Hıncal Uluç: Drogba'nın cehenneme kadar yolu var

Tecrübeli spor yazarı Hıncal Uluç, gündeme dair flaş açıklamalar yaptı.

Tecrübeli gazeteci Hıncal Uluç, gündeme dair olay yaratacak açıklamalar yaptı. 
  
DROGBA SIRF REKLAM OLSUN DİYE ALINMIŞ BİR ADAM

Drogba da kötü futboluna devam ediyor.

Allah'a şükür; nihayet Drogba'ya tahammül edemedi. Ama yine de çok sabretti. "Aklımı seveyim" diyen Ünal Aysal Başkanım; Drogba'yı, Sneijder'i seyretti mi acaba!.. Bir gün önce, Fatih Terim'e 'inat olsun' diye almadığı Alper'i seyretti mi?
Şimdi Ünal Aysal'ın aklını sevmek mi lazım; yoksa o akla şaşmak mı lazım!
Bu sezon 6+0, seneye 5+0 kuralı varken; Alper gibi bir adamı değil de Drogba gibi futbol hayatının sonunu yaşayan bir adamı, sırf 'reklam olsun' diye aldı.
Elindeki yabancıları oynatamamanın sıkıntısını yaşarken; bu senenin haziran ve ocak transferlerinde, takıma bir yığın yabancıyı doldurdu. Bunlar, intihar transferleri...

Burdisso'nun, Telles'in, Hajrovic'in; nasıl oyuncular olduklarını tartışmıyorum bile...
Sen Riera'yı oynatamıyorsun, Eboue'yi oynatamıyorsun, Dany'yi en büyük rakibin Beşiktaş'a vermek zorunda kalıyorsun; sonra gidip, ne olduğu belli olmayan adamlar alıyorsun!

Yani haziranda aldığın Bruma'yı oynatamamışsın; ocakta Telles'i alıyorsun, Hajrovic'i alıyorsun. Nerede oynatacaksın; nasıl oynatacaksın?
Bu kadar kötü, bu kadar sorumsuz, bu kadar anlamsız bir transfer politikası yürütülür ancak!.. Bu politikayı yöneten adam da "Aklımı seveyim" diyor ve koca Galatasaray Kongresi, o aklı seviyor.
Bir Adnan Öztürk vardı itiraz eden; o da sustu. Muhalif ses de çıkmıyor Galatasaray'da...
Çıt yok! Herkes halinden memnun!

DROGBA UTANMADAN 2 YILLIK SÖZLEŞME İSTİYOR

Drogba'nın, oyundan alınmasına verdiği tepkiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Kenara alındığı için oldukça bozuldu ve Roberto Mancini ile Tugay Kerimoğlu'nun kendisine uzattığı elleri, es geçti.

Bozulur tabii; bozulmaz mı? Geldiği günden beri; sahanın içinde, dışında, soyunma odasında, seyircinin önünde -tövbe yarabbi- 'Ben bu takımın Allah'ıyım' der gibi davranan bir adam!.. Bunların hiçbirine ses çıkarmazsan; Tugay'ın elini niye sıksın! Mancini'ye parmak uzattı; yine ona şükret.
Utanmadan, iki senelik sözleşme ve eşek yükü ile para istiyor Galatasaray'dan!.. Bunu isteyen adam, sahada kendini gösterir ve tribün ayağa kalkar; 'Bu Drogba'nın sözleşmesi nasıl uzatılmıyor' diye... Tenezzül edip, topa vurmuyor!.. Ondan sonra da çıkarken, hocalara hava atıyor. Cehenneme kadar yolu var!..
Galatasaray'da otorite olsa; verir eline pasaportu, hemen gönderir. 'Hadi yallah!' diye...

Drogba yok, Sneijder yok, Selçuk yok.
Geçen gün gazetede okuyorum; inanamadım!
Galatasaray yönetimi, bu takımın gece hayatına bir çare bulmak zorunda...
Burak ile Selçuk, sabah saat 9'da buluşmuş.
Saat 10'da kahvaltı etmişler. Saat 10'da kahvaltı ederken fotoğrafları var.
Saat 10'da kahvaltıda buluşmak için, 9'da kalkmış olmak lazım. Daha erken değil; 9'da uyandıklarını farz ediyorum. Ayrılma saatleri, sabaha karşı 4!.. Eve gitti, duş yaptı, uyudu; saat 5 oldu. 24 saat içindeki uyku saatleri, 4!.. O gün antrenmana çıkacaklar.

SEYİTHAN AKBALIK'IN ÖLÜMÜ İKİNCİ ASLI NEMUTLU CİNAYETİDİR

Mısır'da düzenlenen Afrika Kupası'na katılan Seyithan Akbalık, müsabaka esnasında fenalaşarak yaşamını yitirdi.
Elim bir olay... Daha sonra, sporcunun kalp rahatsızlığı olduğu ortaya çıktı. Buna rağmen yarışmaya katılması ve tekvando gibi bir sporu yapması doğru mu?

Kalp rahatsızlığı varsa ve ilaç kullanıyorsa, ortada ikinci bir Aslı (Nemutlu) cinayeti var. Federasyonun ihmali yüzünden kayakçı Aslı nasıl öldüyse, bu da aynen öyle ölmüştür; federasyonun ihmali yüzünden...
Tekvando, tekmeye dayalı bir spor... Bütün puanını tekmeye dayalı alıyorsun. Dünyanın en sağlam kalpli adamının, kalbinin üstüne tekme atın; o adam, o an kalp krizinden ölebilir.
Kalbi duran insanlara, kalp masajı yapılır. Bir eli kalbin üstüne koyarsınız, öbür eli de onun üstüne koyarsınız; aşağı küçük darbeler vurursunuz.
Orada ilk öğretilen şey, 'Aman! Bu darbeleriniz ölçülü olsun ve her seferinde, neticeyi bekleyin. Ondan sonra yeni darbe vurun.' Çünkü vurduğun darbeyle kalp çalışmaya başlamışsa; arkadan gelen darbe, çalışan kalbi yeniden durdurabilir. Ondan sonra, bir daha kurtaramazsın. Ben biliyorum bunu... Hayatımda kimseye, kalp masajı yapmadım. Çünkü bu her yerde öğretilir. Okulda öğretilir, gazetede öğretilir, dergide öğretilir, kulaktan kulağa öğretilir; öğretilir oğlu öğretilir.

DARBE HASSAS OLMALI

Ağızdan ağza nefes vermek için darbeyi yaparsın, nefesi üflersin, dinlersin; 'kalp çalışıyor mu' diye... Çalışmıyorsa bir daha; çalışmıyorsa bir daha...
Ama 'ben bu kalbi çalıştırayım' diye, dinlemeden 'tak tak tak' yaparsan; belki adamı diriltir ve yeniden öldürürsün. Haberin bile olmaz. Kalbe yapılan darbe, o kadar hassas...
Tekvando tekmesi, akıllara seza!.. Tuğlaları, çelikleri, demirleri kıran, büken bir tekme bu!.. Bu darbeyi, kalbinin üstüne alırsan gidersin arkadaş!
Ben herhangi bir dostumun, arkadaşımın, akrabamın; tekvando yapmasına katiyen razı olmam.
Bu lafıma, tekvandocular kızacaklar.
Ama ben boks sporunu ve bu tekmeye, tokada dayalı, öldüresiye sporları sevemedim arkadaş!..

Günün Önemli Haberleri