kafasında sürekli negatif şeyleri tutarsa kendi yeteneğini gösteremez. Bloke olursun. ‘Hoca öyle yaptı, yönetim şunu dedi, basın şunu yazdı’ derken kendi yeteneğini unutursun. Sonuçta kimse bu işi babasının hayrına yapmıyor. Ekmek parası kazanıyorsun.”
Gökmen Özdemir-Vatan
Buradan bakıldığında Bayern’in durumu parlak görünmüyor. Sezon nasıl geçiyor?
“Maalesef hiç iyi geçmiyor. Geçen seneyle karşılaştırmak da istemiyorum. Çünkü geçen sezon farklıydı. Büyük bir çıkış yakalamış ve sezonu sonuna kadar başarıyla götürmüştük. Bu sene dengesiz gidiyoruz. Inter’e öne geçmemize rağmen elendik, kupada yarı finalde elendik. Ligde dördüncüyüz. Bize hiç yakışmayan bir tablo.”
Seninle sohbet ederken sürekli ‘Türkiye’deki futbol düzeni’nden bahsediyoruz. Bu düzenin sadece tek parçasının yanlış olmadığını konuşuyoruz. Düzen değişmeli mi?
“Ben Türkiye’de hiç oynamadım. Milli Takım için gelip gidiyorum. Belki benim gördüğüm farklıdır, belki ben hatalı düşünüyorumdur. Şöyle söyleyeyim. Inter’le oynadık Şampiyonlar Ligi’nde. İlk maçı 1-0 kazandık. İkinci maçta devreyi 2-1 önde kapattık. Ben oynamadığım için maçı izliyorum. Inter takımı panik yok, stres yok. Bildiklerinden şaşmadan oynuyorlar. O rahatlık o kendine güven. Geçmişteki başarılarla birlikte takımı rahatlatıyor. Onların bu kadar rahat ve sakin olması bizim takımı panikletti. Ne oluyor dedik. 2-2 oldu. Daha da panikledik. Son dakikada da maçı, turu verdik. Bildikleri yola inandıkları için başarılı oluyorlar. O yolda yürüyorlar. Bizim de bu noktaya gelmemiz gerekiyor.”
Son U-17 maçıyla birlikte yeniden tartışılmaya başlandı. Almanya’daki Türk futbolcuların durumu nedir?
“Bu konuyu maalesef hiç düzelteceğimize inanmıyorum. Bizim adapte olmamız gereken 70 milyon insan var burada. Sistemi kurmalıyız, oradaki çocuklar buraya gelmek için can atmalı, yalvarmalı. Benim duyduklarım, konuştuklarım çok acı şeyler söylüyor. ‘Orada oynayamazsak Türkiye’ye geliriz’ diyorlar. İyi elma olmazsa diğer elmayı alırım gibi düşünüyorlar. O futbolcudan ne kadar faydalanabiliriz ki! Başarılı olamam ama bana inanan beni yüzde 100 destekleyen futbolcuyu oynatırım. Biz gidip orada 10 tane futbolcu var, onlara yalvarıyoruz. Anasına, babasına, dayısına telefonlar, gidip gelmeler. Senin o kadar çocuğun var ki, öyle bir yapı kur ki burada tıkır tıkır oynasınlar. Biz de kolaya kaçıyoruz. ‘Orada hazır var, gidip alalım’ felsefesinden vazgeçmeliyiz. Ben bunu eleştiriyorum.”
HIDDINK 10 NUMARA[page_end]
Hiddink bugün 2014 Dünya Kupası’nı hedef gösterdi. Sence bu takım 2014’e kadar hazır olur mu?
“İnanırsak, arkadaşlarımız da buna inanır adapte olursa başarırız. Sonuçta Fatih Terim’le de 2006’ya gidemedik. 2008’e gittik. Yeni hocamız Hiddink’in rahatlığı bana rahatlık veriyor örneğin. Ama idmanlarda büyük ciddiyet var. Ayak tenisi oynarken bile herkes kazanmak için oynuyor. Bakın bir takımda hoca çok önemlidir. Çünkü sahaya bir tek o elini uzatabilir. O yapabilir değişiklikleri. Formayı o dağıtır. Anlatabiliyor muyum?
