Hıncal Uluç'tan Fatih Terim'e flaş sözler
Ünlü yazar Hıncal Uluç bugün ki köşe yazısında gündemi değerlendirirken Galatasaray ve Fatih Terim hakkında çarpıcı ifadeler kullandı.
Ünlü yazar Hıncal Uluç bugün ki köşe yazısında Galatasaray ve Fatih Terim hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Galatasaray iki deplasman üst üste kaybetti. Son 7 deplasmanda 6
yenilgi var. İç sahadaki başarıya rağmen bu tablo Fatih Terim'in
Galatasaray'ının şampiyonluk şansı için bize bir şey gösterir
mi?
Bugünkü köşe yazım şöyle bitiyor:
Geçen yazımda Fatih hoca için, "Hatalarından ders almayı
biliyorsa Galatasaray yine şampiyon olur" demiştim.
Şimdi diyorum ki 'Şampiyonluğu geç, Şampiyonlar Ligi hatta Avrupa
Ligi'ne kalırsa razıyım!' Fatih Terim'i Fatih Terim yapan şey maç
öncesi rakibi okuma, maç boyunca da oyunu analiz etme gücüdür.
Kasımpaşa maçında oyunu okuma ve rakibi analiz sıfır… Sivas maçında
da öyleydi, şimdi de öyleydi. Adamların golü bağıra bağıra
geliyordu.
Sahada golün geleceğini görmeyen bir kişi vardı herhalde, o da
Fatih Terim. Ben her maçı 15 kişiyle izlediğim için biliyorum,
oradaki çocukların hepsi görüyorlar.
Selçuk nasıl çıkar? :
Batıl inançlarım olsa; Yüzevler Sebahattin'in laneti diyeceğim.
Alaçatı'da dükkanını basıp darmadağın etti ya, o zamandan bu zamana
olan durum inanılır gibi değil. Ben hiçbir sebep bulamıyorum. Bu
kadar yanlışı yapıyorsun, tamam ama o oyundan Selçuk'u nasıl
çıkarırsın yahu? Orta sahadan ileriye adam gibi top atan iki adam
vardı: Selçuk ve Donk.
Donk'u stopere aldı, Selçuk'u oyundan çıkardı, o sırada Galatasaray
mağlup.
İleriye üç tane santrfor koyunca gol atacağım zannediyor. Bunu
mahalle maçındaki çocuklar öyle düşünür, çok gol atanları
doldurursak atarız diye… O mahalle maçı. Sinan, Gomis, Eren.
Bunlara topu kim getirecek?
Kim verecek orta sahadan, kanattan pası? İnanılır gibi değil.
Bunları en acemi hocalar yapıyorlar. Gazetelerde de köşe yazarları
sık sık yazar, "Hocam, bol santrfor doldurmakla gol atılmaz" diye,
sadece bu seneden. Klişeleşmiştir artık bu.
Igor Tudor çok eleştirildi, bugünden bakınca biraz ağır eleştirildi
diyebilir miyiz?
Tudor iyi başladı fakat kendi iyi oynattığı futbolu bozdu. Tudor'un
başlangıçta Galatasaray'a ve Karabük'e oynattığı futbolla kovulduğu
zamanki futbol çok farklı… Niye değiştirdi futbolu, insan başarılı
olduğu bir taktiği, sistemi, oyunu değiştirir mi? Benim
bilgisayarımın işletim sistemi hala eski. Bu gazetede de benden
başka kullanan yok. Neden, ben ona alışmışım. Bu yaştan sonra yeni
sistemi öğrenmeme imkan yok. "Bana böyle tahammül edin" dedim,
belki de koca binada tek böyle çalışan benim.
Böyle neyi nereden arayacağımı biliyorum, nereden nasıl
aktaracağımı vs. Yepyeni bir sistemi 30 yaşında olsam öğreneyim, bu
yaştan sonra nasıl öğreneyim?
