İbrahim Yazıcı çok sert konuştu
Bursaspor cephesinde Başkan İbrahim Yazıcı Fenerbahçe maçının hakemi Cüneyt Çakır'a yönelik çok sert bir açıklama yaptı...
Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı, dün akşamki Fenerbahçe
maçıyla ilgili olarak, ''Bu ülkede nezaketin ve centilmen olmanın
karşılığı emeğin ve alın terinin gasp edilmesi oluyorsa ve futbol
ailesi Bursa'da işlenmiş bir futbol cinayetine sessiz kalacaksa,
gidebileceğimiz en uzak noktaya kadar gitmeye ve Cüneyt Çakır'ın
yaptıklarını her zeminde ve her fırsatta anlatmaya kararlıyız''
dedi.
Yazıcı, yaptığı yazılı açıklamada, Bursa'da Fenerbahçe ile oynanan
Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Final ikinci maçının ardından bugün
gazete ve televizyonlarda ''Bursa'da olaylar çıktı'' haberlerinin
bu açıklamayı yapmaya kendilerini mecbur bıraktığını belirtti.
İki Anadolu takımının kupa finali oynama ihtimalinin bile
kimilerini son derece rahatsız ettiğini gördüklerini vurgulayan
Yazıcı, şunları kaydetti:
''Bu ülkede nezaketin ve centilmen olmanın karşılığı emeğin ve alın
terinin gasp edilmesi oluyorsa ve futbol ailesi Bursa'da işlenmiş
bir futbol cinayetine sessiz kalacaksa, gidebileceğimiz en uzak
noktaya kadar gitmeye ve Cüneyt Çakır'ın yaptıklarını, her zeminde
ve her fırsatta anlatmaya kararlıyız. Bu saatten sonra hiçbir hukuk
ve hiçbir merci, hak ettiğimiz sonucu bize iade edemeyecektir,
biliyoruz, ancak tek isteğimiz var; o da, Cüneyt Çakır'ın mensubu
olduğu Merkez Hakem Kurulu'nun, mağduriyetimizi kamuoyu önünde
kabul ve tescil etmesi, bunun karşılığında da sadece bizim değil,
kamu vicdanını rahatlatacak, caydırıcı nitelikte bir cezayı
vermesidir. Cebimizden paramızı çalsalar, evimizden eşyamızı
kaldırsalar, hakkımızı aramak, derdimizi anlatmak için bin bir
zahmete katlanmamız gerekir. Fenerbahçe ile oynadığımız çeyrek
final maçlarında, bizden hakemler marifetiyle alınıp, rakibimize
verilenlere 80 milyonluk Türkiye şahittir ve en büyük güvencemiz de
budur. Milyonlarca insanın, milyarlarca liranın söz konusu olduğu
futbol sektöründe, böylesine fahiş ve kabul edilemez bir hatanın
sorumlusu olan bu kişi, eğer bundan önce olduğu gibi, 'tek ayak
üzerinde bekleme' cezasını andıran bir ceza ile bu işten yakasını
sıyırırsa, herkes iyi bilsin ki, gerek coşkusuyla gerekse perşembe
gecesi, bütün bu olanlara rağmen gösterdiği centilmenlik ve
olgunluğuyla Türkiye'de ses getiren büyük taraftarımızla birlikte,
bu futbol cinayetini unutturmamaya ve her fırsatta kamuoyuna
hatırlatmaya kararlıyız.''
''BENCİLLEŞEN VE BİREYSELLEŞEN AYRICALIKLI
KULÜPLER''
[page_end]Yazıcı, bugüne kadar sessiz kaldıkları için
mağduriyetleri giderek artan kulüplerin başkan ve yöneticilerini de
seslerini yükseltmeye ve demokratik ölçüler çerçevesinde bu hak
arayışını desteklemeye çağırdı. Yazıcı, şunları kaydetti:
''Ayağına basıldığında ortalığı ayağa kaldıracak kadar bencilleşen
ve bireyselleşen ayrıcalıklı kulüplerin başkan ve yöneticilerinin
aksine, bugüne dek sessiz kaldıkları için mağduriyeti giderek artan
tüm kulüplerimizin başkan ve yöneticilerini de seslerini
yükseltmeye ve demokratik ölçüler çerçevesinde bu hak arayışını
desteklemeye davet ediyoruz. Futbolun kasaplarını sadece 11'er
kişilik maç kadrolarında arayanların da kasaplığın asıl tarifiyle
ilgili en çarpıcı ve somut kanıta Perşembe gece ki maçta tanık
olduklarını umuyoruz. Biz, temiz, iyi ve adil bir oyunun aktörleri
olabileceğimizi hatırlatıyor ve futbolun marka değerini yükseltecek
asıl değişimin, bizim gibi yıllardır engellenmiş Anadolu
kulüplerinin önüne bir gecede örülen duvarların kaldırılmasıyla
başlatılacağına olan inancımızı yineliyoruz.''
Merkez Hakem Kurulunu göreve davet eden Yazıcı, şöyle devam
etti:
''Ve şimdi Merkez Hakem Kurulu'na soruyoruz; Fenerbahçe ile
İstanbul'da oynadığımız çeyrek final ilk karşılaşmasında, nizami
bir golümüzü iptal eden Hüseyin Göçek'in, elenmemizde oynadığı
aktif rolün karşılığı ne olacaktır? Bursa'da oynadığımız çeyrek
final rövanş karşılaşmasında, milyonlarca insanın ekran başında
bile rahatlıkla görebildiği penaltıyı vermeyerek ve maç boyunca
çaldığı düdük ve verdiği kararlarla Cüneyt Çakır'ın maçın sonucuna
doğrudan etki etmesinin ve Bursasporumuzun elenmesine yol açmasının
karşılığı ne olacaktır? Fenerbahçe Teknik Direktörü bile kırmızı
kart göreceği endişesi taşıyarak oyundan aldığı halde, Bilica'ya
kart gösteremeyen Cüneyt Çakır, bu maça 'top class' hakem olarak
atandığı halde başarılı bulunmuş mudur ve bu maçın görüntülerini
UEFA ve FIFA Hakem Komiteleri'ne gönderdiğimiz takdirde, uluslar
arası anlamda Türk hakemliğine bakışın etkilenme ihtimali
nedir?''