Rıdvan Dilmen'den çarpıcı tespitler
Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Süper Lig'deki şampiyonluk yarışını Milliyet'teki köşesinde değerlendirdi...
Süper Lig'de 26. hafta geride kalırken zirvede kıran kırana bir
şampiyonluk yarışı yaşanıyor... Bursaspor'un liderliğinin devam
ettiği ligi Milliyet'teki köşesinde analiz eden Rıdvan Dilmen, şu
çarpıcı değerlendirmelerde bulundu...
Lige Bursa ayarı
Bursaspor’un Belediye maçından da üç puan çıkarması hem derbinin,
hem de Beşiktaş-Eskişehir maçının stratejisini etkileyecek. Puan
farkı açılacak, herkes strese kapılacak, kaybedenler havlu
atacak...
Pazartesi akşamı saat 20.00’den önce herkes kendini şampiyon
adayı olarak görüyordu. Ne Beşiktaş cephesi Eskişehirspor maçı, ne
de Galatasaray ile Fenerbahçe oynayacakları derbi öncesi
Bursaspor’un iki maç yapacağını hesapladı.
Bursaspor saat 22.00 itibariyle üç puanı cebine koydu, en yakın
rakibi ile puan farkını beşe çıkardı. Ve önümüzdeki haftanın ilk
maçını yine onlar oynayacak. Şayet İstanbul Büyükşehir Belediye
maçını da kazanırlarsa fark daha da büyüyecek.
İşte bu durum hem Beşiktaş-Eskişehir maçına, hem de Galatasaray
-Fenerbahçe derbisine direkt etki yapacak. Tüm stratejilerin
değişmesine, oyuncuların morallerinin bozulmasına neden olacak.
Hele derbide ne şiş yandı, ne kebap durumu çıkarsa hem Galatasaray,
hem de Fenerbahçe birlikte havlu atar. Kaybeden zaten gidecek,
kazanan ise sadece ümidini devam ettirecek. Yani Bursaspor kadar
şansı bulunmayacak. Aynı şeyler Beşiktaş için de geçerli. Sonuçta
herkes sıfır kredi ile devam ediyor.
Fenerbahçe, Gaziantepspor karşısında Antalya maçının benzerini
oynadı. Birinci dakikadan son dakikaya kadar. İki maçta da ilk
yarının ortalarında öne geçip skoru korumaya gittiler. Tek farkla,
bu kez şahane bir gol attılar.
Derbiye yetmez
Açıkcası Bilica - Lugano ikilisi ile pozisyon vermiyorlar. Hiç maç
kaybetmediler. Ama şimdi de hücumda problem var. Forvetin arkasında
oynayan üç oyuncu hücumda etkisiz kaldılar. Alex kötüydü. Özer
hazır değil, Mehmet Topuz da sadece mücadele etti. Emre’nin de
çıkmasıyla iki orta saha sadece koruyucu görevi yaptı. Antalyaspor
maçında mücadele derbide bir puana yetebilir ama kazanmaya
asla...
Rijkaard’ın hatası[page_end] Rijkaard’ın
hatası
Trabzonspor - Galatasaray maçından sonra Premier Lig örneği
vermiştim. Gerçekten de onların temposunda bir doksan dakika oldu.
Hatta daha göze hoş gelen bir futbolla.
Galatasaray 4-3-3 sisteminde ısrar ediyor. Deplasmanlarda yaşanan
ciddi başarısızlığa rağmen. Bu Rijkaard’ın hatası. Arda da yokken
en azından sistemi değiştirebilirdi. Çünkü elindeki kadro özellikle
orta saha ve hücumcular her sistemi oynayabilir. Ama karşılarında
da tam bir basketbol koçu gibi takımını yöneten Şenol Güneş vardı.
Hep hücumu düşünen yetenekli oyunculara şans tanıdı. Karşılığını da
aldı açıkcası.
Bir gerçek var ki, bu tip maçlarda yakaladığınız fırsatları
kaçırırsanız başarılı olamazsınız. Galatasaray oyunun başında
girdiği net iki pozisyonu değerlendiremeyince bu sonuca katlandı.
Hafta sonundaki derbi şimdi iki takım için de zor. Olmak veya
olmamak durumu var ortada.
Ve Özhan Canaydın başkan... Kimi sayın başkan dedi, kimi Özhan
ağabey, kimi sayın Özhan Canaydın dedi. Ama bir gerçek var ki, Türk
Sporu’nun en güzel, en kaliteli, en dürüst insanını kaybettik.
Hepimizin başı sağolsun...
Tercih Denizli’nin...[page_end] Tercih
Denizli’nin
Bu hafta Kasımpaşa - Beşiktaş ve Trabzonspor - Galatasaray maçları
çok iyi oldu. Özellikle Kasımpaşa maçının ikinci yarısı,
Trabzonspor karşılaşmasının tamamı büyük keyif verdi.
Beşiktaş ligin en az gol yiyen takımı. Ayrıca en az gol atanlardan
da biri. İlk yarı Beşiktaş’ın istatistiği ile geçti. İki pozisyon
buldular, rakibe vermediler. Kasımpaşa ise hem çok atan, hem de çok
yiyen bir ekip.
İkinci yarı da Kasımpaşa’nın istatistiği ile oynandı. İki takım da
5’er pozisyon yakaladı. İlginçtir uzun yıllardır aynı takımda
oynayan kaleci Rüştü ve Murat iki takımın da en iyileriydi. Buna
rağmen toplam dört gol yediler. Hem de tek bir yarıda.
Aslında buradan şu sonuç çıkıyor; Beşiktaş formatını
değiştirdiğinde ofansif gücü yüksek bir takım hüviyetine kolayca
bürünüyor. Ancak savunması zayıflıyor. Şöyle ki, Tabata girdikten
sonra çok hücumcuyla saldırdılar, savunma güvenliğini bırakınca çok
pozisyon verdiler. Ama çok da buldular. Beşiktaş’ın problemi yukarı
tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal... Tercih Denizli’nin. Ya
kazanmak adına bundan sonra bol hücumcuyla çok pozisyona girecek,
ya da aynı şablonda devam edecek. Ancak mesafe kısaldı, artık risk
alınmalı.