Mustafa Denizli: Fenerbahçe UEFA finaline gidebilir!

Mustafa Denizli, bu sezon kadrosunu güçlendiren F.Bahçe’yi yorumladı.

 

DENİZLİ: Geçen sene Diego alındığı zaman Fenerbahçe’nin kadro yapısının çok fazla transfere ihtiyacı yoktu. O kadronun Türkiye Ligi’nde yeterli olacağı düşüncesi vardı. Evet, Fenerbahçe’nin yaşlanan bir kadrosu vardı ama sadece ligde oynayacak olmalarından dolayı sadece Diego katkısıyla ligi çıkartabilecek bir ekipti. (Avrupa Kupaları’na katılmayacaktı takım) Ama bu sene öyle değil. Güvendiği kadrosuyla şampiyonluğu kaçırmış bir takım var. Bu sene bu şampiyonluğu kazanmak istiyor bir de şampiyonlar ligi’ne katılmak istiyorlar.

 

Onu zaman gösterecek. Çünkü Şampiyonlar Ligi’ne Türkiye’nin iki takımla katılma olasılığı yüksek değil, bu gerçeği kabul etmek lazım. Artık Şampiyonlar Ligi’nde ön elemeleri geçmek gruptan çıkmaktan daha zor hale geldi. Dolayısıyla bu yapılanmaya mecburdu Fenerbahçe. Çünkü kadrosu aşınmıştı. Gitmesi istenenleri profesyonelce gönderdiler ve alınması istenenleri de büyük bir şovla kadrolarına kattılar ve rakiplerine büyük bir gözdağı vererek psikolojik üstünlüğü de ellerine aldılar.

 

DENİZLİ: Bu kadro o hedefi kafasına koyarsa finale kadar gidebilir. Fenerbahçe’nin önünü kesecek takım, Devler Ligi’nden oraya gelecek takımlardan biri olabilir. Bunun dışında finale kadar gidebilirler. 

 

DENİZLİ: Onu bilemeyiz ama Fenerbahçe diğer takımlara göre bir adım önde gözüküyor. Camiaya bir hava geldi geçen sene maça gitmeyen seyirci kadar, imza törenine giden seyirci var. Bu sezon öncesi bir işarettir.

 

DENİZLİ: Motive eder ama bu uzun sürecek bir şey değildir. Motivasyona senede birkaç kez ihtiyaç duyarsın.

 

 

DENİZLİ: O karar hangi koşullar altında gerçekleştirildi bilmiyorum. F.Bahçe hem teknik adam, hem de futbolcu olarak yüzünü dışarıya döndü. Dışarıda yani uluslararası futbol piyasasında, bu işleri iyi bilen bir profesyonele ihtiyacı vardı. Bu açıdan son derece akıllı bir hareket. İçeride ne kadar katkı olur onu bilemem ama şu ana kadar ilişkileri sportif direktör götürdü. Bir diğer mantıklı hareket ise aynı dili kullanan futbolcuları bir araya getirmesiydi. Türk takımı olmasına rağmen takımın ana dili Portekizce oldu. F.Bahçe ilerleyen dönemlerde sahada 11 yabancı ile oynarsa kimse şaşırmasın.

DENİZLİ: Trabzon takım olabilirse yarışta araya girebilir. Ama geçen seneki kadroyla zor. 

 

DENİZLİ: Ertuğrul Sağlam’ın, Bursa ile oraya başını sokması zor. Çünkü geçen seneki kadrolarının yüzde 40’ı dağıldı. 

 

DENİZLİ: Eto’o’nun karakteri çok önemli. Futbolcu olarak değil, insan olarak karakteri.  İlerleyen yaşı, çabukluğunu çevikliğini geriye düşürdü ama her şeye rağmen golle yakın ilişkide olan bir futbolcu. O takıma liderlik de yapabilir. Eto’o’nun çok parlak bir futbol geçmişi var. O da ligimize ayrı renk katacaktır. Eğer Antalya, Eto’o’nun etrafında kenetlenirse önemli şeyler gerçekleştirebilir.

