Üzüldük ama
daha kötüsü kalplerimiz kırıldı!
Milli takımımız, misalen Almanlar gibi bir turnuva takımı değil.
Yani bizim bir stilimiz, standartımız yok. Bunu kabul etmek zor
değil. Lakin bu turnuva öncesi beklentilerimizi çok yükseltmiştik.
Bunun için haklı gerekçelerimizde vardı. En azından katıldığımız
son 2 turnuvada yarı final oynamış ve Euro 2016'ya da zorlu
yollardan geçerek gelmiştik. Ama sonuç hiç olmadığı kadar
hüsran oldu.. Teknik açıdan, sosyal açıdan hatta ve hatta ahlaki
açıdan. Ülke olarak neredeyse bir travma boyutunda yaşadık
bu şampiyonayı, ve geriye sadece kırılan kalpler kaldı. Taraftar
oyunculara,oyuncular teknik heyete, teknik heyet basına vs.vs.
Herkesin kalbi birilerine kırıldı.. Sadece saha içi sonuçlar kötü
olsa üzülürdük ama hem mücadele etmeyip hemde kamptaki nahoş
olaylar bizi derinden yaraladı!!
İmparator
Fatih Terim
Geçtiğimiz gün Fatih hoca bir basın toplantısında,kendisini
eleştiren bir meslektaşımıza hitaben ''ben bu mesleğe 47
yılımı verdim'' dedi.. Haklıydı da, Fatih hocanın emeği büyük Türk
futboluna ama yaş demek herşey demek değil. Zinedine Zidane 44
yaşında şampiyonlar ligi şampiyonu oldu, yada 46 yaşındaki Luis
Enrique, ha bide 45 yaşında Guardiola'yı unutmayalım. Fatih hocanın
mesleki tecrübe yaşından bile küçük bu teknik direktörler dünyaları
kazandı. Mourinho 42 yaşındayken Avrupa'nın vasat takımlarından
Porto ile hem Uefa, hem Şampiyonlar ligini kazanmıştı. Asla
ve kat'a hakaret ve kişilik haklarını recide edecek söylemlere
katılmıyorum ama bir camiayı,zümreyi toplumu temsil eden her kişi
veya kuruluşlar eleştirilebilmelidir. Hatta eleştirilmelidirki daha
iyi sonuçlar çıksın ortaya.
Bundan sonrası
için..
Kurta sormuşlar neden boynun kalın diye? Kendi işimi kendim
görürüm demiş..Hayatın devam ettiği gerçeğine bir kez daha sığınmak
zorundayız, ama ben kendi hesabıma artık başkalarının kıyaklarını
beklemek zorunda kalmak istemiyorum. Kendi işimizi kendimiz
görelim, herşeyden önce bundan sonraki 5 turnuvaya katılmama
pahasına bile olsa altyapı sistemini kuralım ve kendi
oyuncularımızı yetiştirelim. Milli ruhu taşıyacak, asil,
karakterli, yetenekli futbolcular, takım kaptanları(!)
yetiştirelim..