Kutluay'dan Fenerbahçe'ye isyan
Fenerbahçe'nin sembol ismi olan ve bu sezon başında 2. Lig temsilcisi İTÜ'nün yolunu tutan yıldız basketbolcu, Sabah'a konuştu.
Türk basketbolunun efsane ismi İbrahim Kutluay, evinin
kapılarını sadece Sabah'a açtı. Fenerbahçe'nin
sembol ismi olan ve bu sezon başında 2. Lig temsilcisi İTÜ'nün
yolunu tutan yıldız basketbolcu, muhabirimiz Fehmi Özgüler'e önemli
açıklamalarda bulundu. 2004-2005 sezonunda Seattle Supersonics ile
NBA macerası da yaşayan İbo'nun kariyeri başarılarla dolu.
Yunanistan'da 3 farklı takımda (AEK, Panathinakos, PAOK) başarıyla
oynayan İbo, Panathinakos ile 2002 yılında Avrupa Şampiyonluğu
sevinci yaşadı. Fenerbahçe ile özdeşleşen İbo, Efes Pilsen ve
Ülkerspor formaları da giydi. Ülker ile 2005-06 sezonunda
yaşadığı Türkiye Ligi şampiyonluğunu, Fenerbahçe'de 2006-07 ve
2007-08 sezonundaki şampiyonluklarla taçlandırdı. İbo, spor
kamuoyunu şaşırtan bir tercihle bu sezon başında 2. Lig temsilcisi
İTÜ'nün yolunu tuttu. İTÜ'de 26.9 sayı ortalamasıyla oynayan ve
ligin sayı kralı olan efsane basketbolcunun işte ses getirecek
röportajı...
* Uzun yıllar üst düzey takımlarda başarıyla oynamış biri olarak neden 2. Lig temsilcisi İTÜ'yü tercih ettin?
Kariyerim boyunca üst düzey takımlarda oynayıp büyük başarılar kazandım ve çok mutlu oldum. İTÜ'ye kendi isteğimle geldim. Amacım İTÜ'yü eski günlerine döndürmek. İTÜ basketbolda sayısız başarılar kazanmış ekol bir kulüp. Umarım sezon sonunda şampiyon olup 1. Lig'e yükseliriz.
* İTÜ'nün maçlarına ve dolayısıyla sana yoğun bir ilgi olduğunu biliyoruz. Bunu anlatır mısın?
2. Lig'e hareket getirdiğime inanıyorum. Birçok 1. Lig takımından daha çok seyirciye oynuyoru. Özellikle Anadolu'daki deplasmanlarda salonların saatler öncesinden dolması, otelin önünde izdiham olması basketbol adına gerçekten çok güzel.
* İTÜ forması ile Fenerbahçe'ye karşı mücadele edersen, neler hissedersin?
[page_end]Efes Pilsen ve Ülkerspor formalarıyla da Fenerbahçe'ye karşı birçok kez oynadım. Profesyonellik gereği elimden geleni yaptım. Her oynadığım takımda Fenerbahçeli olduğumu deklare ettim ama sahada takımımın kazanması için mücadele ettim.
* Fenerbahçe'den neden ayrıldın?
Amacım Fenerbahçe'de kariyerimi sonlandırmaktı. Bunun için de her türlü fedekarlığı yaptım ama maalesef yönetim ve teknik heyet farklı düşünceleri olduğunu belirttiler. Ben de istemeden de olsa ayrılmak zorunda kaldım. Birçok 1. Lig ekibinden teklif aldım ama tercihimi mutlu olacağıma inandığım İTÜ'den yana kullandım. Benim için maddi şartlar önemli olsaydı, daha farklı davranırdım. Fenerbahçe'nin altyapısından yetişmiş, kaptanlık yapmış biri olarak basketbol yaşantımı sarı-lacivertli forma altında noktalamayı umuyordum. Bunu hak etmediğimi düşünüyorum.
* Evlendikten sonra basketbol yaşantında ne gibi değişim oldu?
