Hidayet Türkoğlu'ndan mesaj var
NBA‘da Orlando Magic forması giyen milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu, samimi itiraflarda bulundu.
NBA‘da Orlando Magic forması giyen milli
basketbolcu Hidayet Türkoğlu, Fanatik
Gazetesi‘nden Gökhan German’a konuştu.
İşte Hidayet Türkoğlu’nun açıklamaları:
-Play-Off başlıyor. Hidayet için Orlando’da nasıl bir sezon geçti?
Buraya döndüğüm için çok mutluyum tabii. NBA kariyerimin en iyi sezonlarını burada geçirdim. Buradaki hayatımda da hep mutluydum. Sezon ortasında Orlando’ya geldikten sonra eski performansını yakaladım. Herkes bu durumdan memnun. İnşallah Play-Off’ta da devamını hem takım olarak hem de bireysel olarak getireceğiz.
-Rakip Atlanta. Son 3 maçta onlar kazandı. Sence psikolojik üstünlükleri var mı?
Play-Off’ta hep farklı bir atmosfer oluşmuştur. Onlar belki öyle düşünüyor olabilir ama biz takım olarak kendimize güveniyoruz. Hem fizik olarak, hem moral olarak iyi durumdayız. Atlanta’yı eleyeceğimizi düşünüyorum. Bizim hedefimiz şampiyonluk. İlk rakip Atlanta. Seri seri düşüneceğiz. Sakatlarımız da iyileşti, onların da ilavesiyle Play-Off’a iyi bir başlangıç yapacağız.
-2 yıl önce final oynamıştınız. Bu yıl aynı başarıyı tekrarlayabileceğinizi düşünüyor musun?
Sezon içinde bütün takımlarla oynadık ve kendimizi görme fırsatı bulduk. İyi oynayıp kazandığımız maçlar oldu. Biz Play-Off tecrübesi olan bir ekibiz. Sadece bunu sahaya yansıtmamız gerekecek. Ben final oynayacağımıza inanıyorum. Doğu Konferansı finalini Miami ile oynayacağımızı düşünüyorum. Batı’dan ise ya San Antonio
ya da Lakers gelir. Onlardan biriyle NBA finalinde karşılaşırız.
-Sakal bırakmaya devam mı? Ayrıca senin özel bir uğurun var mı?
Sakal bırakmaya devam. Takım olarak bu uğurumuz devam ediyor. Ayrıca her maç günü TSİ ile 12.00 gibi evimi ararım. Annemin, babamın hayır duasını alırım, maça öyle çıkarım.
-Ömer Aşık ve Semih çok az oynadı. Ersan da sakatlıklar geçirdi. Bu durum Avrupa Şampiyonası öncesi milli takım açısından bir dezavantaj olur mu?
Zannetmiyorum. Çünkü bu gibi durumlarla geçen sene de karşılaşmıştık. Gerek NBA oyuncuları, gerek Türkiye’de oynayan oyuncular olarak iyi bir sezon geçirmememize rağmen milli takımda bambaşka oynadık. Her zaman söylüyorum, milli takım atmosferi değişiktir. Manevi duyguların birleştiği bir ortamda oluyoruz. O yüzden bütün sezon geçirdiğimiz kötü şeyleri unutup, milli takıma değişik bir havayla başlıyoruz. O yüzden milli takımın etkileneceğini düşünmüyorum.
-NBA’de ilk sezonlarını geçiren Ömer ve Semih sence gelişme kaydetti mi? Çünkü çok az dakika aldılar!
Ama aldıkları dakikaları değerlendirdiler. Ben de NBA’e ilk gittiğimde bu tip zorluklarla karşılaştım. Semih sakatlıklarla boğuştu. Boston’da olduğu süreçte ilk beşte başlama fırsatı buldu. Ömer Aşık zaten hep istikrarlı bir oyuncu olmuştur. Ondan her akşam aynı verimi alabilirsiniz. İlk yılları olmasına rağmen bence çok iyiler.
-Orlando’da konuşmanla dalga geçiyorlar. Hatta ‘Hido ne dedi’ diye bir program var. Seni sevdikleri için yapıyorlar herhalde..
Keşke fırsatın olsa da buraya gelip görsen. Orlando’da ortam çok farklı. Burada insanların bana göstermiş olduğu ilgi alaka, sevgi had safhada. O yüzden takasım gerçekleştiğinde inanılmaz mutlu olmuştum. Ben hızlı konuşuyorum ve kelimeleri karıştırıyorum. Doğal olarak ortaya bazen anlamsız cümleler çıkıyor (gülüyor). Şakayla karışık bir program. Komik oluyor. Çok hoşuma gitti.
