Hıncal Uluç'tan Rijkaard'a uyarı
Galatasaray'ın seri galibiyetleri ısrarla şansıyla kazandığını ileri süren Hıncal Uluç, Frank Rijkaard'ı yine uyardı... İşte Uluç'tan çarpıcı tespitler..
Hıncal Uluç , Galatasaray teknik direktörü Rijkaard'ı eleştirdi. Uluç "Rijkaard, G.Saray'da nelerin yanlış olduğunun farkında değil. G.Saray kazandığı maçları kaybedebilirdi" dedi.
Hıncal Uluç, Fotomaç Gazetesi'nde Bülent Can ile yaptığı
"Rijkaard uyuma" başlıklı söyleşide şunları dile getirdi;
RİJKAARD UYUMA
Galatasaray ikinci yarıdaki etkili futbolu ile Kasımpaşa'yı mağlup
ederken oyuna sonradan giren Keita ve Nonda maçı koparan isimlerdi.
Bu değişimi Rijkaard'ın hanesini artı olarak mı yazmak lazım yoksa
Rijkaard yanlış kadro ile mi başladı?
Kimsenin maça damga vurduğu falan yok. Rijkaard'ın
Galatasaray'da nelerin yanlış olduğunu fark ettiğini dahi
düşünmüyorum. Ligin başından beri ve de Avrupa maçlarında oynadığı
bütün maçları kaybedebilirdi Galatasaray. Niye kazanıyor; çünkü son
vuruşlarda Galatasaray'ın adamları kaliteli ve talihli. Rakibin
adamları aynı ölçüde kaliteli ya da talihli değil. Kasımpaşa ilk
yarıda 4 atardı Galatasaray'a. Maç da biterdi. İkinci yarıda
muhteşem iki değişiklik yapsa, mucizeler yaratsa, gökten melekleri,
cinleri koysa düzeltemezdi Rijkaard. Maçı birlikte izlediğim
Galatasaraylıların söylediği bir laf var: "Maçın 5. dakikasında
penaltı çalınsa, Ali Güneş kırmızı kart görse, Galatasaray 1-0 öne
geçecek, Kasımpaşa 10 kişi kalacak ve bitecekti." Tamam ama bu ayrı
bir şey. Sen bugüne kadar sıfır puan almış, tek galibiyeti olmayan
Kasımpaşa'ya karşı oynuyorsun ve ilk 45 dakikada pozisyonun yok.
Sen de 5'te 5 yapmış lig liderisin. Önemli olan bu!.. Hâlâ akıl
fikir tabelada!.. 'Penaltı verilseydi, Kasımpaşa 10 kişi kalsaydı!'
O pozisyon olmasa, birinci devre ne olacak!.. Kasımpaşa'nın 4 net
pozisyonu var ki benim hâlâ içime sinmeyen, aklıma yatmayan Franco
harika kurtarış yapıp bunları önledi. Kasımpaşa forvetlerinin akıl
almaz kaçırdığı goller var. Birinci yarı bu!.. İlk yarı futbol
oynayan takım lig sonuncusu Kasımpaşa. Bu mu şimdi Galatasaray? Hep
böyle. Geçen hafta da böyleydi. Panathinaikos perişan etmedi mi
Galatasaray'ı!.. Panathinaikos 7 atmaz mıydı Galatasaray'a!..
Galatasaray açık farkla kazanınca bunların hepsi unutuluyor. Ben
unutabilirim, tribündeki Galatasaraylı unutabilir, Ortaköy'den
geçerken benim yanıma gelip, "Hıncal ağabey bu kadar maç
kazanıyoruz. Sana hâlâ beğendiremiyoruz" diyen taraftar unutabilir;
tamam. Bunlara benim itirazım yok. Ama Rijkaard'ın görmesi lazım.
Barcelona gibi bir takımı üstlenmiş, taşımış bir adamın
Galatasaray'daki oyun kuramama ve oyun oynayamama aczini görmesi
lazım. Oyun geriden kurulur. Galatasaray'ın Avrupa'ya duman
attırdığı senelerde o zaferin 1 numaralı adamı Hagi değil,
Popescu'ydu. Popescu topu oyuna geriden sokuyordu ve olağanüstü
güzel akınlar başlatıyordu Galatasaray. Popescu'nun başlattığı
akınları, Hagi'nin beyni ve zekâsı devam ettiriyordu. Şimdi
Galatasaray geriden oyun kuramıyor. Stoperlerin iyi top kullanma
yeteneği yok. Servet de oynasa, Gökhan, Emre de oynasa aynı. Kim
var onların önünde? Güya iki ön libero; Mustafa Sarp ile Mehmet
Topal. Onların da iyi top kullanma vasıfları yok. Yani
Galatasaray'ın gerisi ve ortasındaki 4 adamın hiçbiri ileriye
derinlemesine doğru dürüst top atamıyor. Bu yüzden ne yapıyor
Galatasaray, spikerlerin 'hazırlık pası' dediği aptalca yan paslar
ve geri paslar ile hücuma çıkmaya çalışıyor. Hücuma gitmesi gereken
top Galatasaray kalesinde bitiyor.
BİR GÜN ŞANSI BİTECEK
[page_end]Galatasaray kalecisi topa ayakla vurmak zorunda kaldığı
için de bu top yine geriye tehlike olarak dönüyor. Aptalca yan
paslar yaparken kaptırıyorlar. Takım hücuma kalkmışken kaptırılan
kadar tehlikeli top yoktur. Durduk yerde rakip gol pozisyonuna
giriyor. Daha beteri, hepsinde bir adam eksiltme merakı var. Hepsi
kendini Hagi zannediyor. Topu ayağına alan önce bir çalım atıyor
pas verebilmek için. Çalım atmak bir riski göze almaktır, hele
savunmadaysan...
