Pino G.Saray'ı neden tercih etti?
G.Saray'ın yeni transferi Pino ilk açıklamalarını yaptı. Sarı kırmızılı takımı neden seçtiğini ifade eden Kolombiyalı özelliklerinden bahsetti...
Galatasaray'ın yeni transferi Juan Pablo Pino, ''Böyle büyük bir
kulübe geldiğimden dolayı çok heyecanlıyım, çok mutluyum ve çok
gururluyum. Büyük taraftarı olan büyük bir kulübü seçtim''
dedi.
Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan ''Kamp Günlüğü'' programında
konuşan Kolombiyalı oyuncu, Galatasaray'a gelmeden önce İtalya ve
İspanya başta olmak üzere birçok kulüpten transfer teklifi aldığını
vurgulayarak, ''Tabi Galatasaray'dan teklif geldiği zaman hem
kulübün büyüklüğü anlamında, hem taraftarın büyüklüğü anlamında
beni çok etkiledi. Galatasaray'ı seçmemdeki nedenler de bunlardı.
Kolombiya'da bu taraftar baskısına ve taraftarla oynamaya alıştım.
Tabi Monaco'ya geldiğimde işler biraz daha değişti. Orada durumlar
biraz daha farklı. Büyük taraftarı olan büyük bir kulübü seçtim.
Böyle bir tercih yaptığım için çok mutluyum'' ifadelerini
kullandı.
Monaco'daki teknik direkörtörü Ricardo Gomez'in "Topu aldığında
muhteşem bir yeteneğe sahip, bire birde durdurulması imkansız"
sözlerini doğrulayan Pino, hızını ve yeteneğini futbol zekasıyla
birleştirdiğini söyledi.
GS TV'deki yayınlanan bir programa katılan Pino sarı kırmızılı taraftarlardan da övgüyle bahsetti.
İşte Pino'nun röportajı
Büyük bir kulübe geldin. Kendin de bunun farkındasın.
Transferinden bu zamana kadar neler yaşadın, bu bizimle
paylaşabilir misin?
Pino: Galatasaray taraftarına selamları iletmek istiyorum sizin
aracılığınızla. Çok heyecanlıyım, çok mutluyum ve çok gururluyum
böyle büyük bir kulübe geldiğimden dolayı. Buraya gelmeden önce
İtalya ve İspanya başta olmak üzere birçok kulüpten teklif aldım.
Tabii Galatasaray'dan teklif geldiği zaman hem kulübün büyüklüğü
anlamında, hem taraftarın büyüklüğü anlamında beni çok etkiledi.
Galatasaray'ı seçmemdeki nedenler de bunlardı. Kolombiya'da bu
taraftar baskısına ve taraftarla oynamaya alıştım. Tabii Monaco'ya
geldiğimde işler biraz daha değişti. Orada durumlar biraz daha
farklı. Büyük taraftarı olan büyük bir kulübü seçtim o yüzden
mutluyum böyle bir tercih yaptığım için.
Bu akşam antrenmana katılmadın ama arkadaşlarınla ve
hocanla sohbet ettin. Neler söyleyeceksin bu konuyla
ilgili?
Pino: Kewell ile birlikte akşam antrenmanını seyrettim. Bana bir
karşılamada yaptılar ve ben gördüğüm kadarıyla futbolcular çok
profesyonel, hepsi kaliteli oyuncular. Çok sıcak bir karşılama
yaptılar bana, bunun için çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Takım
içerisinde olumlu bir hava var ve arkadaşlık seviyesi de oldukça
iyi. Bu tip şeyler futbolcu için çok önemlidir. Kişinin kendisine
olan güvenini sağlar. Ben Galatasaray'a oynamak ve başarılar
kazanmak için geldim. O yüzden bu yolda da bana bu tip konular çok
yardımcı olacaktır.
Takımımız hakkında görüşlerin ne yöndeydi? Buraya
gelmeden önce Galatasaray'la ilgili neler
biliyordun?[page_end]
Pino: Bildiğim kadarıyla Galatasaray taraftarı dünyanın en iyi
taraftarlarından biri. Benim bildiğim o yönde. Ben buraya UEFA
Avrupa Ligi'nde oynamak, Türkiye Ligi'nde oynamak, başarılar
kazanmak için geldim. Bu da Galatasaray'ı seçmemdeki en büyük
faktörlerden biriydi.
Futbola Kolombiya sokaklarında başlayıp sonra futbol
okuluyla devam etmişsin futbol yaşantına. Hem mektepli hem de
alaylısın bir nevi. Bu sana neler kazandırdı? İki farklı futbol
kültürüne sahipsin diyebilir miyiz?
Pino: Tabii çok önemli şeyler kazandırdı bunlar bana. Dediğiniz
gibi sokaklarda başladım futbola ve orada keşfedildim. Bu şekilde
futbol okuluna çağırıldım. Oynadığım spor okulu da Kolombiya'nın en
önde gelen spor okullarından biriydi. Kariyerimde de çok önemli bir
adım oldu. Ondan sonra da yeni başlayan bir futbol kariyerim
oldu.
