Hıncal Uluç G.Saraylılar'ı ağır eleştirdi
Spor basınının sivri dilli ve usta kalemi Hıncal Uluç, G.Saray'ın son durumunu değerlendirdi ve taraftar için çok sert ifadeler kullandı.
Türk spor basınının tecrübeli kalemlerinden Hıncal Uluç, Galatasaray'ın Kasımpaşa karşısındaki beraberliğini değerlendirdi ve yine çok konuşulaşacak açıklamalarda bulundu. Uluç, Galatasaray taraftarına karşı oldukça sert ifadeler kullanırken, Melo ve Eboue'yi ise kendine has üslubu ile eleştirdi. Öte yandan Hıncal Uluç, G.Saray'ın kurtuluşunun Ünal Aysal'ın gitmesi ile gerçekleşebileceğini söyledi.
"G.SARAY DİYE BİR TAKIM KALMAMIŞ"
"Fenerbahçe'nin puan kaybettiği haftada Galatasaray'dan
galibiyet bekleniyordu ama Kasımpaşa karşısında bir puanı zor
kurtardı. Sarı-kırmızılı kulüp, her geçen gün daha da kötüye
gidiyor gibi... 'Galatasaray' diye bir takım kalmamış. Kimliğini
yitirmiş gözüküyor. Takım kalmamış. Buradaki 'TAKIM' sözü; siyah ve
büyük harfle... Geçen sene soyunma odasında Riera'yı döven Melo;
kırmızı kart görmesini engellemek için araya giren Sabri'ye
saldırıyorsa eğer, orada artık 'TAKIM' diye bir şeyden söz
edilemez. Zaten haftalardır "Takım ruhu kalmamış; bunlar bölünmüş,
'yerli-yabancı' diye gruplaşmışlar" diye söylüyordum. Bu kez
aleni... "
"EĞER MELO G.SARAYLI İSE BEN DEĞİLİM"
"Fernandes için söylediğim her şeyi, Melo için de söylüyorum.
Eğer Melo, Galatasaraylı ise ben değilim! Ben Hıncal Uluç,
Galatasaraylılığımdan vazgeçiyorum. Takım kaptanına el kaldıran bir
Galatasaraylı, Galatasaray'da oynamaz. Galatasaray'da yeri yok ve o
takım kaptanı, onun kırmızı kartını önlemeye uğraşıyor. Başka bir
günahı yok!
Sabri; o sahaya çıkanlar dahil, kenarda oturanlar dahil,
tribündekiler dahil, kadrodakilerin en Galatasaraylı olan adamı...
Sabri gibi iki Galatasaraylı daha olsa, o takım şampiyon olur. Çok
açık söylüyorum. Futbol yetenekleri az olan bir oyuncu Sabri... Ama
Galatasaraylılığına yetişen yok. 'Galatasaray ruhu' diye bir laf
ediliyorsa, Sabri o işte... Onun dışında Galatasaraylı yok;
Galatasaray seyircisi de bu Sabri ile alay ediyor!"
GALATASARAY TARAFTARINA ÇOK AĞIR!
"Galatasaray seyircisinde de Galatasaraylılık ruhu yok. 'Mastürbasyon' demiyorum artık, deyimi ile söylüyorum; 31 çekmeye geliyorlar maça... Galatasaray'ın '12. adamı' olmaya değil! Bunun yolu da saldırmak, sövmek... Ya Galatasaray arka arkaya golleri atacak, öyle boşalacaklar ya da Galatasaray golleri atamayınca, küfür ederek, kendi oyuncularına saldırarak boşalacaklar! Ama bütün amaçları boşalmak! Böyle bir seyirci olmaz olsun!"
"G.SARAY KENDİ SEYİRCİSİNE KARŞI OYNUYOR!"
"Şu Beşiktaş'a verilen seyircisiz cezalar, Galatasaray'a verilse; Galatasaray şu anda Fenerbahçe'den 9 puan geride olmazdı. Kendi seyircisine karşı oynuyor. Bir de bölünmüşler içeride... Sneijder ile Drogba'nın gelmesinden bu yana bu bölünme açık... Fatih Terim'in ayağını kaydıran grubun tepesinde Drogba ile Sneijder, Fatih Terim'in kalmasını isteyenlere karşı cephe açmışlar. "
"ÜNAL AYSAL GİTMEDEN KURTULMAZ"
"Yönetimde o takım ruhunu yaratan iki tane adam vardı: Ali
Dürüst ve Abdurrahim Albayrak... Onları da 'Fatih Terim'i
şutlayacağım' diye Ünal Aysal, kongre yapıp şutladı!
Bu Galatasaray, Ünal Aysal gitmeden kurtulmaz. Galatasaray Kongre
Üyeleri arasında, 300 tane gerçek Galatasaraylı varsa; imzalar
toplanır ve olağan üstü kongreye gidilir. Galatasaray'ın başka
türlü kurtuluş yolu yok. "
"SAHANIN EN KÖTÜSÜ SELÇUK"
"Takım bölünmüş. Sahanın en kötüsü kim; Selçuk. Haftalardır siz Selçuk'un bu kadar kötü futbol oynadığını gördünüz mü; akıl edebilir misiniz, düşünür müsünüz? Abdullah Avcı, Selçuk'u milli maça çağırmadığı zaman yer yerinden oynamıştı; Fenerli gazeteciler bile kıyameti koparmıştı, 'Selçuk'u nasıl almazsın?' diye... Şimdi ben Mancini'ye soruyorum: 'Bu Selçuk'a, 90 dakika nasıl tahammül ediyorsun?' Peki, Selçuk niye bu kadar kötü?"
"EBOUE DÜŞÜNCE KANDIRILMIŞ OLMA İHTİMALİN..."
"Eboue düştüğü andan itibaren, kandırılmış olma ihtimalin yüzde 90; doğru olması ihtimali yüzde 10... Hiçbir hakem, yüzde 90 kandırılmış olma riskini göze almaz. Çünkü penaltıyı görmemenden doğan eleştirilerin şiddeti 50 ise, olmayan penaltıyı vermenden doğan eleştirilerin şiddeti 90'dır. Hangisini tercih edersiniz? Hele bir de Eboue gibi bir sahtekar, üçkağıtçı olursa!.. Drogba'nın maçta en alkışladığım hareketi oydu; gol pozisyonundan daha önemli... Eboue kenara çıkınca işaret etti; 'Alın bunu, alın, değiştirin' diye... Kendi takım arkadaşları dayanamıyor artık Eboue'nin bu haline!.."
Yazının tamamını Sabah si'nde bulabilirsiniz