"ŞAKA DA YAPIYOR"
Ağırlığı ve etkisi çok büyük Hiddink’in. Yabancı olduğu için bazı arkadaşlar onu anlamakta zorluk çekiyor. Oğuz hocanın tercümeleri yapması da büyük avantaj. Farklı bir ciddiyet. Şaka da yapıyor. Ama idmanda yüzde 100 ciddiyet istiyor. Olmazsa ‘Sıkıntı olur’ diyor.
Futbolda sonuçlar çok önemli. Kazanamayınca eleştiriliyorsun. Ama hoca olarak kalitesi çok yüksek Hiddink’in. Hitzfeld, Terim, Van Gaal, Heynckes gibi hocalarla çalıştım. Ama Hiddink’in yeri farklı duruyor şu anda. Kalitesi 10 numara.”
"TÜRKİYE'DE PARALAR KEMİKSİZ, VERGİSİZ"
Biliyorum ki Almanya’da kazandığının çok fazlasını vermelerine rağmen Türkiye’ye gelmedin. Bundaki ana etken nedir?
“İlk başta sportif alana bakıyorum. Geçen sene Şampiyonlar Ligi’ni kazanabilirdim. Şu an bunu Türkiye’de yapabileceğim bir takım yok ki! Son yaza bakalım. Hiçbir Türk takımı tur atlayamadı neredeyse. Bursa’yı gördük Şampiyonlar Ligi’nde. Şu andaki hedefim öncelikli bu. İkinci sebep de sağlıklı bir ortamın olmaması. Arkadaşlarımız çoğu bana ‘Gelme, yorulursun, yıpranırsın’ diyorlar.”
Sana ‘Gelme’ diyenlerin hepsi de buradan Avrupa’ya gitmek istiyorlar zaten.
“Gitmek istersen gidersin. Ama illa gitmek istiyorsan burada kazandığını orada bulamazsın. Bunu göze almıyorlar. Sıkıntımız o. Her şeyi hazır istiyoruz.”
BURADA KAZANÇ OYUNCULAR İÇİN VERGİSİZ, KEMİKSİZ"
“Türkiye’de daha çok para vermiyorlar. Burada vergiyi kesmiyorlar. Vergiyi vermezsen para çoğalıyor tabii. Mesela ben diyelim 4 alıyorum, o burada 3 alıyor ama ben 2 vergi veriyorum. Aslında orada daha çok veriyorlar ama vergiye gidiyor para.”
"MESSİ VE RONALDO GERÇEK YILDIZLAR"[page_end]
Bizim 2000-2004 yılları arasında müthiş bir Ümit Milli Takımımız vardı.. Ama o takımı aynı başarıyla yukarıya taşıyamadık. Neden oluyor bu?
“Sizin gazetede yükseldikçe çok para kazanırsın, sorumluluğun artar. Ama maalesef futbolda bu yok. Türkiye’de en büyük yıldız en iyi parayı alıyor. İdmana çıkmıyor, oynamadığında sorun da olmuyor, maça çıkıyor.
Devamlılık konusunda Cristiano Ronaldo’yu, Messi’yi görürsek yıldız futbolcu kimdir iyi anlıyoruz. Bu iki futbolcu harbiden hak ediyor yıldızlığı. Hiçbir saha içi olayları yok. Kaprisleri yok, idman yaparlar, her maç aynı performansla oynarlar.”
"ESKİYE 'HATIR' ÇOK FAZLA"
Peki Milli Takım’ın gelişimini nasıl görüyorsun? 2002 yarı final, 2004-2006 yok. 2008 yarı final, sonra yine yok. Biraz dengesiz değil mi?
“Maalesef bazı değişiklikleri zamanında uygulamadık. Burada geçmiş başarılara çok hatır gösteriliyor! Samimi olmak güzel, insani ilişkiler güzel ama bir futbolcu hocanın istediğini veremiyorsa, eski performansını gösteremiyorsa oraya gelmemeli. Bu konu Ahmet, Veli, Hasan değil. Bu konu Milli Takım. Çok duygusal oluyoruz.
Kadroda olmadığında bir daha geldiğinde surat asıyorlar, kendilerini oraya ait hissetmiyorlar. Bu sadece futbolla ilgili değil. Bir insan kafasında sürekli negatif şeyleri tutarsa kendi yeteneğini gösteremez. Bloke olursun. ‘Hoca öyle yaptı, yönetim şunu dedi, basın şunu yazdı’ derken kendi yeteneğini unutursun. Sonuçta kimse bu işi babasının hayrına yapmıyor. Ekmek parası kazanıyorsun.”
