Rıdvan Dilmen'den 4 büyük analizi
Geride bıraktığımız haftayı analiz eden Rıdvan Dilmen'in eleştiri oklarını Fener'e yönelti... İşte çarpıcı değerlendirmeler...
Süper Lig'de geride kalan 21. haftayı Milliyet'teki
köşesinde analiz eden Rıdvan Dilmen 4 büyükler için çarpıcı
değerlendirmeler yaptı...
İşte Dilmen'in analizleri...
Artık kredisi kalmadı
Fenerbahçe’yi şu an için düşündürmesi gereken en önemli ve tek
olay, 30 gün içinde yedikleri goller. Santos ve Özer’in görev
yaptığı sol kanadı yol geçen hanı gibi. Defansif disiplinleri hiç
yok
İkinci yarının başında fikstüre bakıldığında Fenerbahçe’nin
hanesine ilk dört maç için 12 puan yazardı herkes. Çünkü zemini
güzel iki deplasman Sivas ve Manisa. İçeride Denizli ve Diyarbakır
karşılaşmaları. Yani ligin dibine demir atmış dört takım. Ama bu
periyodu eksi dört puanla kapatıyorsunuz. Bu puanların ciddi kayıp
olduğu önümüzdeki haftalarda ortaya çıkacaktır.
Fenerbahçe’yi şu an için düşündürmesi gereken en önemli ve tek
olay, 30 gün içinde yedikleri goller. Denizli’den bir,
Diyarbakır’dan bir, Manisa’dan iki, Bursa’dan üç, Antalya’dan dört
gol... Fenerbahçe gibi bir takımın kalesinde bu kadar gol görmesi
gelecek adına ciddi sıkıntı. Fenerbahçe zaten yıllardır çok gol
atan bir takım. Bir şekilde sonuç alıyor. Ama Manisa’da çok iyi
oynadı dediğimiz Fenerbahçe, deplasmanda bir takımın kolay kolay
bulamayacağı oranda pozisyon yakalayan Fenerbahçe iki gol yiyor ve
beraberliği zor kurtarıyor.
Takım savunmasındaki zaaf maç içinde takımın şablonu ve oyun
disiplini ile çok ilgili. Örneğin Bursa ile oynanan ilk maçta
stoperle santrfor arasındaki mesafe kısa kaldı, ligin en iyi
takımına karşı sıfır pozisyon verildi. Devre de 3-0 önde bitirildi.
O gün biraz takım savunmasında kopukluk oldu, Bursaspor ikinci
yarıda 3-4 pozisyon yakaladı, ancak atamadı. Diyarbakır maçında da
benzer tablo yaşandı. Rakibin en az dört pozisyonu, Volkan’ın
çıkardıkları ve direkten dönen toplar.
Lille farklı olur
Manisa’da yediği gole kadar gerçekten çok iyi oynadı Fenerbahçe.
Dönen topların tamamını topladı. Bunun sebebi de herkes kendi
mevkinde oynadı. Bu ne demek? Santos önce defansı düşündü. Emre -
Cristian bölgesini boşaltmadı. Özer de Mehmet Topuz da hücumda
genişlik yarattı. Ama yediği golden sonra bir anda kabuk değiştirdi
Fenerbahçe. Mehmet Topuz ve Özer, Diyarbakır maçındaki gibi Alex ve
Semih’in yanına gelince tedbiri kolay takım haline geldiler.
Kapanan Manisa da fazla pozisyon vermedi.
Fenerbahçe 4-4-1-1’i en iyi uygulayan takım. Daum’un, Manisa’da
Gökhan Ünal’ı oyuna sokması ve beraberlik golünü onun atması başarı
değil. Asıl Gökhan girdikten sonra Manisa’nın maça ortak olması ve
3-4 pozisyon yakalaması ders niteliğinde. Fenerbahçe’nin Santos ve
Özer’in görev yaptığı sol kanadı yol geçen hanı gibi. Defansif
disiplinleri hiç yok.
Lille maçında konsantrasyon yüksek olacağı için tura yetecek bir
sonuçla Türkiye’ye dönebilirler.
Ancak bundan sonra zorlu bir süreç başlıyor. Hele Kadıköy’deki
Bursa maçı o kadar kolay olmayacaktır. Fenerbahçe’nin artık kredisi
de kalmadı. Bunu unutmamalı.
Dilmen'in Trabzon analizi[page_end]
Trabzon’a hayranım
Şenol Güneş’in göreve gelmesinden sonra Trabzonspor’da
beklentilerin üzerinde değişimler oldu. Şu an ligin en iyi futbol
oynayan takımı. Ben şahsen Bursaspor maçında da kaybedilen puanlara
rağmen oyuncularını çok beğendim. Şenol hoca, “İlk yarıyı 6.
bitirdik. Kendi adımıza ikinci yarıyı lider bitirmek istiyoruz”
açıklaması yapmıştı. Bence doğru da söyledi. Trabzonspor
toplayacağı puanlarla ikinci yarının lideri olur. Bu şampiyonluğa
yeter mi? Zor. Ancak gelecek adına olumlu işlere imza atılıyor.
Böyle giderlerse Avni Aker tüm takımlar için yakın bir gelecekte
cehenneme dönecektir.
Son şans!
Benim ısrarla altını çizdiğim ve Beşiktaş adına en korktuğum olay
gerçekleşti. Büyük takımların oyuncuları eğer maç trafiği yoğun
olmazsa ciddi düşüş gösteriyorlar. İstanbul’un yaşamından olsa
gerek iniş-çıkışlar sıklıkla görülebiliyor.
4-1 kazanılan ve iyi futbol oynanan Gençlerbirliği maçından sonra
karşımıza Gaziantep’te başka bir takım çıktı. Bir hafta önceki
oyuncular gitmiş, yerlerine başkaları gelmişti. Örneğin
Gençlerbirliği maçında takıma büyük katkı yapan Holosko ile Tabata,
Antep’te tanınmaz haldeydi.
Denizli’nin işi zor
Teknik Direktör Denizli’nin işi hakikaten kolay değil. Takımı hem
psikolojik, hem de fizik açıdan maç maç hazırlamak zor olacak.
Fenerbahçe’nin puan kaybı ve bu hafta oynayacakları Galatasaray
derbisi Beşiktaş için bir şans. Ya tamam, ya devam maçına
çıkacaklar. Kazanırlarsa bu yarışın içinde hep olacaklar, aksi
halde havlu atacaklar. Kolay bir maç onları beklemiyor.
Galatasaray takımı dinlenmeye en çok ihtiyacı olan takımdı. Bu
haftaki ara onlara çok yarayacaktır. Çünkü başta Arda olmak
üzere önemli oyuncuları yorgundu. Atletico Madrid maçına rağmen
Beşiktaş karşısında diri ve moralli bir Galatasaray bulacaktır.
Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki en iyi ismi Rüştü. Bu bile aslında
Beşiktaş’ın durumunu gözler önüne koyuyor.