O anları <font color='#FF0000'>anlattılar!</font>
Arif Erdem ile Beşiktaş'taki başarısıyla hafızalara kazınan Gordon Milne, anılarını anlattı.
BBC Sport'a konuşan Arif, "Şimdiye kadar oynadığım en büyük maçtı" derken, "United takımındaki çoğu futbolcuyu tanıyordum. Takım, önemli oyuncular ve ünlü isimlerden oluşuyordu. Hiç şansımızın olmadığını düşündük. Ama iki sıfır geriye düştükten sonra takım olarak rahatladık ve iyi karşılık verdik. Sonrasında da ben büyük şansımı yakaladım. Dünyanın bir numaralı kalecesi Peter Schmeichel'e gol atmak inanılmazdı. Mükemmel ve zarif bir goldü bence" ifadelerini kullandı.
Milne, "United, maçtan 3 hafta önce Galatasaray'ın evinde ve deplasmanda yapacağı maçları izlemek için insanlar gönderdi. Böylece oyuncular üzerindeki baskıyı ortadan kaldıracaklardı. Ama maçtan önce ve sonra katlanmak zorunda kalacakları muameleyi göz önünde bulundurmadılar ki, bu Türk takımları için olağan bir durumdu." dedi.
Gordon Milne şöyle konuştu:
"Beşiktaş'ı çalıştırdığım dönemlerde Trabzonspor maçlarına gittiğimde maç sırasında ve stadyum dışında üstümüze taş atarlardı, yangınlar çıkardı. Bu durum Türkiye-Avrupa veya diğer uluslararası maçlarda başka bir seviyeye taşınırdı. United'ın yaşadığı yalnızca hoş geldin karşılamasının küçük bir parçasıydı. Havaalanında ölüm tehditleri aldılar ve oyuncuların çoğunun cesareti kırıldı. Elbette pek çoğu karşılama komitesine doğru yürürken çekilen fotoğraflarda gülümsüyordu. 35.000 kapasiteli Ali Sami Yen Stadyumun'daki taraftarlarla başa çıkmakta zorlandılar. Galatasaray taraftarlarının elindeki pankartlarda stadyumun "cehennem" olduğu yazıyordu" dedi.
Yaratılan düşmanca atmosferi uygunsuz bulduğunu söyleyen Milne, "Türk taraftarı ilkeldi" diyerek, "Saha kenarlarında büyük demir parmaklıkların yanı sıra, soyunma odasına giden küçük tünele de oyuncuların soyunma odasına müdahale etmeye çalışan taraftarları engellemek için parmaklıkları konulmuştu. Taraftarlar ortalığı kızıştırmak için maç başlamadan saatler önce gelirlerdi. Çok korkutucuydu. Takımlarımın orada oynadığını hatırlıyorum. Taraftarla az iletişim kurmak bireysel olarak da az korkutucu oluyordu. Buna alışmazsanız, başarısız olurdunuz" ifadelerini kullandı.