Kartal şampiyonluğu Fener'e borçlu
Şampiyonluğun Beşiktaş'a hediye edildiğini iddia eden Hıncal Uluç'a göre, bu şampiyonluğun mimarı ise Fenerbahçe... Neden mi?...
"Sezon başında bir futbol adamı olarak Türkiye'ye gelseydim ve
bana deselerdi ki, 'şampiyonluğa oynayan 5 tane takım var.
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Sivasspor. Teknik
direktör olarak başına geçmek için bunlardan hangisini istersen
alabilirsin.' Kadrosu itibari ile Beşiktaş benim beşinci tercihim
olurdu. Kişisel düşüncem şudur ki: Kalan 4 takımın da kadrosu
Beşiktaş'tan iyi, ama şampiyon Beşiktaş oldu.
Ntv Spor'un haberine göre, siyah-beyazlıların mutlu sona
ulaşmasının Beşiktaş dışı sebepleri var. Diğer takımlar tarafından
şampiyonluk ikram edildi. Ama diğerleri bunu sadece Beşiktaş'a
değil kendileri dışındaki herkese ikram ettiler. Galatasaray geri
kalan 4 takıma ikram etti, Sivasspor, Fenerbahçe ve Trabzonspor da
geri kalan 4 takıma ikramda bulundu. Bu ikramı da Beşiktaş kabul
etti.
Bu takımlar içinde kadrosunun en zayıf olduğunu hala iddia ettiğim
Beşiktaş niye kabul etti peki? Şöyle bir örnek vereyim: Bir futbol
takımı için en önemli 3 adamı söyleyin desem, kaleci, orta saha ve
golcü cevabına kimse itiraz etmez. Artı teknik direktör.
Beşiktaş'ın bu dört adamı Fenerbahçe'den kovulma. Mustafa Denizli,
Rüştü, Yusuf ve Nobre. Aziz Yıldırım'ın beğenmeyip gönderdiği 4
adam Beşiktaş'ın şampiyonluğunun temel adamları. Beşiktaş'ın
kadrosu bu işte...
Beşiktaş'ın bu ikramları kabul etmesinin ikinci nedeni, Yıldırım
Demirören. Kendisi beni sevmez, benim de kendisinden pek fazla
hoşlandığım söylenemez. Futbola yönelik eleştirilere futbol dışı,
hatta zaman zaman tehditsel cevap verdikleri için. Ama bir de
görünüşe bakın. 'Ben bu kulübün başında olduğum sürece kapıdan
içeri adımını atamaz' dediği Mustafa Denizli'yi takımın başına
getiriyor. Getiriş tarzı da denize düşen yılana sarılır şeklinde. O
kadar baskı altında kaldı ki, yapacak başka bir şeyi yoktu. Ama
Beşiktaş 16. haftanın sonunda ligi Ankaraspor'un altında 6. sırada
bitirdiği zaman, O Yıldırım Demirören'in Mustafa Denizli'yi kapının
önüne koyması beklenirdi ve koysaydı kimse itiraz etmezdi. Fakat
'hayır, kapıdan içeri adım atamaz dediğim adamı getirdim.
Beklediğim başarıyı da şimdiye kadar sağlamış değil, ama ben bu
adama güvenmeye devam ediyorum' dedi. Demekle de kalmadı ve pek çok
Beşiktaşlı'nın tepki gösterdiği transferlerin de yapılmasına izin
verdi. Bu başarıda Mustafa Denizli kadar Yıldırım Demirören'in de
başarısı büyük. Mustafa Denizli, Aziz Yıldırım ile çalışırken böyle
rahat değildi.
Mustafa Denizli'nin pek çok maçında şansın rolü olduğunu konuştuk.
Bu seneki performansıyla Mustafa Denizli benim hayatımda izlediğim
en kötü Mustafa Denizli'dir. Gerek sahaya çıkardığı takım, gerek
oynattığı futbol, gerek maç içindeki müdahaleleri... Benim
tanıyamadığım bir Mustafa Denizli vardı. Ama bu Mustafa Denizli'nin
ölüsü, geri kalanları götürmeye yetti. Çünkü Fenerbahçe'nin başında
Aragones gibi varlığı ile yokluğu belli olmayan bir adam vardı.
Mustafa Denizli'nin bu seneki asıl dehası bence, ligin 6.
haftasında geri kalan takımların şampiyon olamayacağını görmesi ve
hissetmesidir. Bunu sezmesi çok önemli.
Galatasaray'ın kadrosu bu ligin en iyisiydi. Galatasaray sezon
başında iki ayrı takım kurardı ve bu lige girerdi. Bir tanesi
birinci diğeri de ikinci olurdu. Ama Galatasaray, UEFA Kupası'na
güç bela girdi. Çünkü Galatasaray bütün bir sezon boyunca doğru
dürüst bir antrenör, yönetici bulamadı ve takım olma özelliğini
kaybetti.
Sezon başında takımın başında Skibbe vardı, o gönderildi yerine
gelen Bülent Korkmaz ondan da kötü çıktı. Gönderilen Skibbe kalsa
yine şampiyon olurdu Galatasaray, o kadar kötüydü Bülent Korkmaz.
Peki koskoca Galatasaray neden doğru dürüst bir hoca bulup
getiremedi? Çünkü Adnan Polat, Adnan Sezgin'e mahkum. Adnan Sezgin
kendisini ezecek adam istemedi. Mustafa Denizli geldiği gün Sinan
Engin neden istifa etti? Çünkü olmayacağını biliyordu.
Bülent Uygun, Sivasspor'u taşıyamadı ve tartamadı. Öyle garip
konuşmalar yaptı ki, Sivasspor'u antipatik hale düşürdü. Aziz
Yıldırım, Fenerbahçe'yi nasıl antipatik yapıyorsa, Bülent Uygun da
Sivasspor'u antipatik yaptı. Böyle bir antipati yarattığın zaman
bunun içine bilinç altı ve üstü hakemler de girer. Onlar da bu
ülkenin insanları.
Sivasspor'un hakikaten güçlü bir kadrosu vardı, ama o kadroyu iyi
kullanamadı. Kaç kere şampiyonluğu Beşiktaş'a hediye ettiler.
Sivasspor Şampiyonlar Ligi'ne kalmadı, Trabzon ve Galatasaray
beceremedi.
Trabzonsporlu futbolcular Ersun Yanal varken sanki oynamak
istemediler. Ersun ayrılır ayrılmaz bir sihirli sopa dokundu
Trabzonspor'a ve birden bire çok başka top oynayıp çok rahat
kazanmaya başladı.
Bir takım bu kadar çabuk değişmez. Sadri Şener bunu daha önce fark
etseydi ve Ersun Yanal'ı mesela ikinci yarının başında
değiştirebilseydi, Trabzon şampiyon da olabilirdi. Şampiyonlar
Ligi'ne de rahat girerdi.
Aziz Yıldırım yeniden başkanlığa seçildikten sonra kongrede 'bu
sene soyunma odasına da gireceğim' dedi. Yani 'bugüne kadar
yaptıklarım az, bu sene teknik direktörlüğü bir fiil ben
yapacağım'demeye getirdi.
Bu, şu demek: Fenerbahçe bu sene kim olursa olsun gayet kişiliksiz
bir teknik direktör transfer edecek ki, Aziz Yıldırım'ın her
yaptığına evet desin. Yani bu sene Fenerbahçe'nin teknik direktörü
Aziz Yıldırım."