Hıncal Uluç şampiyonu ilan etti!
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisindeki hakem tartışmalarına Hıncal Uluç da girdi... Uluç hakeme verdi veriştirdi!.. Bilica için ne dedi?
Hıncal Uluç bugün dobra dobra!.. Gündemi de
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi...
Dev derbi öncesi hakem hakkında çıkan 'özel olarak atandı'
spekülasyonlarının doğru olduğunu belirten Uluç, "Aziz Yıldırım,
Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan ile beraber bu şampiyonluğu
F.Bahçe'den kimse alamaz" dedi.
Bu kadarla da kalmadı Uluç... Bilica'nın penaltı noktasını
kazıma olayı için de, "Ben böyle bir rezalet, böyle bir küstahlık
görmedim. Bilica, kırmızı kart ile sahadan değil, F.Bahçe ve
Türkiye'den atılmalı" görüşünü savundu!..
İşte Uluç ile gündemin içinden kısa bir
söyleşi;
Beşiktaş'ın Fenerbahçe'den puan alma şansı çok az"
demiştiniz geçen hafta ve tahmininiz doğru çıktı. "Kazanma
şansı yok" demiştim.
_Ortaya konulan futbolla mı başlayalım, yoksa hakemin
kararlarıyla mı?
Geçen hafta seninle konuştuktan sonra birtakım
sergi açılışları falan vardı. Orada da bir iki kamera geldi,
yayınlamışlardır; "Lig sonu için tahmininiz nedir?" diye sordular.
Dedim ki "Tahminim falan yok. Lig bitmiştir, Fenerbahçe şampiyon
olmuştur, Bursaspor da Şampiyonlar Ligi'ne gidecektir." "Nasıl
oluyor da bu kadar kesin konuşuyorsunuz. Bir şey mi biliyorsunuz?"
diye sordular; "Arif olan anlar. Başka yorum yok"
diye yanıt verdim. Beşiktaş maçındaki hakemin yönetim yorumu,
hatalarından bahsetmiyorum, yönetim yorumu, neyin ne olduğunu çok
açık gösterdi. Maçtan önce, hakemin bu maça 'özel olarak atandığı'
söylentileri vardı. Bunların söylenti değil, gerçek olduğunu,
Hüseyin Göçek kanıtladı. Sabahleyin, Mustafa Denizli'nin basın
toplantısını izliyorum NTV'den...
Denizli hakemle ilgili diyor ki; "Yanına üç arkadaşını da
alsın, dört hakem gitsinler, Digiturk'e o maçın bandını izlesinler
ve kendileri hakkındaki kararı, kendileri versinler." 'Top
Lugano'nun eline mi çarptı, yoksa Lugano mu topu elle kesti' diye
tartışabilirsin. 'Görmedi' diyebilirsin. Aynı pozisyon Galatasaray-
Atletico Madrid maçında oldu. Hem de 6. hakem vardı orada. UEFA'nın
sırf bu tür pozisyonları görmek için koyduğu kale arkası hakemleri
vardı. O hakemin 1 metre önünde 6. hakem görmemişken, buradakiler
de 'görmedi' diyebilirsin. Ya da 'Hüseyin Göçek gördü de bunun bir
kasıt değil, çarpma olduğunu düşündü' diyebilirsin. Bunlar yoruma
açık. Ama 4 hakemin gözü önünde, penaltı kararından sonra
Bilica'nın önce sağ ayağı, sonra sol ayağı ile penaltının atıldığı
noktayı çukur yapmasını, arkadan da penaltı atan Bobo'yu "Topu öne
koyuyor" diye hakeme gidip şikayet etmesini es geçmeleri inanılır
gibi değil. Önce çukuru kazıyor sonra gidip hakeme şikayet ediyor.
Yani bu adam kırmızı kart ile sahadan değil, Fenerbahçe'den
atılmalı, Türkiye'den atılmalı; çalışma izni iptal edilip,
Türkiye'den atılmalı.
EMRE HİMAYE ALTINDA...
DİĞER SAYFADA...
