1-Geçtiğimiz hafta Erzurum’da yaşanan skandal hatalar,
2-Cuma günü Fenerbahçe’nin aleyhinde alınan kararlar ve
3- Dün oynanan Galatasaray-Trabzonspor maçında VAR uygulamalarına rağmen devam eden kötü kararlar;
Futbol oyununun en az konuşulması gereken unsurlarından olan ‘hakemler’ maçtan sonra en çok tartışılan konuydu. Ve maalesef bugünkü yazımızda mevzumuz hakemler.
Dün gece Türk Telekom Stadında harika bir maç izledik. Seyir zevki mükemmel bir maçtı. Altyapısından yetiştirdiği pırlanta gibi gençlerle sahaya çıkan, ‘kaybetsek bile öğrenerek kazanacağız’ düşüncesini sahaya yansıtan Trabzonspor’u izlemek çok büyük bir keyifti. Yetiştirdiği gençleriyle sahaya çıkan, onlara güvenen takımları izlerken inanılmaz mutlu olmaktayım. Bursaspor’da bunu çok iyi uygulayan takımlarımızdan biri.
Konuşulması gereken onlarca şey varken, biz hala hakemleri konuşuyoruz.
Belhanda Galatasaray formasıyla yaklaşık elli maça çıkmıştır. Sarı kırmızılı taraftarlar uzun bir aradan sonra ‘nihayet’ bir on numara izleyebildiler. Belhandaiyi futbolunu konuşamıyoruz.
Devre arasının ses getiren transferi, gol kralı Giagne’nin nispeten kötü performansını ve daha ilk maçtan elle gol atma teşebbüsünü(intiharını) konuşamıyoruz.
Maçın güzel temposunu ve seyir zevki veren anlarını konuşamıyoruz.
Ki benim için dün gecenin en değerli anı, penaltıya sebebiyet veren takım arkadaşı 18 yaşındaki kaleci Arda’yı teselli/motive etmeye çalışan Yusuf’un tavrıdır. Yaşının çok üstünde ve sorumluluktaki bu örnek duruşu konuşamıyoruz.
Varsa yoksa hakemler.
Konuşulmalarının sebebi kötü olmaları değil, çok kötü olmaları. Çok kötü kararlar verip, teknik direktöründen masörüne, kondisyonerinden aşçısına, futbolcusundan otobüs şoförüne kadar ortaya konulan kolektif bir emeğin gasp edilmesi söz konusu. Hakemler konuşulmaya devam ettikçe marka değeri zaten tartışılan futbolumuz daha da yara alacak.
Eğer bir futbolcuysanız, oynadığınızın formanın hakkını veremiyor ve takımınıza katkı sağlayamıyorsanız ya yedek bekliyorsunuz ya da gönderiliyorsunuz.
Bu teknik direktör, kulüp başkanı ve hatta kulüp çalışanları için geçerli bir durum.
Futbol oyununda başarısızlıklar sonucu kişiler değişir.
Bu konu artık hakemler için de işletilmeli. Kötüyse gitmeliler. ‘Dinlendirme’ denilenanlamsız bir çözüm var.Yapamayanlar bırakmalı. VAR’a rağmen yanlış kararları görmeyenler düdüklerini asmalı.
Onları yönetenlerde. Yapamıyorsanız bırakmalısınız.