-Gelelim Milli Takım’a… ‘Türkler evinde oynar, dışarıda oynayamaz’ diye bir imaj var. 2011’de bu imajı değiştirebilecek miyiz?
2001 Avrupa ve 2010 Dünya Şampiyonaları dışında bir başarımız yok. Bizim üzerimizde bu tip bir izlenim olması gayet doğal. 2009’da madalya alabileceğimiz turnuvayı çeşitli nedenlerden dolayı kötü bitirdik. Bunu bahane olarak sunamayız ama orada madalya almayı hak etmiştik bence. Biz kendimize güveniyoruz. Ama kendimizi de biliyoruz. Litvanya’ya fazla güven ve rahatlıkla gitmek istemiyoruz. Herkes ‘ölüm grubu’ diyor, ama bence iyi bir gruptayız. Çapraz eşleşmelerimiz de iyi. Zaten bu takımlarla bir şekilde oynayacaksınız. Başta oynamak daha iyi.
-Yeni coach Orhun Ene oldu. Bu konuda neler söyleyeceksin?
Biz takım olarak Orhun ağabeye inanıyoruz. Tecrübesiyle bize yardımcı olacak. Biz de tüm takım olarak ona yardımcı olacağız. Takımda herkes birbirine saygı duyuyor ve seviyor. Umarım hazırlık döneminde sakatlık sorunu yaşamayız. Bu sene şampiyona biraz uzadı. 24 takım katılacak ve 3 haftaya yakın sürecek. Bormio kampı çok önemli. Çünkü orada yükleyeceğimiz kondisyonla bütün bir turnuvayı geçireceğiz. Ben başarılı olacağımıza inanıyorum.
Son olarak Türkiye’ye bir mesajın var mı?
Türk halkı normal sezonda yaptığı gibi gece kalkıp beni izleyecektir. Şimdiden hepsine teşekkür ediyorum. Desteklerini ve dualarını benden eksik etmediler. İnşallah milli takımda daha iyi olurum. Biz oyuncular olarak dünya ikinciliğini kutlama fırsatı bulamadık. Şampiyona sonrası herkes kulüp takımlarına dağıldı. O coşkuyu, mutluluğu doyasıya yaşayamadık. Bir an önce takım arkadaşlarımla bir araya gelip biraz kutlama yapmak istiyorum.
İşte Hidayet Türkoğlu’nun açıklamaları:
-Play-Off başlıyor. Hidayet için Orlando’da nasıl bir sezon geçti?
Buraya döndüğüm için çok mutluyum tabii. NBA kariyerimin en iyi sezonlarını burada geçirdim. Buradaki hayatımda da hep mutluydum. Sezon ortasında Orlando’ya geldikten sonra eski performansını yakaladım. Herkes bu durumdan memnun. İnşallah Play-Off’ta da devamını hem takım olarak hem de bireysel olarak getireceğiz.
-Rakip Atlanta. Son 3 maçta onlar kazandı. Sence psikolojik üstünlükleri var mı?
Play-Off’ta hep farklı bir atmosfer oluşmuştur. Onlar belki öyle düşünüyor olabilir ama biz takım olarak kendimize güveniyoruz. Hem fizik olarak, hem moral olarak iyi durumdayız. Atlanta’yı eleyeceğimizi düşünüyorum. Bizim hedefimiz şampiyonluk. İlk rakip Atlanta. Seri seri düşüneceğiz. Sakatlarımız da iyileşti, onların da ilavesiyle Play-Off’a iyi bir başlangıç yapacağız.
-2 yıl önce final oynamıştınız. Bu yıl aynı başarıyı tekrarlayabileceğinizi düşünüyor musun?
Sezon içinde bütün takımlarla oynadık ve kendimizi görme fırsatı bulduk. İyi oynayıp kazandığımız maçlar oldu. Biz Play-Off tecrübesi olan bir ekibiz. Sadece bunu sahaya yansıtmamız gerekecek. Ben final oynayacağımıza inanıyorum. Doğu Konferansı finalini Miami ile oynayacağımızı düşünüyorum. Batı’dan ise ya San Antonio
ya da Lakers gelir. Onlardan biriyle NBA finalinde karşılaşırız.
-Sakal bırakmaya devam mı? Ayrıca senin özel bir uğurun var mı?
Sakal bırakmaya devam. Takım olarak bu uğurumuz devam ediyor. Ayrıca her maç günü TSİ ile 12.00 gibi evimi ararım. Annemin, babamın hayır duasını alırım, maça öyle çıkarım.
