Hiddink'den Schuster'e futbol dersi
Her fırsatta Türk futbolunu yerden yere vuran Beşiktaş'ın hocası Schuster'e gerekli cevabı Milli Takım hocası Hiddink verdi.
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Antalya'da düzenlenen 22. Uluslararası Teknik Direktör Gelişim Semineri sona erdi. Dün başlayan seminerin bugünkü son bölümünde söz alan A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink, Türk futboluna ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Hiddink, Türkiye'de futbolun çok sevildiğini, halkın futbola tutkulu ve duygulu bir bağla bağlandığını, böylesine sevilen bir sporun daha ileriye gidebilmesi ve yükselmesi konusunda iyimser olduğunu, liglerde kimi zaman sıkıcı ve kötü oyunlar ortaya konulsa da kötümser olmadığını, geleceğe olumlu baktığını söyledi.
Türkiye'nin futbolda bugün bulunduğu konum açısından da kötümser
olmadığını ifade eden Hiddink, ''Türk futbolunun savunmaya
yönelik olduğu yolundaki görüşlere katılmıyorum. Türkiye'de bu
genel bir kanı. Defansif olduğu söyleniyor. Bence doğru değil,
ancak daha hızlı oynamalıyız düşüncesine katılıyorum ve
destekliyorum'' dedi.
Hiddink, Türkiye liglerinde bugün genel bir denge olduğunu, alt sıralardaki takımların da çok iyi organize olabildiklerini, hızlı ve organize ataklar geliştirebildiklerini belirtti.
Galatasaray-Manisaspor maçını buna örnek gösteren ve Manisa'nın çok iyi, hızlı ve organize ataklar geliştirebildiğini anlatan Hiddink, takımların teknik direktörlerinin genel futbol yaklaşımlarını da doğru bulduğunu belirtti.
-GENÇLERE ŞANS VERİLMELİ-
Takımlardaki yabancı futbolcu sayısının yüksek olmasının gençlerin önünün açılmasını ve gelişimlerini engelleyebildiğini ifade eden Hiddink, yabancı futbolcu sayısı konusunda getirilen kurala karşı olmadığını, ancak takıma ekstra bir şey katamayan yabancı oyuncu yerine gençlerin tercih edilmesinin daha doğru olacağını anlattı. Hiddink yabancı futbolcular yüzünden teknik direktörlerin de baskı altında kalabildiğini, bu yüzden genç oyunculara daha az şans tanımak zorunda kaldıklarını belirtti.
''Genç oyunculara daha çok kendisini gösterme şansı vermeliyiz'' diyen Hiddink, yabancı futbolcu baskısının, kulübün benimseyeceği geleceğe dönük bir strateji ve felsefe ile aşılabileceğini vurguladı. Hiddink, böyle bir strateji benimsendiği takdirde teknik direktörün de kendisini daha az baskı altında hissedeceğini, dolayısıyla gençlerin de takımda daha çok oynama şansı yakalayabileceklerini anlattı. ''Bu noktada teknik direktör de genç oyuncu da cesur olmalıdır'' diyen Hiddink, kulüplerin genç oyuncuları küçük yaşlardan itibaren eğitmelerinin de büyük önem taşıdığını kaydetti.
-MİLLİ TAKIM-
[page_end]
Hiddink, A Milli Futbol Takımını büyük ölçüde gençleştirmek
istediğini ve yaptığı değişikliklerle de bunu gösterdiğini söyledi.
Milli Futbol Takımı aday kadrosuna çağırdığı gençlerin en az yüzde
30'unun gelecekte star olabilecek oyuncular olmasını beklediğini
ifade eden Hiddink, kendisinin yaptığı bu değişimin kulüplere de
bir işaret olması gerektiğine değindi.
Milli takımın gençleştirilmesi yolundaki değişiklikleri sürdüreceklerini bildiren Hiddink, şöyle devam etti:
''İlk adımı attık. Zor olan ikinci adımı da atacağız. Takım kadrosuna iki üç kişi ekleyerek veya çıkararak değişime devam edeceğiz. Belli bir istikrarı yakalamak zorundayız. Elbette 10 oyuncuyu birden değiştirmeyeceğiz. Ancak sakatlık gibi koşullara bağlı olarak değişecek oyuncu sayısı artabilir, azalabilir. Çok çalışmak gerektiğini biliyoruz. Bu kadar hevesli ve tutkulu bir futbola bağlılıkla 2012 Avrupa Kupası'na katılacağımızı düşünüyorum. 2012'ye çıkabilirsek buraya gelecek oyuncu elbette 2014 Dünya Futbol Şampiyonası'nı da isteyecektir. Takımlarında iyi performans gösteren eski oyuncular da milli takımda yer alabilecekler. Eski ve yeni oyunculardan karma mı tamamen yeni mi olma konusunda arada bir sınır yok. Oyuncuların performansı önemli. Teknik direktör olarak da eğitim ve çalışma konusunda zaman çok kısıtlı. Bu kısıtlı zamanları en iyi şekilde değerlendireceğiz.''
Guus Hiddink, bir soru üzerine Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde yetişen Türk kökenli oyuncuların daha iyi eğitim ve çalışma şansına sahip oldukları için genç yaşta hızla yükselebildiklerine işaret etti. Türk kökenli oyuncuların hepsinin Türk Milli takımında oynamasa bile Türkiye'deki gençler için rol model oluşturduğunu belirten Hiddink, ''Bu gençler 9-10 yaşında futbol eğitimine başlıyor ve hemen her gün çalışıyorlar. Alt takımlardan deneyimli geliyorlar ve dolayısıyla 20-21 yaşlarında A takımlarında maça çıktıkları zaman çok iyi organize olarak güzel futbol oynayabiliyorlar'' diye konuştu.
Hiddink, Türkiye'de futbolcuların oyun içinde hakemlere karşı daha saygılı olmaları gerektiğine inandığını, hakeme çok itiraz edildiğini, hakemlerin de bu itirazlar yüzünden kendilerini baskı altında hissettikleri görüşünde olduğunu sözlerine ekledi.