Kolombiya'nın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu
Valderrama ile kıyaslandın bir dönem. Bunu Galatasaray'da devam
ettirebilecek misin?
Pino: Tabii ki böyle büyük bir futbolcu ile kıyaslanmak benim için
çok güzel. Bu bana Kolombiya'da da birçok kez söylendi.
Karşılaştırılıyorsunuz ama o daha çok zekâsıyla oynamış bir
futbolcu, biraz daha ağır biraz daha yavaş oynayan bir futbolcu.
Benim futbol özelliğime gelince, ben hızlı oynamayı seven bir
futbolcuyum. Aynı zamanda zekâmı da kullanarak oynamayı seven bir
oyuncuyum. Galatasaray'da bu özelliklerimi devam ettirmek
istiyorum. Tabii Galatasaray'da bu özelliklerimi sahaya
yansıtabilirsem bu otomatikman Milli Takım'a da yansıyacaktır,
benim performansıma da yansıyacaktır.
Kendin de söyledin; zekâ ve yetenek. Peki takım oyunu
içerisinde hangisi daha ağır basıyor senin için?
Pino: Benim en önemli özelliğim topla olan süratim, bireysel
yeteneğim. Bireysel yeteneğim daha ağır basıyor diyebilirim. Ama
mutlaka futbol zekâsıyla bu ikisini daima harmanlıyorum. Bire bir
söylemek gerekiyorsa, bireysel yeteneğim ve topla olan süratim
diyebilirim.
Buraya gelmeden önce Türkiye'de daha önce oynayan
Mondragon ve Cordoba ile görüş alış verişinde bulundun mu? Onlarla
bir görüşmen oldu mu?[page_end]
Pino: İkisiyle de konuşma fırsatım olmadı bu konuda. Ama ilerleyen
günlerde mutlaka ikisiyle de konuşup, daha farklı bilgiler
alabilirim kesinlikle.
Birçok Kolombiyalı futbolcu ilk futbol yaşantısında ilk
olarak Arjantin'e bir uğrar, oradan Avrupa'ya geçer. Ancak bu sefer
öyle olmadı. Sen direk Fransa'ya geçtin. Arjantin'de oynamadan
Avrupa'ya geçmen ve en sert liglerden biri olarak kabul edilen
Fransa Ligi'nde oynayıp Türkiye'ye gelmen sana neler
katar?
Pino: Kolombiya futbolu ile Fransa futbolu arasında çok büyük
farklar var. Kolombiya futbolu biraz daha yavaş ve sakin oynanan
bir futbol yapısına sahip. Ama Fransa futboluna bakıyorsunuz hem
kuvvete hem de hıza dayalı bir futbol anlayışı var. Mutlaka ilk
gittiğim yıl bazı sıkıntılarım oldu. Belli bir alışma dönemi
geçirdim ama ondan sonraki yıl daha verimli bir sezon geçirdim.
Mutlaka orada gördüğüm agresiflik burada da bir avantaj
sağlayacaktır.
Peki şu anda fiziksel durumun nasıl. Ne seviyedesin ve
kendini nasıl hissediyorsun?
Pino: Kesinlikle fizik olarak hazırım. Bu yönde bir sıkıntı
çekeceğimi düşünmüyorum. Zaten biliyorsunuz, hazırlık kampına
gittim, 3 haftadır normal antrenmanlarıma devam ediyorum, yani
yaklaşık olarak Galatasaray'ın antrenman dönemiyle aynı dönem
içindeyim.
Hoca oyna dese oynayabilecek düzeydesin öyle
mi?
Pino: Kesinlikle hiç problem yok, oynayabilirim.
Rijkaard, Neeskens hakkında ne düşünüyorsun ? Kendini bu
iki büyük isme bırakıp bir yıldız olma fikri sana nasıl
geliyor?
Pino: Tabii ki bu isimlerle çalışmak benim için çok büyük bir
avantaj, büyük bir şans olacaktır. Zaten teknik direktörümüzün
kariyerini tartışmaya gerek yok. Hem hocamız, hem de yardımcısı
dünya çapında tanınan isimler. Mutlaka sportif anlamda onlardan
alacağım çok şey var ve mutlaka belli bir yerler getireceklerdir
beni ama onun haricinde Galatasaray' a gelme amacım top oynamak,
sahip olduğum şeyleri burada göstermek ve daha iyi yerlere
kariyerimi taşımak.
Transfer aşamasında Rijkaard ile görüştün mü peki
?
Pino: Transferden önce öyle bir konuşmam geçmedi ama antrenmana
geldim. Orada konuşma fırsatım oldu. Zaten bundan sonra da çok kez
fırsatım olacak konuşmak için.
Eski teknik direktörün Ricardo Gomez senin için şöyle
demiş : ''Topu aldığında muhteşem bir yeteneğe sahip, bire birde
durdurulması imkansız.'' Sen Pino olarak ne dersin?
