Onlar da attıkları gole sevinemediler

Almanya-Türkiye maçının ardından sonuçtan çok Türk kökenli oyuncu Mesut Özil'in Ay-Yıldızlı ağları havalandırdıktan sonra gol sevinci yaşamaması konuşuldu.

Futbol seyircisi, benzer durumlara daha önce de tanık olmuştu. Podolski, Polonya'ya Hakan Yakın da yine Türkiye'ye attıkları goller sonrası benzer şekilde davranmıştı.

Futbolculuk malum çok zor bir meslek... Antrenmandı, maç stresiydi, taraftar ve camia baskısıydı derken fiziksel zorlukların yanı sıra işin işine yoğun derecede psikolojik zorluklar da giriyor. Ama bazılarının işi, diğer meslektaşlarından daha da zor. Çünkü onlar bazen milli forma altında kökenlerine karşı mücadele ediyor, bazen de başka takıma transfer olduktan eski camialarına karşı sahada boy gösteriyor. Bu 'çelişik' durumların sonuncusunu bilindiği gibi Mesut Özil, Türkiye'ye karşı yaşadı. Almanya'daki Türklerin 'üçüncü kuşak' temsilcisiydi, zamanında tercihini 'Kartal' amblemlilerden yapmıştı ve kader onu 8 Eylül 2010 akşamı, kaçamayacağı bir sınavın içine çekmişti. Üstüne üstlük karşılaşma öncesi, "Eğer gol atarsam nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyorum" itirafında da bulunmuştu.

Ve mücadele maçladı. Maç boyunca Berlin Olimpiyat Stadı'ndaki 40 bine yakın Türk seyircinin ıslıkladığı Özil, Almanya formasıyla 79. dakikada 'Atalarının memleketi'ne gol attı. Ama sevinç gösterisinden kaçındı, sadece takım arkadaşlarının tebriklerini kabul etti. Bu davranış, spor basınında zaman zaman maçın skorunun önüne geçti ve Mesut'un psikolojisi üzerinden yorumlar yapıldı. Bu durum hem Türkiye, hem de Almanya basınında ayni şekilde ele alındı.

Diğer 'arada kalanlar'
Öte yandan Mesut'un yaşadığı 'Arada kalmışlık' aslında daha önce başka futbolcuların da kapısını çalmıştı. Mesela Polonya kökenli Lukas Podolski, Euro 2008'de Almanya'nın Polonya'yı 2-0 mağlup ettiği grup eleme mücadelesinde, 'Atalarının memleketi'ni üzmüş, ama gol sonraları sevinmemişti. Bu durum Batı basınında, 'Bu gollerde bir tek Podolski mutlu olmadı' başlığıyla manşetlere taşınmıştı.

Asist de Eren Derdiyok'tandı
8 Haziran 2008'de oynanan bu maçtan üç gün sonra bu kez İsviçre'nin Basel kentindeki Saint-Jacop Park'ta oynanan İsviçre-Türkiye maçında da bu kez Hakan Yakın 32. dakikada ev sahibi takımı öne geçiriyor ama attığı gol sonrası sevinmiyordu. Üstelik bu golde asisti yapan isim de bir başka Türk kökenli oyuncu, Eren Derdiyok'tu. 'Saatçiler'in golü sonrası hem Yakın, hem Derdiyok sükunetlerini korurken 90 dakikalık mücadelenin sonunda gülen taraf ise Semih Şentürk'le Arda Turan'ın attığı gollerle ve 2-1'lik sonuçla konuk Türkiye oluyordu.

'At ama vicdanın sızlar'
Yakın, maç sonrası yaşananları ise şöyle nakletmişti: "Karşılaşma öncesi annemi arayıp 'Gol atayım mı?' diye sordum. O da 'At ama vicdanın sızlar. Gol atmana sevinirim ama bu beni de üzer' karşılığını verdi.

(Radikal)