"Kusura bakmayın" dedim, çocuklar da bakmadılar. Sen bir sistemi
oynuyorsun, başarılısın da.
Tudor kendisini götürdü, bence kovulmadı. Kendi kendini götürdü?
Peki neden, onu da söyleyeyim.
Tudor, Karabük'ün başındayken spor sayfalarına 3 kez geliyordu;
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş maçları. Bu şu demek, orada
özgürdü, bildiğini yapıyordu rahat rahat. Galatasaray'ın başına
gelince olumlu-olumsuz her şeyi yorumlanıyor, eleştiriliyor.
Burada baskı altına giriyorsun. Kaldı ki bu baskıların kasıtlı
olanları da vardı benim medyamda. Galatasaray bozulsun isteyenler
de var.
Takıma bağlı :
Beşiktaş'ın bugün Bayern Münih maçı var, siyah-beyazlıları hem lig
hem Avrupa bakımından nasıl değerlendirirsiniz?
Efendim Beşiktaş'ın iki talihsizliği var. Biri hakemler, öbürü de
Şenol Güneş. Beşiktaş, Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip… Sezon
başından beri slogan gibi söylediğim bir laf var;
Beşiktaş'ın elinde öyle bir kadro var ki aynı gün aynı saatte bir
11'le Beşiktaş, Saracoğlu'nda oynar, bir 11'le Beşiktaş Galatasaray
Türk Telekom'da oynar. Yani sahaya çıkan herhangi bir Beşiktaş
kadrosunu size vereyim 18-21 maçlık şu eksik diyemezsiniz.
Beşiktaş'ın sahaya çıkan hiçbir takımının eksiği yok. Rotasyon
diyor, 5 kişi değiştiriyor ya Şenol, o takımın da bir eksiği yok.
Ama bu kadar zengin bir kadroyu çok iyi kullanacak hoca lazım.
Şenol Güneş benim ölçümde hiçbir zaman iyi hoca olmadı. 2002'de
dünya üçüncüsü olan takım dahil. O takım ona hazır verildi ve dünya
şampiyonu olsun diye verildi arkadaşlar. 2001 Kasım ayının Sabah
koleksiyonunu açarsanız benim 8 sütun başlığımı görürsünüz: Bu
takım dünya şampiyonu olur. Neden? Çünkü rakiplerin hiçbiri
Brezilya dahil doğru dürüst top oynamıyor. Dünyanın en zayıf Dünya
Kupası'ydı. Hepsi felaketti.
Biz nasıl gruptan çıktık? Dakika 90, Rüştü hayatının kurtarışını
yaptı Kosta Rika maçında. Karşı karşıya muhteşem bir kurtarış
yaptı.
O gol olsa biz yoktuk. Gruptan sonra bir tek Avrupa takımı çıkmadı
karşımıza. Seçsen böyle olmaz.
Sizce Şenol Güneş iyi hoca değil mi?
Şenol Güneş iyi hoca değil.
Takımı da yönetemiyor, adamı da yönetemiyor, oyuna da
yönetemiyor.
Beşiktaş çok iyi futbolculardan kurulu olduğu için bu durumda.
Şenol'la değil Şenol'a rağmen.
Bak çok ağır konuşuyorum.
Şenol'a rağmen şampiyonluk için yarışıyor hala. Normalde şu ligde
şu anda Beşiktaş'ın 8-10 puan farkla liderliği garantilemiş olması
lazımdı, bu kadar çok puanın kaybedildiği bir ligde. Sabah
gazetesinde bir haber vardı; ben bu takımdan sadece iki puan az
almıştım. Ama kovuldum diyor Riekerink. Bu sene Galatasaray lider
diyor aynı puanla. Anla bu seneki ligi. Puan fakirliğini. Bu
fakirlikte Beşiktaş'ın şu anda şampiyonluğu garantilemiş olmasını
anla. Başında bir hoca olsaydı. Ne maçlar ne puanlar böyle bir
kadroyla kaybedildi.
