İhsan Kalkavan'dan Fethullah Gülen'in futbol projesi yalanlaması
Son günlerde konuşulan 'Fethullah Gülen'in futbol projesi' haberine yanıt geldi. Bakın işin aslı neymiş...
Kalkavan, yapılan konuşmanın da Fenerbahçe ile ilgisi olmadığını, o takımın Nişantaşıspor olduğunu belirtti.
Kalkavan, önce internet sitelerinde ardından da Yenişafak gazetesinde geçtiğimiz günlerde yayınlanan "Fethullah Gülen'in futbol projesi" başlığı ile bir sohbet videosunda yayınlanan sözlerinin çarpıtıldığını söyledi.
"O TAKIM NİŞANTAŞISPOR'DU"
Çıkan haberlerin gerçeği yasıtmadığını dile getiren İhsan Kalkavan, "20 yıl önce hizmete sempati duyan arkadaşlarla ve benim teklifim ile bir kulübü alalım isteği oldu. Hocaefendi de kerhen ben istiyorum diye hoşgörüsünden nezaketinden benim teklifimi hoş gördü. Hatta bir ara bana espirili bir şekilde 'Bir futbol eksiğimiz vardı. Bir de o başımıza çıktı' dedi. Ama beni kırmayıp teklifimizi kabul etti. Bu takımın ismi de Nişantaşı Spor Kulübü idi" dedi.
"HOCAFENDİ'NİN ÜZÜLDÜĞÜNÜ FARKETTİK VE..."
Nişantaşı Spor Kulübü'nü alma sürecini de anlatan İhsan Kalkavan, "Biz kulübe el attıktan sonra 'Hocaefendi futbola da el attı' haberleri çıktı. Bizim Beşiktaş'taki yöneticilğimizden dolayı bana sen ilgilenir misin dediler. Bize gelip kulüp işletmesini bize vermiyi arzu ettiklerini söylediler. Bizde Hocaefendi'nin görüşünü aldık. Sonrasında işi mükemmel bir şekilde götürüyorduk. İkinci yarının başında liderdik. Bu şekilde haberler ve 'futbola da sızdılar' lafları çıkınca Hocaefendi'nin üzüldüğünü hissettik ve hemen orayı terk ettik" diye konuştu.
Türkiye'de bir yere hakkıyla gelen kişiler hakkında 'bir yerlere sızdı' şeklinde yorumlar yapılmasının yanlış olduğunu ifade eden Kalkavan, "Hakkıyla bir yere gelen kişiye sızdı denilemez. Sızma kelimesi hakkı olmayan bir kişinin bir yere girmesidir. Biz sızmayı zeytinyağından biliriz. Son zamanlarda bu sızma ifadesi çok kullanılıyor. Bizim futbolla ilgilenmemizi de böyle yorumladılar. Çirkin kampanyalar başlayınca biz de geri çekildik" dedi.
İSTESEM BEŞİKTAŞ'A BAŞKAN OLURDUM
Beşiktaş'ta Süleyman Seba ile girdiği başkanlık yarışını kaybettikten sonra ilerleyen zamanlarda rahat bir şekilde başkanlığa aday olsa kazanabileceğini de kaydeden İhsan Kalkavan, şöyle devam etti:
"Ben efsane başkana karşı aday olmuştum. Bu süreçte 28 Şubat yaşandı. Yine büyük bir kampanya başlatıldı. Beşiktaş'ı ele geçirmek istiyorlar diye. Ben kerhen Hocaefendi'den Beşiktaş'a başkan olmak için izin almıştım. Hocaefendi bana 'Ben size içimden başkanlık yarışına girmeyin demek geliyor ama siz kendinizi o kadar hazırlamışsınız' dedi. İcazet aldım deyip girdim.
"HOCAEFENDİ BANA DEDİ Kİ..."
Sonrasındaki süreçte spor sayfalarında bile belden aşağıya haberler yapıldı. Hatta Hocaefendi bana 'İhsan, bana birde buradan cephe açtın, keşke girmeseydin' dedi. Ben o seçimleri kaybettim. Ama sonrasında çok sevdiğim Beşiktaş'a başkan olabileceğım halde Hocaefendiyi üzdüğümü düşünerek bir daha girmemeyi düşündüm.
Kasımpaşa'da dostum Turgay Ciner'in ricası üzerine yönetime girdim ama ön planda değilim. Bizim hizmetin spora bakışı kötü niyetli olsaydı herkes tahmin edebilir ki Süleyman Seba'dan sonra seçime girdiğim tüm seçimleri alabilirdim. Hizmetin böyle bir niyeti olsaydı bunun Beşiktaş ile başlaması gerekirdi."
AZİZ YILDIRIM'I 'ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR' İDDİASINA İKNA ETTİLER
Öte yandan bazı kişilerin öne sürdüğü 'Cemaat, Fenerbahçe'yi ele geçirmek istiyor' sözlerine başkan Aziz Yıldırım'ın ikna edildiğini kaydeden İhsan Kalkavan, "Ben Aziz Başkan hapisteyken bunun böyle olmadığını yaptığım ziyaretlerde ona anlatmaya çalıştım. Pek ikna edemedim gibime geliyor." diyerek şöyle devam etti:
"Ama Başkan Aziz Yıldırım dışarı çıktıktan sonra yaptığı araştırmalarda anladı bunun hizmetle alakası olmadığını. Kendisi de Hocaefendi ile telefonla görüştü. Zaten böyle bir mantık baştan yanlış. Bir kulübü ele geçirmek isteniyorsa başkanı hapse attırmakla olmaz ki. Bu anlayışa bile şaşıyorum. Fenerbahçe'yi ele geçirmek için herkesin gönlünü bile alsan olmuyor. Camianın, kongre üyelerinin sizleri desteklemesi gerekiyor. Hele yönetimle aranız yoksa burayı asla ele geçiremezsin. Bu da yetmez, binlerce taraftarı var."
Kalkavan, hizmetin hiç bir yeri ele geçirme gibi bir idealinin olmadığını da belirterek, hizmetin tek hedefinin gönül kazanmak, gönüllere girmek olduğunu sözlerine ekledi.