İstatistikler 'hoca yerli olmalı' diyor
Milli Takım'ın yeni teknik direktörü yerli mi olmalı yoksa yabancı mı olmalı? sorusuna istatistikler kesin yanıtı veriyor...
(A) Milli Futbol Takımı'nda, Fatih Terim'in istifasının ardından
başlayan, ''Yeni teknik direktör yerli mi, yoksa yabancı mı
olmalı?'' tartışmalarına belki de en net yanıtı, futbol tarihi ve
istatistikler veriyor; ''Kesinlikle yerli olmalı''...
1930 yılından başlayarak bugüne kadar 18 kez düzenlenen, en önemli
futbol organizasyonu Dünya Kupası'nın tarihinde henüz hiçbir ülke
yabancı teknik direktörle mutlu sona ulaşamadı.
1960 yılından bu yana her 4 yılda bir organize edilen Avrupa
şampiyonaları da yine yerli teknik direktörlerin zaferleriyle
sonuçlandı. Avrupa şampiyonalarında bugüne kadar sadece Yunanistan,
2004 yılındaki şampiyonada Alman teknik direktör Otto Rehhagel ile
kupaya uzanma başarısını gösterdi.
Türkiye de futboldaki en önemli başarılarını Türk teknik adamların
yönetiminde elde etti. 2002 Dünya Kupası'nda Şenol Güneş
yönetiminde dünya üçüncülüğünü kazanan Milli Takım, 2008 Avrupa
Şampiyonası'nda bu kez Fatih Terim yönetiminde üçüncülüğü elde
etti. Kulüpler bazında da Galatasaray 2000 yılında Fatih Terim'le
UEFA Kupası'nı kazanırken, 1988-1989 sezonunda Mustafa Denizli
idaresinde, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı final oynama
başarısını gösterdi.
DÜNYA KUPALARI
[page_end]Uruguay'da, 1930'da düzenlenen ilk Dünya Kupası'nda
kupaya uzanan ev sahibi Uruguay'ın teknik direktörlüğünü Alberto
Suppici yapıyordu.
1934'de İtalya'da düzenlenen kupada da mutlu sona ulaşan yine
evsahibi takım oldu. Uruguay gibi İtalya da bu kupada takımı yerli
bir isme, teknik direktör Vittorio Pozzo'ya emanet etmişti.
Arjantin, Uruguay ve İspanya'nın katılmadığı Fransa 1938'de, İtalya
Vittorio Pozzo ile ikinci kez mutlu sona ulaşmayı başardı.
İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 12 yıl ara verilen Dünya Kupa'sı
organizasyonu, 1950'de Brezilya'da düzenlendi. Kupa, teknik
direktörlüğünü Juan Lopez yönetimindeki ilk şampiyon Uruguay'a
gitti.
İsviçre'de 1954'te düzenlenen Dünya Kupası, Türkiye açısından da
büyük önem taşıyordu. Bu şampiyona Türkiye'nin katıldığı ilk Dünya
Kupası olması bakımından önemliydi. Türkiye kupaya kura sonucu
katılırken, kupayı Sepp Herberger yönetimindeki Federal Almanya
aldı.
Pele'nin ilk kez boy gösterdiği İsveç-1958'de Brezilya, teknik
direktör Vicente Feola ile ilk kez kupayı müzesine götürmeyi
başarmıştı.
Şili-1962'de Brezilya yine finaldeydi. Finalde Çekoslovakya'yı
3-1'le geçen Brezilya'nın yönetiminde bu kez bir başka Brezilyalı
Aymore Moreira vardı.
''Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi'' tartışmaları dışında, kupanın
kaybolması ve Londra'da ''Pickles'' adlı köpek tarafından
bulunmasıyla da hatırlanan 1966 Dünya Kupası'nda teknik direktör
Alf Ramsey, ev sahibi İngilizler'e tarihlerindeki ilk kupayı
kazandırıyordu.
Meksika-1970 Brezilyalı Pele'nin dünya yıldızı olduğu şampiyonaydı.
Pele, Brezilya'nın finalde İtalya'yı 4-1 yenerek kupaya uzandığı
maçta takımını 1-0 öne geçiren golü attı. Brezilya 3. defa kupaya
uzanırken teknik direktör Mario Zagallo, Dünya Kupası'nı hem
futbolcu hem de teknik direktör olarak kazanan ilk kişi oldu.
1974'te Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda, final maçı Hollanda
ile Federal Almanya arasındaydı. Helmut Schoen'ün çalıştırdığı
evsahibi Almanya kupayı müzesine götürmeyi başardı.
Evsahibi Arjantin, 1978'de Kempes'in 2 gol attığı maçta Hollanda'yı
3-1 yenerek hayalini kurduğu kupaya ulaştı. Tangocular'ın teknik
direktörlüğünü Cesar Luis Menotti yapıyordu.
Final maçının ünlü Santiago Bernabeu'da oynandığı İspanya-1982'de
İtalya, Almanya'yı 3-1 ile geçererek 3. kez mutlu sona ulaşırken,
takımın başında Enzo Bearzot bulunuyordu.
Meksika 1986'nın finalinde Almanya'yı 3-2 yenen Arjantin, 8 yıl
aradan sonra, bu kez bir başka Arjantinli teknik direktör Carlos
Bilardo yönetiminde kupayı Amerika Kıtası'na götürdü.
Almanya, İtalya-1990'da Arjantin'den rövanşı 1-0'la alırken,
''Panzerlerin'' başında Franz Beckenbauer vardı.
Brezilya ve İtalya arasında oynanan ve penaltılara kalan ABD-1994
finalinde, Roberto Baggio son penaltı atışını kaçırırken, Brezilya
24 yıldır özlemini duyduğu kupayı 4. kez kazandı. Sambacıların kupa
özlemine son veren takımın başında tanıdık bir isim, Carlos Alberto
Parreira vardı.