-Ömer Aşık ve Semih çok az oynadı. Ersan da sakatlıklar geçirdi. Bu durum Avrupa Şampiyonası öncesi milli takım açısından bir dezavantaj olur mu?
Zannetmiyorum. Çünkü bu gibi durumlarla geçen sene de karşılaşmıştık. Gerek NBA oyuncuları, gerek Türkiye’de oynayan oyuncular olarak iyi bir sezon geçirmememize rağmen milli takımda bambaşka oynadık. Her zaman söylüyorum, milli takım atmosferi değişiktir. Manevi duyguların birleştiği bir ortamda oluyoruz. O yüzden bütün sezon geçirdiğimiz kötü şeyleri unutup, milli takıma değişik bir havayla başlıyoruz. O yüzden milli takımın etkileneceğini düşünmüyorum.
-NBA’de ilk sezonlarını geçiren Ömer ve Semih sence gelişme kaydetti mi? Çünkü çok az dakika aldılar!
Ama aldıkları dakikaları değerlendirdiler. Ben de NBA’e ilk gittiğimde bu tip zorluklarla karşılaştım. Semih sakatlıklarla boğuştu. Boston’da olduğu süreçte ilk beşte başlama fırsatı buldu. Ömer Aşık zaten hep istikrarlı bir oyuncu olmuştur. Ondan her akşam aynı verimi alabilirsiniz. İlk yılları olmasına rağmen bence çok iyiler.
-Orlando’da konuşmanla dalga geçiyorlar. Hatta ‘Hido ne dedi’ diye bir program var. Seni sevdikleri için yapıyorlar herhalde..
Keşke fırsatın olsa da buraya gelip görsen. Orlando’da ortam çok farklı. Burada insanların bana göstermiş olduğu ilgi alaka, sevgi had safhada. O yüzden takasım gerçekleştiğinde inanılmaz mutlu olmuştum. Ben hızlı konuşuyorum ve kelimeleri karıştırıyorum. Doğal olarak ortaya bazen anlamsız cümleler çıkıyor (gülüyor). Şakayla karışık bir program. Komik oluyor. Çok hoşuma gitti.
-Gelelim Milli Takım’a… ‘Türkler evinde oynar, dışarıda oynayamaz’ diye bir imaj var. 2011’de bu imajı değiştirebilecek miyiz?
2001 Avrupa ve 2010 Dünya Şampiyonaları dışında bir başarımız yok. Bizim üzerimizde bu tip bir izlenim olması gayet doğal. 2009’da madalya alabileceğimiz turnuvayı çeşitli nedenlerden dolayı kötü bitirdik. Bunu bahane olarak sunamayız ama orada madalya almayı hak etmiştik bence. Biz kendimize güveniyoruz. Ama kendimizi de biliyoruz. Litvanya’ya fazla güven ve rahatlıkla gitmek istemiyoruz. Herkes ‘ölüm grubu’ diyor, ama bence iyi bir gruptayız. Çapraz eşleşmelerimiz de iyi. Zaten bu takımlarla bir şekilde oynayacaksınız. Başta oynamak daha iyi.
-Yeni coach Orhun Ene oldu. Bu konuda neler söyleyeceksin?
Biz takım olarak Orhun ağabeye inanıyoruz. Tecrübesiyle bize yardımcı olacak. Biz de tüm takım olarak ona yardımcı olacağız. Takımda herkes birbirine saygı duyuyor ve seviyor. Umarım hazırlık döneminde sakatlık sorunu yaşamayız. Bu sene şampiyona biraz uzadı. 24 takım katılacak ve 3 haftaya yakın sürecek. Bormio kampı çok önemli. Çünkü orada yükleyeceğimiz kondisyonla bütün bir turnuvayı geçireceğiz. Ben başarılı olacağımıza inanıyorum.
Son olarak Türkiye’ye bir mesajın var mı?
Türk halkı normal sezonda yaptığı gibi gece kalkıp beni izleyecektir. Şimdiden hepsine teşekkür ediyorum. Desteklerini ve dualarını benden eksik etmediler. İnşallah milli takımda daha iyi olurum. Biz oyuncular olarak dünya ikinciliğini kutlama fırsatı bulamadık. Şampiyona sonrası herkes kulüp takımlarına dağıldı. O coşkuyu, mutluluğu doyasıya yaşayamadık. Bir an önce takım arkadaşlarımla bir araya gelip biraz kutlama yapmak istiyorum.