Bayern Münih maçındaki şansını bilemiyorum çünkü hocası yok.
Oyunculara kalmış. Yoksa bu kadro Bayern Münih'ten aşağı bir kadro
değil. Bayern Münih de ahım şahım bir top oynamıyor.
Fikret Orman ve Abdurrahim Albayrak Fenerbahçe'ye yönelik
eleştirilerde bulundu. Bir basın mensubunun Aykut Kocaman'a, "Algı
operasyonu yaptığınız söyleniyor" sorusu da çok konuşuldu. Sizce
gerçekten böyle bir şey var mı?
Efendim, ben o basın toplantısında olsaydım Aykut Kocaman'a, "Algı
operasyonu mu yapıyorsun" diye sormazdım.
"Yaptığınız algı operasyonu başarıya ulaşıyor, mutlu musunuz" diye
sorardım.
Algı operasyonu kesin ve başarıya ulaşmıştır.
Puan cetveline bakın. Kovulmak üzere olan, hatta Aziz Yıldırım
olmasa kesin kovulacak olan Aykut Kocaman şampiyonluğa oynuyor.
Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın başına neler geliyor, görüyoruz.
Başakşehir keza…
Fener'in önü açıldı :
Hepsine birden tesadüf demek çok safdillik olur. Fenerbahçe'nin önü
alabildiğine açılırken diğerlerinin önü alabildiğine kapanıyor. 9
puan fark eriyor.
İşin başında da Aykut Kocaman söylüyor.
Hatırlar mısın bilmem, Adnan Polat "Saat 20.45'te şampiyon
olacağız" dediği zaman aylarca yerin dibine sokuldu, Galatasaray
şampiyon olduğunda da şike yaptığını söyleyip bunu delil
gösterdiler, "Nereden biliyorsunuz" diye… Aykut'a böyle bir soru
soran yok. Bir takımla 9 puan farkın olur, kapatırsın, itirazım
yok. Senin önünde bu kadar takım varken hepsinin birden puan
kaybedip senin potaya girmeni tesadüf diye bana kimse
anlatmasın.
Bu işin başında yayıncı kuruluş var, bir. En canlı örneğini
vereyim. Cumartesi günü oynadı Fenerbahçe. Maçı yayıncı kuruluşta
izliyorum, Fenerbahçe'nin ikinci golünün ofsayt olduğuna itiraz
eden gazete var mı? Tüm yazarlar ofsayt diyor. Yayıncı kuruluşa
göre piero'dan 32 santim ofsaytmış. Nasıl 32 santimse! Ben gözümle
gördüm gol olduğu anda. Ben televizyon seyricisi olarak ofsayt diye
gördüm. Piero'ya da inanmıyorum. Piero öyle bir şey ki ayaktan
çıktığı anı 1 saniye kadar geriye ileriye al, adam ofsayt bile
görünmez. Önemli olan ayaktan çıktığı andır. Ofsayt olmayan adamı
da ofsayt gösterirsin, istediğin kadar ayarlarsın. Gözle
görülebilecek kadar bariz bir ofsaytı bir spiker, bir yorumcu
telaffuz dahi etmediler, "Ofsayt şüphesi var" dahi demediler.
Hakemler korkuyor :
Başka maçları takip edin, tekrar tekrar o pozisyon gösterilirdi.
"Akşam Piero'da bakacağız" denir. Yayıncı kuruluş Fenerbahçe'nin
potada olmasını istiyor. Başta Hürriyet… Açık adını da söylüyorum.
Fenerbahçe sözcüsü gibi yayınlanıyor. Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım
ve Fenerbahçe'nin… Fenerbahçe'yi kazandıran haftanın hakemi,
rakiplerine kaybettiren de haftanın hakemi. Alkış onlara. Notlarına
varıncaya kadar böyle veriliyor.