Profesyonel bir sporcunun başarılı olması için düzenli ve mutlu bir yaşam çok önemlidir. Demet ile 8 senedir beraberiz ve 4 yıldır da evliyiz. Bu mutlu birlikteliğin basketbol yaşantıma çok olumlu yansıdığını düşünüyorum. Kariyerimdeki en büyük başarıları Demet ile beraberken; hayatımdaki en büyük mutluluğu ise kızım doğduğunda yaşadım. Şimdi bambaşka bir heyecan beni bekliyor. Çünkü erkek babası olacağım.
* Basketbolu bıraktıktan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?
[page_end]Basketbolu bıraktıktan sonra koç olmayı düşünmüyorum. Kariyerim boyunca edindiğim bilgi ve tecrübeyi idari anlamda yönetici olarak kullanmayı hedefliyorum.
* Uzun yıllar üst düzey takımlarda başarıyla oynamış biri olarak neden 2. Lig temsilcisi İTÜ'yü tercih ettin?
Kariyerim boyunca üst düzey takımlarda oynayıp büyük başarılar kazandım ve çok mutlu oldum. İTÜ'ye kendi isteğimle geldim. Amacım İTÜ'yü eski günlerine döndürmek. İTÜ basketbolda sayısız başarılar kazanmış ekol bir kulüp. Umarım sezon sonunda şampiyon olup 1. Lig'e yükseliriz.
* İTÜ'nün maçlarına ve dolayısıyla sana yoğun bir ilgi olduğunu biliyoruz. Bunu anlatır mısın?
2. Lig'e hareket getirdiğime inanıyorum. Birçok 1. Lig takımından daha çok seyirciye oynuyoru. Özellikle Anadolu'daki deplasmanlarda salonların saatler öncesinden dolması, otelin önünde izdiham olması basketbol adına gerçekten çok güzel.
* İTÜ forması ile Fenerbahçe'ye karşı mücadele edersen, neler hissedersin?
[page_end]Efes Pilsen ve Ülkerspor formalarıyla da Fenerbahçe'ye karşı birçok kez oynadım. Profesyonellik gereği elimden geleni yaptım. Her oynadığım takımda Fenerbahçeli olduğumu deklare ettim ama sahada takımımın kazanması için mücadele ettim.
* Fenerbahçe'den neden ayrıldın?
Amacım Fenerbahçe'de kariyerimi sonlandırmaktı. Bunun için de her türlü fedekarlığı yaptım ama maalesef yönetim ve teknik heyet farklı düşünceleri olduğunu belirttiler. Ben de istemeden de olsa ayrılmak zorunda kaldım. Birçok 1. Lig ekibinden teklif aldım ama tercihimi mutlu olacağıma inandığım İTÜ'den yana kullandım. Benim için maddi şartlar önemli olsaydı, daha farklı davranırdım. Fenerbahçe'nin altyapısından yetişmiş, kaptanlık yapmış biri olarak basketbol yaşantımı sarı-lacivertli forma altında noktalamayı umuyordum. Bunu hak etmediğimi düşünüyorum.
* Evlendikten sonra basketbol yaşantında ne gibi değişim oldu?
Profesyonel bir sporcunun başarılı olması için düzenli ve mutlu bir yaşam çok önemlidir. Demet ile 8 senedir beraberiz ve 4 yıldır da evliyiz. Bu mutlu birlikteliğin basketbol yaşantıma çok olumlu yansıdığını düşünüyorum. Kariyerimdeki en büyük başarıları Demet ile beraberken; hayatımdaki en büyük mutluluğu ise kızım doğduğunda yaşadım. Şimdi bambaşka bir heyecan beni bekliyor. Çünkü erkek babası olacağım.
* Basketbolu bıraktıktan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?
[page_end]Basketbolu bıraktıktan sonra koç olmayı düşünmüyorum. Kariyerim boyunca edindiğim bilgi ve tecrübeyi idari anlamda yönetici olarak kullanmayı hedefliyorum.