Pino: Teknik direktörüm Brezilyalı bir hoca ve Fransa'da, Monaco'da
benim için önemli bir isim. İyi bir sezon geçirmemde çok önemli bir
isim tabii ki, dedikleri de doğru. Topla süratli bir oyucuyum, bire
birde çok etkiliyim ve en önemlisi hem sağ, hem de sol ayağımı
kullanmam. Zaten Fransa Ligi'nde attığım gollere baktığımızda iki
ayağımla attığım goller var.
Daha çok gol atarken mi izleyeceğiz, yoksa gol
attırırken mi?[page_end]
Pino: İki özelliğimi de göreceksiniz. Hem gol atma yeteneğimi, hem
de asist yapma özelliğimi. Tabii ki bu maçla da ilgili. Bazı
pozisyonlarda, bazı maçlarda gol atma özelliğiniz öne çıkar. Bazı
maçlarda asist yapma öne çıkabilir ama ikisini de seyredeceğiz.
Sağ kanatta mı sol kanatta mı iyi oynarsın?
Pino: Monaco'da oynarken mesela 2 maç sağ kanatta, 3 maç sol
kanatta oynadım. O yüzden karışık, iki tarafta da oynarım.
O bölgenin futbolcuları taraftar desteğini de aldılar mı
fırtına gibi coşuyorlar. Herhâlde Ali Sami Yen'e çıktığında ve
tabii ikinci yarı yeni stadyumda bu taraftar desteğiyle buluşmak
seni heyecanlandırıyor mu?
Pino: Mutlaka; bir kanat oyuncusuyum, bu destek önemlidir. Genelde
zaten futbolcular için taraftardan alınacak bu destek önemlidir.
Gol atmanız açısından, önemli bir pas verme açısından, asist yapma
açısından bu tip konularda taraftar desteğine ihtiyaç vardır. Bana
da büyük ihtimalle çok yardımcı olacaktır.
Lakabın ''El Mago'', iki sorum olacak. Birincisi, bu
lakap nereden geldi? Burada da Türkiye'de bu lakapla hitap
edilmesini ister misin? İkincisi de tabii sol tarafta da başka bir
büyücü var; iki büyücü kanatlandırıp uçurur musunuz
Galatasaray'ı?
Pino: Lakabı Kolombiya Milli Takımı'nda aldım. Kolombiya'yla
gittiğimiz şampiyonada yaptığım hareketlerden, takıma maç
kazandırmamdan, bu tip şeylerden dolayı bu lakabı aldım ve
Kolombiya'da devamlı bu isimle çağrılmaya başlandım. Ondan sonra
Monaco'ya geldim. Monaco'da ki gazeteciler bu isimle çağırdılar ve
tabii ki takımda bu lakaba sahip oyuncu olması güzel bir şey. Yani
iki tane sihirbazın olması güzel ama önemli olan o güçleri
birleştirip takımı daha iyi yerlere getirmek.
Nasıl buluyorsun takım
arkdaşlarını?
Arda, Kewell... Çok önemli isimler
var
Pino: Kadromuzda çok değerli isimler var, çok büyük bir teknik
direktörle çalışıyoruz. Beklentiler de yüksek olacaktır. Bu
kadroyla, bu oyuncularla ve teknik direktörümüzle mutlaka
şampiyonluk için oynamamız gerekiyor.
Monaco'da forma giyiyordun ama Galatasaray'ın havası bir
başka; bu baskıya, bu tempoya dayanabilir misin? Bu konuya kendini
hazırladın mı?
Pino: Kesinlikle bu baskıya kendimi hazırladım. Taraftardan
gelebilir, kulübün büyüklüğünden kaynaklanabilir. Baskı olabilir
ama kimsenin şüphesi olmasın kendimi buna çok iyi hazırladım. Zaten
buna hazırlamasaydım ya Monaco'da kalmayı tercih ederdim ya da
başka bir kulübe gitmeyi tercih ederim ama Galatasaray'a geldim.
Tabii ki Monaco'ya buradan teşekkür etmek istiyorum, hem kulüp
olarak hem de taraftar anlamında. Ama şu an Galatasaray'dayım ve bu
baskıyla oynamak istiyorum. Hem taraftardan gelecek hem de kulübün
büyüklüğünden gelecek baskıyla oynamak istiyorum ve başarılar
kazanmak istiyorum; bu yönde de hazırladım kendimi.
Bir çok dövmen olduğunu gördük kendin için anlam ifade
ediyordur. Özel değilse öğrenebilir miyiz?
Pino: Vucüdumda bir çok dövme olduğu doğru ve bütün dövmelerin de
anlamı var. Katoliğim, dinine bağlı bir insanım, o yüzden haç resmi
var, Meryem Ana resmi var. Onun haricinde aileme çok bağlıyım.
Ailemdekilerin isimleri yazıyor. Sırtımda babamın ismi yazıyor,
annemin resimleri var.
Numaran kaç olacak?
Pino: Monaco'da 20 numarayı giyiyordum, o yüzden buraya geldiğimde
de onu istedim. 20 numaralı formayla mücadele edeceğim.