"KOCA KLOSE BİLE..."
"Dediğim gibi idmanlarda bile inanılmaz bir kalite var Almanya’da. Van Gaal, Klose’nin yüzüne bakmıyor idmanlarda mesela. O da ona göre hırs yapıyor. 5 dakika oynamak için bile çalışıyor. İdmanlarda bile korkunç bir tempo var. 11’e 11 maç yaptığımızda ligdeki maçlardan daha iyi oluyor.“
"ÇANTALARINDA KORKU VAR"[page_end]
Senin gibi bir futbolcuyu burada görmeyi çok isteriz. Çünkü senin gibi ne düşündüğünü söyleyen oyunculara ihtiyacımız var. Yöneticilerden, gazetecilerden önce futbolcular konuşmalı.
“Siz de röportaj yapmayın. Cevaplar belli. (Gülüyor.) Korku çok büyük burada. Düşünsene çantan var. İçinde korku var. O korkuyu çıkartıp hareket edersen ne olur? Hafiflersin, rahatlarsın. Ama ne yazık ki ‘Gündemde olamamak, para alamamak’ gibi sıkıntılar var. Bence az olsun, temiz olsun. Sonuçta çıplak doğduk, çıplak öleceğiz. Anamız babamız da futbolcu doğmadılar ki! Başlamadan önce ne vardı elimizde. Sadece hislerimizi, bilgilerimizi götürebiliriz yanımızda.”
"TÜRKİYE'YE GELEBİLİRİM"
Sezon sonu sözleşmen bitiyor. Van Gaal kalırsa sen Bayern’de kalmazsın anlaşılan.. Heynckes geliyor. Daum Frankfurt’ta. Halil orada. Buradan istiyorlar. Ne yapmayı planlıyorsun?
“İlk önce Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyorum. Ama neresi olursa olsun önce hocayla görüşmek istiyorum. Öyle bir yaşa geldim ki insanın ağzının içine bakmak değil, bazı kararlarda payım olsun istiyorum. Bir ağırlığımın olmasını istiyorum. Hep oynamak değil amacım. Yedek de beklerim. Gerekirse oynarım. Hazır değilsem oynamayayım. Kendime de faydam olmaz takıma da. Hocanın felsefesini anlamak isterim. Nasıl oynamak istediğine bakarım. Milli Takım sonrası nisan ayında bazı şeyler netleşir.”
PEKİ TÜRKİYE'YE GELME İHTİMALİN?
“Şöyle söyleyeyim. Bu sene bu tekliflerin hepsini oturup konuşacağız. Bu teklifler bu kez masanın üzerinde tartışılacak. Harbiden inceleyeceğiz. Sorumlu insanlarla görüşmeye hazırım.”
"BİR İSİM ESKİ PERFORMANSINI GÖSTEREMİYORSA MİLLİ TAKIMA GELMEMELİ"
Peki Milli Takım’ın gelişimini nasıl görüyorsun? 2002 yarı final, 2004-2006 yok.. 2008 yarı final, sonra yine yok. Biraz dengesiz değil mi?
“Maalesef bazı değişiklikleri zamanında uygulamadık. Burada geçmiş başarılara çok hatır gösteriliyor! Samimi olmak güzel, insani ilişkiler güzel ama bir futbolcu hocanın istediğini veremiyorsa, eski performansını gösteremiyorsa oraya gelmemeli.. Bu konu Ahmet, Veli, Hasan değil. Bu konu Milli Takım. Çok duygusal oluyoruz.
Kadroda olmadığında bir daha geldiğinde surat asıyorlar, kendilerini oraya ait hissetmiyorlar. Bu sadece futbolla ilgili değil. Bir insan kafasında sürekli negatif şeyleri tutarsa kendi yeteneğini gösteremez. Bloke olursun. ‘Hoca öyle yaptı, yönetim şunu dedi, basın şunu yazdı’ derken kendi yeteneğini unutursun. Sonuçta kimse bu işi babasının hayrına yapmıyor. Ekmek parası kazanıyorsun.”
Gökmen Özdemir-Vatan