‘’Burak-GS taraftarı çekişmesi, Beşiktaş’ın maç iptalinin arkasındaki komplo teorileri ve en son dün geceki müthiş(!) hakem performansı ile ligin 2.yarısına çok hızlı bir giriş yaptık. Özlemişiz doğrusu futbolu. Lakin biz futbolu sadece saha içindeki oyun itibari ile sevmiyoruz. Futbolun içindeki kavgaları, dedikoduları, çekişmeleri de seviyoruz. Hatta korkarımki bunları futbolun kendisinden daha çok seviyoruz.’’
Futbolu bilmeyen birine sorsanız ‘’dün geceki maçta hakem bir penaltıyı es geçti lakin daha sonra olmayan bir pozisyonda penaltı verdi’’ diye, muhtemel adalet duygusundan kaynaklı bir sorun yok diyecektir. Tabiki olmaması gereken hatalar bunlar, ama Euro 2016’ya çok az zaman kalmışken gündemimizi daha faydalı konular megul etmeli . Mesela dün geceden başlayarak Ozan Tufan’ın kendi takımına ofansif katkısını tartışalım. Yada iki tane nerdeyse uçan beki olmasına rağmen bir takımın rakip kaleye neden bukadar az gidebildiğini konuşalım.
Sadece sonuçlar baz alındığında, Perreira için çok eleştirisel yaklaşımlar doğru olmaz ama oynanan futbolun taraftar beklentisi ile örtüşmediği çok açık. Sezon başı transfer borsasını sallayan Fenerbahçe bu oyun formatında ligi tamamlayacaksa eğer Diego’nun bir tık üstünde bir 10 numaraya ihtiyacı var. Sadece teknik açıdan daha kaliteli değil aynı zamanda takım liderliğini üstlenecek bir 10 numara. Eğer format değişecek ve çift santroforlu sisteme geçilecekse o zamanda Perreira haklı, bir forvet hatta defansın arkasına atılan toplar için hızlı bir defans oyuncusuda gerekecek. Yada bunların hepsi bir tarafa Perreira takımına daha hızlı futbol oynamayı öğretmeli. Sistemler ne olursa olsun, çağdaş futbol hızlı oynanıyor.
Beşiktaş’ın maç ertelemesi ile maç fazlasıyla da olsa lider Fenerbahçe. Liderlik psikolojisi ile sürekli lideri kovalayan takım psikolojisi birbirinden çok farklı. Üstelik Fenerbahçe’li futbolcular Beşiktaş’ın bir maçı eksik olduğu için tam manasıyla liderlik psikolojisi de yaşayamayacak. Çok iyi futbol oynamadan, hakem tartışmaları gölgesinde 3-0 kazanılan maç tek cümle ile ‘kısa günün karı’ olarak tanımlanabilir.