Mesut tartışmasına son noktayı koydu
Abdullah Gül, Türk kökenli Mesut Özil konusundaki tartışmalara sağduyusuyla belki de son noktayı koydu.
Cumhurbaşkanı Gül, "Mesut bana hangi takımda oynaması gerektiğini sorsaydı, onu Alman takımında oynaması için cesaretlendirirdim" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Alman "Süddeutsche Zeitung" gazetesine
verdiği demeçte, Almanya-Türkiye milli maçı sırasında Alman Milli
Takımında oynayan Türk kökenli Mesut Özil'in Türk taraftarlar
tarafından yuhalanmasıyla ilgili yorumunun sorulmasına karşılık,
"Bunu yapmamaları gerekirdi. Mesut Özil bana hangi takımda
oynaması gerektiğini sorsaydı, onu Alman takımında oynaması için
cesaretlendirirdim" diye cevap verdi.
Gül, "Onu tümüyle destekliyorum. Yaptığı uyum için çok başarılı bir örnek ve Alman-Türk dostluğuna da katkı sağlıyor" diye konuştu.
Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un ilk yurt dışı gezilerinden birini Türkiye'ye yapacak olmasından dolayı da çok mutlu olduğunu ve Wulff'un iki Almanya'nın birleşmesinin 20. yılında yaptığı konuşmayı çok beğendiğini ifade eden Gül, "Almanya'da sözlerinin yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Sadece Müslüman olan Alman vatandaşlarının ve Almanya'da Türk Müslümanların bulunduğu gerçeğine değindi. Böyle bir söylemin neden eleştirildiğini anlamakta zorluk çekiyorum. Dünyadaki hiç bir büyük ve önemli ülkede tek bir inanç ya da tek bir kültür yoktur. Bu belki küçük bir ülkede olabilir, ama dünyaya açılanlar farklı kültür ve dinlerle yaşamak zorundadır" dedi.
"YAŞANILAN ÜLKENİN DİLİ KONUŞULMAZSA KİMSEYE FAYDASI OLMAZ"
Almanya'da yaşayan Türklerin günümüzde hemen hemen yarısının Alman vatandaşı olduğunu ve politika, kültür, spor ve ekonomi alanında çok başarılı olduklarını, ancak bunun yanısıra bazı Türklerin hala yıllar öncesinde Anadolu'dan ayrıldığı günlerde yaşadığı gibi Almanya'da yaşadığını kaydederek, büyük bir şehir bile görmeden Almanya'ya giden bu insanlara karşı anlayış gösterilmesi gerektiğini, çünkü bu insanlara daha önce ne Türk, ne de Alman tarafından yardım edildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, "Gelecekte çoğu şeyin değişeceğine eminim, bugüne kadar eksik kalan en önemli şey dilin öğrenilmesiydi. Yaşanılan ülkenin dili konuşulmazsa kimseye faydası olmaz. Kişiye de faydası olmaz, ülkeye de, topluma da. Bu nedenle her fırsatta Almanca öğrenilmesi gerektiğini söylüyorum, hem de akıcı ve aksansız. Bu anaokullarında başlamalı, ama bunun için imkanlar da yaratılmalı. Bunu bayan (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'e de söyledim" ifadelerini kullandı.