Kartal kötü hakem daha da kötü!
Beşiktaş, İnönü'de Karabük'e takıldığı karşılaşmayı köşelerinde analiz eden spor yazarları şu değerlendirmelerde bulundular.
İşte yazarların Beşiktaş yorumları...
Q7'siz de olmuyor, onunla da olmuyor. Maça onsuz başladılar, pozisyon bulamadılar. O girdikten sonra aynı plağı çaldı. Kendi kendine oynadı. En az üç pozisyonda bencilliğini yenemeyerek takımına büyük kötülük etti. Q7'yi bir teknik adamın doğru yola taşıyabilmesi kolay değil, oturup kendi kendine bir meditasyon yapması lazım. Bu kadar iyi adam eksilten bir futbolcunun bu kadar egoist davranması akla ziyan bir israftır sadece.
İBB maçında 'Schuster, Guti'yi çıkartıp Ernst'i alarak çift ön
libero oynatmalıydı!' diyenler dünkü maçı izlemiş midir acaba?
Neyse herkesin görüşü kendine, ne de olsa onlara göre hata hep
Schuster'de, tek çözüm çift ön liberoda! Zannedersiniz ki bakanlar
kuruluna iki ön libero alınsa, ülkedeki tüm sorunlar çözülecek,
enflasyon bile bitecek!
Schuster gibi hem Beşiktaş hem de R. Madrid'i çalıştıran Toshack bir keresinde şöyle demişti: 'Futbol takımları piyano gibidir, bazı oyuncular piyanoyu sırtlarında taşırlar bazıları da o piyanoyu çalarlar.' Bir de Guti gibiler var tabii, piyanoyu hem taşırlar hem de çok az kişi kadar ustalıkla çalarlar! Bu yüzden sezon başından beri Guti'ye 'Krampon giymiş Mozart' demekte ısrar ediyorum. Guti'nin yokluğu uzun zamandır haftada iki maç yapmanın yorgunluğuna eklenince Karabük ilk 1 saatte aslında Beşiktaş'tan beklenen futbolu sergiledi.
Karabük'ü ne kadar alkışlasak azdır. Belli ki top oynamak futbolu güzelleştirmek için İstanbul'a gelmişler. Bunu da fazlasıyla gerçekleştirdiler. Aferin teknik direktörleri Yücel İldiz'e ve aferin Karabüksporlu oyunculara. Aynı aferini ne yazık ki Kamil Abitoğlu için söyleyemeyeceğim. Oyuncuları, seyircileri herkesi sinirlendirmek için elinden geleni yaptı. İki takım lehine ve aleyhine inanılmaz düdükler çaldı veya çalmadı. Bu hakemlerle nereye kadar gideceğiz doğrusu bilemiyorum.
Beşiktaş, Guti'nin yokluğunu dün iyice hissetti. Oyun kuramadı. Fernandes yoktu, Ernst'i ilk kez bu kadar performansını düşük gördüm. Simao, 7-8 dakika Karabük'ün sağ kanadını hallaç pamuğu gibi attı ve nitekim gol de onun ortasında geldi. Almeida'yı gol atmasına rağmen (sayılmayan gol) yine yetersiz buldum. Almeida böyle oynayacaksa benim tercihim Bobo'dur.
Hakem Kamil Abitoğlu dün formsuz günündeydi. Özellikle yardımcılarıyla anlaşamadı. Bir Emenike-Hakan pozisyonu vardı, bu pozisyonda bile yardımcısına baktı. Almeida'nın attığı gol buz gibi goldü. Burada Abitoğlu'nu değil yardımcısı M.Şahan Yılmaz'ın büyük hatası vardı. Simao'ya yapılan hareket de ceza sahası içindeydi ve net penaltıydı. Abitoğlu bu pozisyona da çok yakındı.
Özetle; maçın hakkı beraberlikti öyle de bitti ama bu beraberlik Beşiktaş'ın işine hiç yaramadı.
Bol gollü kupa maçı sonrası aynı futbolun devamını görmek isteyen taraftarların doldurduğu tribünler beklentilerine ilk yarıda karşılık alamadı. Guti'nin sakatlığı, Quaresma'nın grip geçirmesi sonucu ilk 11'de yer alamaması takım oyununu etkilemişti. Defansın önünde Ernst-Fernandes ikilisi top kesmede gösterdikleri başarıyı pas oranlarında gösteremeyince organize olmak adına sıkıntılar yaşandı.
Forvette oynayan Nobre bile zaman zaman geri gelerek top kazanmak için mücadele verdi. Siyah-Beyazlılar, kendi oyun anlayışlarına benzer bir kurgu içerisinde rakip olduğunda düşündüğünü uygulamada zorluk çekiyor. Kanat ataklarında Ekrem'in bindirmelerinde Hilbert'in defans içine kat etmesi iyiydi. Ancak final toplarını değerlendirmek adına özellikle ilk yarıda Almeida için aynı şeyleri söylemek mümkün değildi. İlk yarıda değerlendiremediği iki pozisyon var ki maçın kader anları olabilecek cinstendi.
Biraz da Almeida'dan söz etmek lazım. Evet, çok önemli bir
transfer ama, sahadaki verimine baktığımız zaman aynı olumlu
şeyleri söyleyemiyoruz. Şu an itibariyle eğer "Bobo mu Almeida mı?"
sorusuna cevap ararsak, ben Bobo'nun daha etkili olacağını tahmin
ediyorum. Quaresma'nın oyuna girişi ise, evet hareket getirdi belki
ama zaman zaman takımdan kopuk oyunu, onun da takım oyununa olan
katkısını olumsuz etkiliyor. Tabii ki dünkü oyunda Emenike faktörü
de çok önemliydi. Karabük için Emenikeli ve Emenikesiz olmak çok
farklı. Bazen bir oyuncu futbolda çok oyuncudur. Emenike de
bunlardan biri. Beşiktaş'ın bundan sonrası kupa ve Avrupa.