Çaykur Rizespor -Fenerbahçe maçının ertesinde Fenerbahçe kafilesine yönelik saldırıyı bir kez daha şiddetle kınıyor, tüm Fenerbahçe camiasına tekraren ‘geçmiş olsun’ diyorum.
Bu saldırıyı sadece Fenerbahçe’ye değil, Trabzon halkına ve Trabzonspor’a yapılmış bir saldırı olarak addediyor ve sorumluların yakalanıp bir an önce hak ettikleri cezayı almalarını temenni ediyorum.
Yaklaşık on gün kadar önce yapılan alçakça saldırı tamamen bir insanlık dışı davranıştır. Kent insanı olarak hiçbirimiz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bunu yapanların da sporla, taraftarlıkla ilgisi yoktur. Tüm spor camiamızın, medyasından yöneticisinden futbolcusundan herkes bir olarak, beraber olarak karşısında en şiddetli ve birlik beraberlik içinde durmamız gerekiyor.
Zira futbol barış ve rekabettir, şiddetten uzak tutulmalıdır. Dolayısıyla saldırının da haddinden fazla abartılmasının ve ülke gündemini bu kadar fazla işgal etmesine hiç gerek yoktur.
Maalesef Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse yapılan saldırı haddinden çok fazla abartılıyor. Saçma atan av tüfeği ile kuş avlandığını duydum ama kuş tüfeği ile otobüse öldürme! amaçlı saldırı yapıldığını ilk kez duydum.
Nitekim hala ortada net bir şey yok. Önce taş sonra silah olduğu açıklandı ve olay yeri yakınlarında el yapımı bir tüfek bulunduğundan bahsedildi, zanlı diye lanse edilen kişiler bazı kesimlerce peşinen suçlu diye ilan edildi ama onların da parmak izleri tutmadı.
Bir kere yivsiz av tüfeğinin etkili menzili 30-35 metre
civarındadır. İfadelere göre yakın mesafeden ateş edilmediğine göre
saldırının öldürme maksatlı mı yoksa korkutma maksatlı mı olduğu
belli değil. Zaten otobüsün camındaki çatlaklara da bakıldığında
ikinci şıkkın daha yakın olduğu kanaatindeyim.
Bu kadar abartıya gerek
yok!
Trabzon kanadından bazı kişilerin ortaya attığı gibi ‘Fenerbahçe’ye saldırı DHKP-C işi” iddiası ne kadar gerçekçi ve inandırıcı değilse “FB’lileri taşıyan otobüsün şoförüne ateş edenler, aracın viyadükten uçmasını ve içeridekilerin tümünün ölmesini sağlamak” “Eğer frene basmasaydı, Fenerbahçe otobüsü viyadükten aşağıya uçacaktı” gibi gerçekle ne kadar bağdaşır olduğu tartışılır söylemler ile mesele büyütülmek isteniyor.
Zira görüntülerden de anlaşılacağı üzere sol gözünün kenarına gelen cisimden dolayı yüzü kanayan şoför için “kan kaybından ölebilirdi ” “saldırıda mermilerin hedefi olan şoför Ufuk Kıran yoğun bakımda” gibi abartılı ifadeler ile spor kamuoyunun kafası karıştırıldı.
Bu yazımı eleştirecek olanlara şimdiden söylüyorum şiddeti kimse savunmuyor savunulacak bir tarafı da yok.
Güvenlik açısından liglerin ertelenmesini ve tatil edilmesini gerektirecek bir durum olmadığına göre ligler neden bir hafta ertelenmiştir?
Peki, lige ara verilmelimiydi?
Profesyonel sadırıysa da hayır amatör saldırıysa da hayır..
Amatör saldırıysa tartışmaya bile gerek yok.. Profesyonel saldırıysa lige ara vermek terörün hanesine başarı olarak yazılır ki..
Zaten belki de istenen budur!..
Fenerbahçe’nin hem kupa hem lig maçının ertelenmesi yanlıştır. Futbolcuların yaşadığı öyle abartıldığı kadar büyük bir olay değil. Ligleri ertelemek bu tür saldırılırda bulunmak isteyenleri cesaretlendirebilir..
Saldırının oluş şekline bakıldığında, Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki gerginliği kullanmak isteyen daha doğrusu gündemi değiştirmek isteyenlerin işi olduğu anlaşılıyor.
Saldırının silahlı olması öldürme amaçlı olduğunu göstermez. Hele hele saçma atan kuş tüfeği ile yapılması profesyonel bir eylem olmadığını gösterir.
Önce meselenin adını koyalım..
Bu saldırı organize mi, planlı mı yoksa bir cahilin çılgınca eylemi mi? Yada bir meczupun akıl dışı bir saldırısı mı?
Saldırı öldürme maksatlı mı yoksa korkutma mı?
Saldırının yapım şekli olarak pek profesyonel işi olmadığı anlaşılıyor. Çünkü profesyonel işi şansa bırakmamak için virajlı bir alanda konuşlanabilirdi.. Saldırıyı daha riskli bir yerde yapabilirdi.. Ve en önemlisi kuş tüfeği değil daha profesyonel uzun namlulu silah kullanabilirdi.. Ayrıca av tüfeği dahi olsa neden iki kere sıkıyor, madem eyleme niyetlenmiş neden daha fazla ateş etmemiştir? Tüfek Çifte miydi ki tek atış yaptı?
Otobüsün önüne ateş edildiği için saçmalardan biri şoföre isabet
etmiş olabilir.
Bu tamamen de tesadüfde olabilir.. Bir kaç tane sıkayım da şunları
bi korkutayım galibiyeti zehir edeyim diyen biri de
olabilir..
Gerçi saldırının profesyonel veya amatör çıkması işin ciddiyetini azaltmaz..
Ayrıca bu durum bir nevi, yel değirmenine karşı Don Kişot’un hikayesine benziyor. Don Kişot elindeki mızrakla yel değirmenine ne kadar zarar verebilmiş ise saldırganın da yaptığı odur.
Bu hafta sonu arkadaşlar ile birlikte Trabzon’a gittik, gitmişken de olay mahallini bir görelim dedik. Bakalım anlatılanlar doğru,değil mi diye yerinde inceleyelim dedik. Anladık ki; silah atıldığı doğru ama diğerlerinin pek çoğu yalan. Bir kere viyadük diye gösterilen ve buradan aşağıya uçacaktı denilen yerin tam altı deniz, olay yerindeki viyadükün altı ise yol, mesafe ise 5-6 metre yani yazılanlar gibi yüksek değil.
Dolayısıyla konuyu olduğundan çok fazla abartmaya gerek yoktur. Asla ve katha Fenerbahçe otobüsüne yapılan çirkin saldırıyı tasvip etmem ama bu denli abartıyı da kabul etmem.
Keza saldırının ardından İstanbul’da bazı basın yayın kuruluşları ve mensupları yaptıkları maksatlı açıklamalar ile bu işi Trabzon’a ve Trabzonspor’a mal etmeye çalıştıkları görülmektedir.Hele hele bu meseleyi propaganda malzemesi yapıp ta; Trabzon’a ve Trabzonspor camiasına karşı insafsızca saldıran çevrelere karşı mücadelemi sürdürürüm, sürdüreceğimde..