İstifa ve Tonıa komedisi!
Mersin İdman Yurdu'nda Kayserispor maçı sonrasında yaşanan "İstifa" karmaşası bana göre planlanmış bir hareketti.
Mersin İdman Yurdu'nda Kayserispor maçı sonrasında yaşanan "İstifa" karmaşası bana göre planlanmış bir hareketti. Mersin, geçtiğimiz sezonlarda 2. Lig B kategorisinde mücadele ederken basının ve taraftarın tepkisinden dolayı Teknik Direktör Ercan Albay istifa etmiş, yine Yönetim basının karşısına geçerek "Hocamızın arkasındayız" deyip istifayı kabul etmemişti.
Aynı olay bu defa Nurullah Sağlam için uygulandı. Sağlam'ın
basın toplantısı yapacağı basına duyuruldu. Tesislere gitmeden
öncede Mersin İdman Yurdu Yönetim Kurulu kendi arasında toplanma
kararı aldı. İki toplantı da aynı zamana denk geldi. Bizler
tesislerde Nurullah Sağlam'ın karşımıza çıkacağını beklerken, ilk
olarak futbolcular ardından da Yönetim Kurulu karşımıza geçti.
Ancak bizi oraya davet eden Nurullah Sağlam, ortalarda gözükmedi. Bu hareket kendisine kesinlikle yakışmadı. Basın mensupları kendisinden en azından "Sizi buraya davet ettim ama açıklamayı ben yapmayacağım" demesini beklerdi. Ama olmadı.
Dünyanın hiçbir kulübünde futbolcuların kendi kafalarına göre açıklama yapmaları olağan değildir. Dolayısıyla orada basının karşısına çıkan futbolcular, Yönetim'den izin almadan açıklama yapması mümkün değildi. Açıklamayı yapan Futbolcular ise "Hocamızın arkasındayız. Bütün hata bizlerde" dedi. Futbolcuları bu kulübe getiren Nurullah Sağlam'ın arkasında "Her maç sonrası primini alan ve sadece alacaklarını düşünen futbolcular" var.
Bu futbolcular madem hocanın arkasındaydı neden bu zamana kadar maç kazanamadı ? Şimdi 5 haftadır sahada yürüyen futbolcular hocalarının arkalarında. Ben bu olaya gülüyorum. Siz önce performansınız ve özel yaşantınızla kendi arkanızda durun ki sonra da gelin hocanıza sahip çıkın.
Nurullah Sağlam'ın Kayserispor maçı öncesinde sizinle yaptığı toplantıda "Mert Nobre dışında özel yaşantısına dikkat eden yok. Herkes kendini toplasın" diyerek ültimaton verdiğini unuttunuz sanırım. Bu şehre ve takıma kazandırdığınız başarıları herkes alkışlıyor. Ancak futbolda dün yoktur. Bugün bu haldesiniz. Bunu düzeltecek olan sizsiniz. Ancak bunu hocanızın arkasında durarak değil, sahada göstereceğiniz performansla sağlamak zorundasınız.
Teknik Direktör Nurullah Sağlam'ın kente yaptıkları ortada. 29 yıl sonra takımı Süper Lig'e çıkarmış bir teknik adam. Maçlarda her ne kadar yenilgi olsa bile kredisi olmalı. Zaten bu kredisi de var. Eğer Nurullah Sağlam, bu takımın toparlanmayacağına inansaydı, bırakın Bakan, Vali, Belediye Başkanı ve Yönetim Kurulu kimseyi dinlemez bu şehirden ayrılırdı.
Toplantının sonunda birde Tonıa Tısdell komedisi vardı. Ankaragücü'nden ayrılır ayrılmaz Ankaraspor'la sözleşme imzalayan, daha sonra Mersine gelerek Mersin İdman Yurdu ile sözleşme imzalayan ve daha sonra Mersin'de kaldığı otelden kaçarak Samsunspor'la kiralık olarak anlaşan Tonıa Tısdell'den bahsediyorum.
Bu komedi istifa komedisinden daha beterdi. Çünkü bu futbolcu 3 kuruşa Mersini ve Mersin İdman Yurdu'nu satıp gitti. Şimdi ceza almasın diye siyasi kanat araya girerek bu futbolcu kulübe geri geldi. Özellikle Nurullah Sağlam'ın bu futbolcu ile ilgili neler söyledikleri ortada. Bunca olaya karışmış ve en önemlisi de takımı en zor gününde "Satarak" giden bu oyuncu bu kulüpte nasıl forma giyer ? İki gün sonra takımı satmayacağının garantisini kim verebilir ? Bu oyuncuyu tekrar takıma getiren kim olursa olsun kınıyorum.