Riski niye göze alıyorsun; 'olağanüstü güzel bir pas vereceksin'
diye. Ben önümdeki kişiyi geçersem öyle bir pas atarım ki
Galatasaray gol pozisyonuna girer.' Hayır. Böyle bir şey de yok.
Çalımı atıp yan pas yapıyor. O zaman niye çalım atıyorsun kardeşim;
doğrudan yan p a s versene. Topu kaptırma riskini niye göze
alıyorsun. Çalım atma riskini niye göze alıyorsun; yan pas
vereceksen eğer. Galatasaray'ın maç boyu iki ön liberosundan doğru
dürüst bir tane derinlemesine pas yok. Ayhan ve Linderoth iyileşip,
takıma katılmazsa bu böyle sürüp gider.
Mustafa Sarp ve Mehmet Topal ile bir şey olmaz. Ama Rijkaard ve
yanında maç boyu not alan Neeskens, Mustafa Sarp ile Mehmet
Topal'ın yanlış oynama yüzünden kaptırdığı topların notunu
almıyorsa eğer, ne notu alıyor çok merak ediyorum!.. Bunlara birisi
'Yan top oynamayın, çalım atmayın rakibe zaman kazandırmayın, topu
derinlemesine oynayın' demiyor mu! Galatasaray'ın başına en büyük
belalar, orta sahadaki bu boşluktan, top kaptırmaktan geliyor.
Bunun önlemi sezon başından bu yana alınmadı. Galatasaray beksiz
oynuyor. Sabri de oynasa, Caner de oynasa, Hakan Balta da oynasa
hep aynı. Herhangi bir kanada bilinçli bir şekilde yüklenen her
takım o kanadı koridor yapar. Bol gol pozisyonu bulur.
Galatasaray'ın kanatlarında bek yok. Onun için Galatasaray
savunması bu kadar çok pozisyon veriyor.
Ligin başından bu yana atamıyorlar ama bir gün biri atacak, bir gün
bu şans bitecek. Bir gün biri içeri vuracak. İçeri vurduğu zaman da
göreceğim Galatasaray'ın halini. Geriden top çıkmayınca, oyunu
ileriye götürmek, oyunu kurmak görevi, Galatasaray'ın aslında
hücumda olması gereken ayaklarına kalıyor. Arda, Elano, Kewell,
Keita, Baros. Ama bunlarda da akla hayale sığmaz bir çalım merakı
var. Akla hayale sığmaz bir fantastik pas verme merakı var. Çalım
atmadan pas verirlerse ayıp, ayağa basit pas verirlerse o da ayıp.
İlle iki, üç kişiyi çalımlayacak, dört kişinin arasından çıkarak ne
kadar büyük futbolcu olduğunu bütün televizyon seyircilerine
gösterecek, ondan sonra da en olmadık adama, en olmadık şekilde,
topukla, aşırtmayla, üç kişinin arasından pas verecek.
Kazandığı topu kaybetmek için Galatasaray forveti de elinden gelen
her şeyi yapıyor. Ve yine kenardaki Rijkaard ve Neeskens bunlara,
'Kardeşim bırakın bu fantezileri, farklı galipken yapabilirsiniz
ama 0-0 giderken, 1-0 öndeyken şov yapmanın alemi yok. Basit
oynayın. Karşınızda kolay bir takım var. Basit oynarsanız
karşınızdaki takım darmadağın olacak zaten.' demiyor. Galatasaray
arka arkaya hızlı üç top yaptığı zaman gol pozisyonuna giriyor. Ama
bu üç topu yapmıyorlar. O üç topu yaptığı zaman iki çalım atıyor ve
o çalımı yaparken kaptırıyorlar topu. Rijkaard gibi bir adam,
'Lüzumsuz çalım atanın ayağını kırarım' demiyor! Tekrar söylüyorum;
adam eksiltme sana bir fayda sağlayacaksa, pozisyonu bir adım öteye
taşıyacaksa yapılır, keyif için yapılmaz.
BİREYSEL TAKTİK YOK
[page_end]Galatasaray'ın attığın çalımların yüzde 90'ı keyif
çalımı. Pozisyonu bir adım öteye götürmüyor. Çalımı atarsın,
kaleciyle karşı karşıya kalırsın. Hayır o çalımı atmıyor.
Santradayken çalım atıyor, 18'in üstünde, birebirken pas verecek
adam arıyor.
Orada çalımı denese ya gol pozisyonu ya da penaltı ama orada
atmıyor çalımı! Bu nasıl bireysel taktik? Futbolun en önemli unsuru
ne kadar yetenekli olursan ol, bireysel taktiği doğru
uygulayabilmek. Bunu bilmiyorsan, top ayağına geldiği zaman ne
yapman gerektiğine doğru karar veremiyorsan, pas mı vereceksin, şut
mu atacaksın, çalım mı atacaksın, yoksa topu sürecek misin,
bitmiştir.
Bu tercihi yapmak bireysel taktiktir. Galatasaray bunların dördünü
de yapmıyor, beşinciyi yapıyor; kaptırıyor topu. Gol akını
olabilecek her pozisyon, Galatasaray'a kontratak olarak geri
dönüyor. O savunma da darmadağın oluyor.