İyi teknik direktör tanımı sık sık tartışılır. Kimi teknik
direktörler kendi sistemini takıma empoze eder, bazıları ise
oyunculara en uygun sistemi bulur onunla oynatır takımını. Ama
günün sonunda şampiyon olan başarılı sayılır. Ben Abdullah hocanın
kendi tabiri ile sistemini takıma aşılama çalışmasını yanlış
bulmuyorum ama yine kendi tabiri ile 3 mağlubiyet alınca
tartışılmaya başlıyorsun. Çünkü burası Beşiktaş ve burada
beklentiler büyük.
Dünkü Alanya maçında Abdullah hoca eski maçlara göre bir
değişiklik ile başladı. 4-3-3 sisteminde ısrar etmek yerine,
Beşiktaş'ın alışık olduğu 4-2-3-1' i kullandı.Ama Oğuzhan ve Ljajic
okadar kötü oynadıki, okadar çok top kaybı yaptılarki, sistem
çalışmadı. Üstelik dün Beşiktaş'ın karşısında sistemi, planı olan
ve kazanmaya gelmiş bir Alanyaspor vardı. İlk yarı Beşiktaş'ın gol
yemeden geçirmiş olması bir şanstı bence. Her nekadar topla oynama
yüzdesi Beşiktaş lehine olsada, topu verimli kullanan deplasman
takımıydı.
Abdullah hoca 2.yarıya egolarından arınmış bir şekilde doğru bir
değişiklik ile başladı. Hiçbir varlık gösteremeyen Ljajic yerine
Diaby'nin girmesi Beşiktaş'ın çehresini değiştirdi. Sistem artık
4-4-1-1 olmuştu ve mevcut oyuncu grubu bu sistemi çok doğru oynadı.
Ben rakip teknik direktör olsam Diaby' i kanatta görmek isterim,
çünkü kontrolü daha kolay olur. Diaby'nin serbest oynaması kontrolü
zor hale getiriyor ki, hazırlanış itibariyle güzel bir gol
attı.
Abdullah hocanın kendi sisteminden ziyade takıma uygun sistemi
tercih etmesi kalan haftalar açısından Beşiktaş'ın lehine
olacaktır. Mevcut puan tablosuna baktığımızda kaybedilmiş bişey
yok. Ortada koca bir pasta var ve herkes o pastaya eşit
mesafede.