Maçlardaki şüphe dağılmış değil!
Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Atalay Habertürk TV'ye konuştu...
İLK RAPOR SADECE POLİS FEZLEKESİNE DAYANAN BİR
RAPORDU
"Raporların niteliği çok önemlidir. Rapoların hazırlandığı
malzemede çok önemli ilk raporumuz savcılığın gizli kararı olduğu
dönemde sadece fezlekeye dayanan bir rapordu. Yönetim Kurulu bize
eldeki belgelerle "Şike ve Teşvik primi" iddiaları hakkında nasıl
bir kanaat oluşuyor bunu rapor edin dedi, bizde rapor ettik
çalışmanın niteliği bundan ibarettir."
İLK RAPORDA ADI GEÇEN HİÇ KİMSEYE
BAŞVURMADIK
Polis fezlekesinde adı geçen kişilerin hiçbirinin beyanlarına
başvuramadık. Onlarla ilgili diğer kişilerin ve kulüplerin de
beyanlarına başvuramadık. Onların belge ve delil sunmalarına imkan
tanıyamadık. Bunu yapmış olsaydık savcıların gizlilik kararını
ihlal etmiş olacaktık. Dolayısıyla birinci rapor daha çok iletişim
tespit tutaklarından oluşan, bazı takip tespit tutanaklarından
oluşan, bu rapordan ilk bakışta antitez olmadan ne anlaşılıyor bunu
biz yönetim kuruluna rapor ettik. Bu sebepledir ki raporun başında
ve bölüm bölüm maçla ilgili görüş belirtilirken sadece fezlekedeki
belgelerle sınırlı olarak yapılan incelemede diye özellikle
belirttik. Savunma hakkının muhakkak tanınması gerektiği, tekrar
kurulumuza sevk yapıldığında inceleme yaplmasının yararlı olacağı
şeklinde görüş bildirmiştik.
İlk raporun malzemesi, değişik kişilerin konuşmalarının tarihsel kronoloji içinde arka arkaya konulmasından ibaretti. Ve bu konuşmaları okuduğunuzda mantıksal bir bütün ifade ediyor. bu kişilerin bir gizlilik içinde konuştukları, bu gizliliğin konuşmalarda anlaşılmadığı, kısaltılmış konuşmalar ve tabii bazı şifreli konuşmalar da var, ama daha çok, "halledildi mi" "hallettik tamam bir problem yok", "o ne olacak", "ben onu hallediyorum yarın görüşeceğiz" gibi konuşmalar. Bazı yerlerde "inşaat", "balıklar", bir yerde ise "Bursalı işçiler kelimesi vardı" bunlar yok değil. Var ve ilk okuyuşta sizde bir şüphe uyandırıyor. Biz de bu şüpheyi yönetim kuruluna rapor ettik.
İLK RAPOR FEDERASYON'DAN NEDEN DÖNDÜ?
Aslında ilk raporumuzun Federasyon'dan tam dönmedi. Zaten raporun
içinde bu raporun tek başına disiplin cezası vermeye elverişli
olmadığı, savunma hakkının kullandırılamadığı belirtildi,
Federasyon Yönetim Kurulu bu raporla kişilere veya kulüplere ceza
vermedi ve savunmalarının alınmasını bekledi. Fakat savunma alma
işi de kişiler bakımından PFDK'ya yönlendirildi. Kişileri disipline
sevketti, bazılarına tedbir kararı çıktı, daha sonra onların beyanı
alınsın diye. Gizlilik kararı kalktı, iddianame düzenlendi ve bir
yargılama süreci başladı.
Dosyanın içindeki savunma dayanakları ve savunma beyanları, deliller, savunma yapan kişilerin atıfta bulunduğu yerlerden bilgi edinme imkanları açıldı. Daha sonra dosyanın yine bize sevki yapıldı. Tutukevinde arkadaşlarımız tutuklu kişilerin beyanlarına başvurdu. Bu bir sorgulama faaliyeti değildi. Tutuklu olmayanlar gelip Federasyon'da beyanda bulundu. Yanlarında deliller, dosyalar getirdiler, bazı tutuklu vekilleri klasörlerce delil sundular.
Gizli görünen konuşmaların ne anlama geldiğini ve hangi sebeple yapılan konuşmalar olduğunu anlatmaya çalıştılar. Bazıları hakkaten belgelendi. Savunma yapanların ve ilgililerin, mahkemenin dinlemediği bazı kişileri biz dinlemek istedik. O kişilerin beyanlarıyla savunmalar desteklendi.
BAZI MAÇLARDAKİ ŞÜPHE TAMAMEN DAĞILMIŞ
DEĞİL
Söz gelimi gizli görünen konuşmalarda adı geçen müteahhitlerden
birini arkadaşlarımız giderek hastanede dinledi. Avukatıyla bize
inşaat sözleşmesini, belgelerini ve yarım kaldığına ilişkin
belgeleri sundular. Fakat bazı maçlardaki bu şüphe tamamen
dağıtılamadı. O şüpheyi izah edecek yeterli mantıklı açıklamalar
gelmedi.
Bize ikinci yönetim kurulu sevkinde "kişilerin eylemlerinin ve o eylemler hakkındaki delillerin değerlendirilerek, bu eylemlerin sonucunda oyunda bir anormallik gözlenip gözlenmediği, bahis ile ilgili sahtecilik veya bir garipliğe rastlanıp rastlanmadığı konularında rapor hazırlayın" diye açıkça görevlendirme yapıldı. Biz de bu sevk doğrultusunda, Spor Toto Teşkilatı'na sorduk. Bahis yoğunluğu programında anormal bir durum olup olmadığını sorduk. "Yok" dendi.