 

DENİZLİ: İkisi de heyecanlandırır. Nani farklı bir oyuncudur, havasını bulunca oyuna müthiş etki ve zevk katar. Bu da tribünleri direkt oyuna çeker. Van Persie ise muhtemelen tribünlerin oyuna kattığı bir futbolcu. Tribünü oyuna sokmakta Nani önemli bir unsur, Van Persie ise oyun içerisinde zekası ve kalitesiyle hem Fenerbahçe’nin oyununa, hem sonucuna etki edecek özelliklere sahip. Bu bağlamda ikisi de heyecan verici. Van Persie, Manchester’da Fernandao gibi hedef santraforla oynamadı. Rooney, Falcao gibi gezen oyuncularla oynadı. Şimdi Fernandao ile oynarsa alışık olduğu bir hücum şekli olmaz. Fernandao ve Van Persie için Nani’nin varlığı önemli bir avantaj.

 

DENİZLİ: Heyecanlı olması takım için avantajlı bir durum. Yapılan transferlere baktığınızda lig öncesinde F.Bahçe mutlak favori gözüken takım. Ama burada ince bir çizgi var. Devler Ligi’ne katılamama durumu olursa bu heyecan kırılır mı? Pereira için en önemli aşama budur.

 

DENİZLİ: Bu soru yabancılarla başarı gelmez mi sorusunu gündeme getirebilir. Ama merak etmeyin onlarla da başarı gelir. Daha önce vurguladığım gibi burada önemli olan takım dili. Türk takımlarının başarılı olduğu dönemlere baktığın zaman ortak dil Türkçe şu an ise Fenerbahçe’de Portekizce. Burada esas sorulması gereken soru şu;

Bu heyecanları devam edecek mi?

DENİZLİ: Muhtemelen devam eder gibi duruyor.

DENİZLİ: Bireysel olarak baktığınız zaman iş yapabilirlik seviyesinde ciddi transferler yaptılar. Toplama takım bir tabirdir. Futboldaki adaptasyon sorunları çok konuşulur ama çok önemli değildir. Saha dışındaki iletişimi kurabildiğin takdirde saha içi de hallolur.

 

DENİZLİ: Emre futbolculuğuyla Fenerbahçe için çok önemli bir silahtı. Emre ile ilgili karar ne zaman verildi onu bilemem. Ama her şeye rağmen Emre’nin yerini tam manasıyla doldurdu mu Fenerbahçe, dolduramadı. O kalitede bir futbolcuyu bulmak ve almak kolay değil. Zannediyorum ayrılık kararı futbolculuğundan ziyade genel manadaki etkilenmeyle ilgili...

 

DENİZLİ: Bu kurduğu kadro onları elemek için. Yani sadece Türkiye Ligi için bu kadro kurulmadı. Şampiyonlar Ligi de hedef. Zorlu rakiplerden biri çıktı F.Bahçe’ye ama şunu kabul etmek lazım, Donetsk geçtiğimiz yıllardaki gücünden çok uzak. Onları geçenlerde Monaco’ya karşı izleme fırsatım oldu. Takım oyununu oynayan bir ekip. Yıldızları var mı? F.Bahçe’nin yıldızlarıyla kıyaslarsak, S. Donetsk’in yıldızları futbol piyasasına göre kıyaslanmayacak şekilde geri planda. F.Bahçe’nin lehine isim bazında mutlak bir üstünlük var. Ama bu takım olgusuna çevrilemezse bir şey ifade etmez. Lucescu, F.Bahçe’yi, F.Bahçe de Lucescu’nun Shakhtar Donetski’ni tanıyor. F.Bahçe’nin şu anki tek zorluğu, yeterli süreye sahip olmaması.

 

F.Bahçe, uyum sürecini ligin 2. veya 3. haftasında tamamlamış olur. Shakhtar maçı önümüzdeki ay oynanıyor olsa, “Fenerbahçe eler” derdim. Ancak, bu elenecek manasına da gelmez. Kaynak: Hürriyet