1998'de evsahibi Fransa, Zinedine Zidane'ın yıldızının parladığı
kupada teknik direktör Aime Jacquet yönetiminde tarihinde ilk defa
dünya şampiyonluğuna ulaştı.
Japonya ve Güney Kore'nin 2002'de ortaklaşa düzenlediği Dünya
Kupası finalleri, ilk kez Avrupa ya da Amerika Kıtası dışında
yapıldı. Brezilyalı Ronaldo'nun tek golüyle final umutları son eren
Türkiye'nin kendinden söz ettirdiği kupada son gülen Sambacılar
oldu. Şenol Güneş yönetimindeki Türkiye'nin 3. tamamladığı kupada,
Teknik direktör Luis Felipe Scolari'nin Brezilya'sı 5. defa dünya
şampiyonluğuna ulaştı.
Almanya'da düzenlenen 2006 Dünya Kupası'nı İtalya kazandı. İtalya,
finalde 1998'in şampiyonu Fransa'yı, normal süresi 1-1 biten maçta
penaltılar sonunda 5-3 yendi. İtalya Milli Takımı Dünya Kupası'nı
4. kez kazanırken, takımı Marcello Lippi yönetiyordu.
AVRUPA ŞAMPİYONALARINDA REHHAGEL GELENEĞİ
BOZDU
[page_end]Fransa'da 1960'ta düzenlenen ilk Avrupa Futbol
Şampiyonası'nın final maçında Yugoslavya'yı, uzatmalarda attığı
golle deviren SSCB ilk şampiyon olurken, teknik direktörü Gavril
Kachalin'di.
İlk şampiyonadan 4 yıl sonra ev sahibi İspanya, finalde ilk
şampiyon SSCB'yi 2-1 yendi. İlk şampiyonu yenen ''Boğalar''ı teknik
direktör Jose Villalonga yönetiyordu.
İtalya-1968'de teknik direktör Ferruccio Valcareggi yönetimindeki
evsahibi İtalya finalde Yugoslavya'yı yenerek mutlu sona
ulaştı.
Belçika-1972'deki finalde yine Sovyetler Birliği vardı. Sovyetler
Birliği'ni 3-0'la geçen Batı Almanya kupadaki ilk şampiyonluğuna
teknik direktör Helmut Schön yönetiminde uzandı.
Çekoslovakya, Yugoslavya'da 1976'da düzenlenen şampiyonanın
finalinde Almanya'yı yenerek mutlu sona ulaştı. Normal süresi 2-2
biten maçı penaltılarda 5-3 kazanan Çekoslovaklar teknik direktör
Vaclav Jezek'e emanet edilmişti.
İtalya-1980'in finalinde Belçika'yı 2-1 yenen Almanya kupayı
alırken, takımın başında, bir dönem Galatasaray'ı da çalıştıran
Josef ''Jüpp'' Derwall vardı.
Teknik Direktör Michel Hidalgo yönetimindeki ev sahibi Fransa,
1984'teki şampiyonanın finalinde İspanya'yı 2-0'la geçerek kupayı
alan taraf oldu.
Almanya'nın ev sahipliğini yaptığı 1988 Avrupa Şampiyonası'nda,
Rinus Michels yönetimindeki Hollanda, finalde Sovyetler Birliği'ni
Gullit ve Van Basten'in golleriyle 2-0 yenerek kupayı müzesine
götürdü.
Yugoslavya'nın savaş nedeniyle turnuvadan diskalifiye edildiği
İsveç-1992'ye son anda çağrılan Danimarka, Richard Möller-Nielsen
yönetiminde finalde Almanya'yı 2-0 yenerek büyük bir sürprize imza
attı ve şampiyon oldu.
TÜRKİYE İLK KEZ FİNALLERDE
[page_end]Türkiye'nin finallerine ilk kez katıldığı 1996'da
İngiltere'de düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda, Almanya,
Bierhoff'un 2 golüyle uzatmalarda Çek Cumhuriyeti'ni 2-1'le geçerek
kupaya uzanmanın mutluluğunu yaşadı. ''Panzerler''in başında
Hans-Hubert Vogts bulunuyordu.
Milenyumun ilk kupasını Hollanda ve Belçika birlikte düzenledi.
Organizasyonda finali Fransa ve İtalya oynadı. Roger Lemerre
yönetiminde Fransa, İtalya'yı 2-1'le geçerek kupaya uzanırken,
Zinedine Zidane turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi.
Portekiz-2004'te ilk kez açılış ve final maçları aynı takımlar
arasında oynandı. Kupada Yunanistan, ev sahibi Portekiz'i
Charisteas'ın golüyle 1-0 yenerek, mutlu sona ulaştı. Yunanistan'ın
teknik direktörlüğünü Alman Otto Rehhagel yapıyordu. Rehhagel,
Avrupa ve dünya şampiyonalarında yabancı teknik adam olarak bir
ülkeye kupa kazandıran ilk kişi olma unvanının da sahibi oldu.
Son şampiyona Avusturya-İsviçre ortaklığında geçen yıl
düzenlenirken, şampiyonanın finalinde Almanya'yı 1-0 mağlup eden
İspanya mutlu sona ulaştı. ''Boğalar'', ilk kez 1964'te kazanmış
olduğu kupayı 44 yıl aradan sonra yeniden müzesine götürürken
takımın başında yine tanıdık bir isim vardı: Luis Aragones
Elemeler sonucunda (C) Grubu'nun ikincisi olarak turnuvaya katılan
Türkiye, kupada üçüncülüğü Rusya ile paylaştı.