Hakemler iyi para kazanıyorlar. Ben 60 senelik gazeteciyim, bir
profesyonel Süper Lig hakemi benden fazla kazanıyor.
O adam o parayı kaybetmek ister mi? Hakemin bu para kaynağının
kesilmemesinin yegane yolu Fenerbahçe'ye biat etmek. Aziz
Yıldırım'ın dediği hakemler Saracoğlu Stadı'nda maç alamıyorlar
senelerden beri. Ağzını açabiliyor mu Türkiye Futbol Federasyonu
Başkanı, ağzını açabiliyor mu Merkez Hakem Komitesi Başkanı. Bu
kadar soru soruluyor bu kadar soru soruluyor şu hakem neden Fener
stadında maça verilmiyor diye. Çünkü Fenerbahçe yönetiyor Merkez
Hakem Kurulu'nu. Onun istemediği hakem Saracoğlu Stadı'na giremez.
Fenerbahçe'nin istemediği hakem Türkiye liglerinde maç alamaz.
Hakem bunun farkında.
Peki o zaman yabancı hakem tartışmaları var, siz destekliyor
musunuz böyle bir fikri?
Ben gelmesinden yanayım. Türkiye liglerini, Fenerli hakemler
yöneteceğine yabancı hakemler yönetsin. Fenerbahçeli derken kalben
Fenerli olduğunu kastetmiyorum. Beyin olarak Fenerli. Söylüyorum
ben 60 yıllık gazeteciyim benden fazla kazanan adam bu kazancın
devam etmesi için Fenerbahçe'ye biat etmek zorunda. Fenerbahçe'ye
biat ettin mi tehliken yok. Bu paraları kazanmaya devam edersin,
çoluğunu çocuğunu Amerikalarda okutabilirsin.
Daha açık nasıl konuşayım.
Harika bir maçtı :
Robinho, iki haftadır çok iyi.
Osmanlı maçına da damga vurdu.
Bu haftanın en güzel maçını Sivas'la Osmanlı oynamıştır ve iki tane
çok iyi hoca vardı. Evdeydim tesadüfen tamamını seyrettim maçın bu
sene seyrettiğim en güzel maçtı. İki hoca da iki satranç ustası.
Melih Gökçek yüzünden Osmanlıspor'u hiç sevmem.
Çok açık Melih Gökçek ve onun ailesinden hoşlanmıyorum. Bu
Osmanlıspor o aile için kuruldu. O aile için kuruldu Büyükşehir
Belediyesi Ankaraspor'ken adı niye Osmanlspor olup Melih Gökçek'in
oğluna teslim edildi?
Ankara halkının vergileriyle paralarıyla… Efendim sponsorlar var.
Yok ya! O sponsorlar Melih Gökçek belediye başkanı olarak orada
olmasa Ankaraspor'a, Osmanlıspor'a o yardımı yaparlar mıydı?
Ankaraspor'a yapılan yardımların ne demek olduğunu anlamıyor muyuz
biz? Ama bu İrfan Buz bir oyuncusu sakatlandı değiştirdi dakika 24,
ikinci yarıya iki değişiklikle birden başladı. Yani 46. dakikada
oyuncu değiştirme hakkın yok. Bu yüreği gösterecek kaç tane takım
var Türkiye'de?
Bir tane daha yok. Ve 1-0 mağlup Osmanlıspor 2-1 öne geçti. Onun bu
hamlesine karşı Samet Hoca da karşı hamleyi yaptı ve bir daha döndü
maç: 1-0, 1-2, 3-2. İnanılır gibi değil.
Seyretmesi de zevkli, keyif aldım seyrederken.
Bu maçta gördüğüm o klas hareketleri yapan adam ve de 90 dakika da
oynay abilen adamı Sivasspor alıyor da Galatasaray, Fenerbahçe,
Beşiktaş bunlar neredeler mesela aklım almıyor. Neler yaptı adam ya
bireysel olarak. Neler yaptı ya. Vay vay vay!