[page_end]
Hakemlerle alay ediyor, tribünlerdeki binlerce seyirci ile alay
ediyor, televizyon başındaki milyonlarca seyirci ile alay ediyor.
Böyle bir küstahlık, böyle bir rezalet ben hayatımda görmedim.
Şimdi eğer Hüseyin Göçek, eğer oradaki yan hakem, eğer oradaki 4.
hakem, hatırlıyorum geçen senelerde Galatasaray'ın maçında topla
elle oynandığını 60 metreden gören yan hakemlerimiz var bizim,
bunların hiçbiri görmediyse, bunların dördü de kör. Hakemliği de
bıraksınlar. Görüp de Bilica'yı oyunda tuttularsa bunlar demek ki
utanmazlık yapıyorlar. Görüp de ses çıkarmıyorlarsa hakemlikten
atılmalılar.
Ben böyle bir rezalet görmedim. Birbirinin aynı pozisyonlarda
Beşiktaşlı futbolcuya anında sarı kart çıkıyor, Fenerbahçeli'ye
'devam' deniyor. Ben böyle bir şey görmedim. Çünkü Fenerbahçe
şampiyonluk yolunda yürüyor. Bu maçı kazanması yetmez Hüseyin
Göçek'e!.. Fenerbahçe'nin tam kadro ile oynaması lazım. Emre'ye
kart çıkaramadılar. Nasıl bir hafta evvel Emre'ye kart
göstermediler ve Beşiktaş maçına çıkmasını sağladılar, Beşiktaş
maçında da göstermediler ve gelecek maçta da oynayacak. İnanılır
gibi değil. Böyle bir himaye olur mu? Bu kadar açık. Bu kadar net.
Bu kadar kör parmağım gözüne Fenerbahçe himaye edilir mi? "Hakemler
bunu talimat almamışlarsa yapmaya cesaret edemezler" diyorum ben.
Böyle bir talimat da verilmişse 'Lig bitti' demektir. Kimse boşu
boşuna heveslenmesin, kimse boşu boşuna heyecanlanmasın. Dönüyorum
Aziz Yıldırım'ın yıllar önceki, "Ben başkanlığımın ilk yıllarında
şampiyonluğun sahada kazanıldığını zannediyordum. Şimdi nerede
kazanıldığını öğrendim. Bundan sonra göreceksiniz" lafına...
Görüyoruz!.. Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener sevgili kardeşim ve Oğuz
Sarvan ile beraber bu şampiyonluğu, bu Fenerbahçe'den kimse alamaz.
Hadi geçmiş olsun...
ALAY EDER GİBİYDİ
Beşiktaş savunma ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıktı ve
ilk yarı oyunu kendi bölümünde kabul etti. İkinci yarıda ise roller
değişti. Hocaların tercihleriyle ilgili neler söyleyeceksiniz?
Madalyonun arka tarafına bakacak olursak; Mustafa
Denizli bu sene şaşkınları oynuyor. Bir bakıyorsun dünya korkağı
Mustafa Denizli... Bir bakıyorsun yürekli Mustafa Denizli. Dünya
korkağı Mustafa Denizli daha 10. haftada bütün şampiyonluk
ümitlerini bitirmiş görünürken, eski Denizli sahaya çıkıyor,
yürekli, cesur Denizli sahaya çıkıyor, şampiyonluğa ortak oluyor,
olur olmaz da tekrar korkak Denizli geliyor. Bu maçta beraberlik
Beşiktaş'ın bir işine yaramaz. Beşiktaş'ın şampiyonluk, Şampiyonlar
Ligi iddiasını sürdürmesi muhakkak kazanmasına bağlı ve Serdar
Özkan'ı 81., Holosko'yu 85. dakikada alay eder gibi sahaya alıyor.
Bir yığın sakatı olan Beşiktaş'ın mevcutlar içinde hücuma dönük en
iyi oyuncusu bu ikisi. Bu ikisini 11'e koyacaksın, yanlarına da 9
kişi koyacaksın. Böyle yapması lazımdı Denizli'nin. Benim bildiğim
Mustafa Denizli'nin takımı budur. Ama hayır!.. Sahaya bir sürü
savunma adamı ile çıkmış.