Rıdvan Dilmen'den çarpıcı tespitler
Dilmen, G.Saray'ın yeni transferleri Misimovic ve Insua'nın gelişi sonrası Cim Bom'u yorumladı... F.Bahçe ve Beşiktaş için de çarpıcı tespitler yaptı...
Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Sabah'taki köşesinde
başlıklı yazısında G.Saray,Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı
değerlendirdi... Birbirinden çarpıcı tespitlerde bulundu...
Misimovic ve Insua transferleriyle alternatifli bir kadro
oluşturuldu. Ama her şeyden önemlisi Rijkaard da artık 4-3-3'ten
vazgeçip, 4-2-3-1'e dönecektir
Galatasaray için Eskişehirspor maçı çok kritik bir maçtı. Zaten
ummadığı şekilde Avrupa kupalarından elendi. Ligde de ikide sıfır
yaptı.
Bu maç ne Rijkaard'ın maçı, ne taktik maçıydı. Oyuncuların en üst
düzeyde konsantre olup kendi geleceklerini de tayin edeceği bir
maçtı. Zaten dolu dolu da iyi oynamadılar.
Ama gol sevinçlerinde gördüğümüz gibi müthiş konsantrasyon
içerisindeydiler. Oyunun sonuna kadar hiç mücadeleyi bırakmadılar.
Kaldı ki Eskişehir takımı bu ligin diri takımlarından ve zor
deplasmanlarından biri.
Maçın hemen başında gelen skor avantajı, hemen akabinde de 2-3 tane
son paslardaki hatalardan kaça pozisyon takımı nefeslendirecekken,
ilk yarının sonuna doğru yedikleri gol, Eskişehir'i de oyuna ortak
etti. İlk yarıda Eskişehir daha iyi oynarken, ikinci yarının
başında konsantrasyon ve mücadeleye iyi oyunu da ekledi
Galatasaray.
Rijkaard bu devre başında sağa Aydın'ı koyup Elano'yu çıkardı ve
Barış'ı orta sahaya çekti. Daha fazla kanatlara gitme şansı oldu
takımın. Dönen topları da almaya çalıştılar. Tek tehlike kontra
tehlikesiydi. O da Batuhan ağır oyuncu olduğu için ve hazır da
olmadığı için ne top kalabildi Galatasaray yarı alanında ne de
Eskişehir kontra yapabildi.
Bu da Galatasaray'ın hakimiyetiyle geçmesini sağladı oyunun.
Sonuçta 3-1 gibi net bir skorla kazanmak takımı nefeslendirdi.
Şimdi Misimovic ve Insua'yı alılar. Çağlar hazır olmasa da bol
alternatifli bir savunma kurgusu oluştu.
Taktik değişikliğe gidecek
Ama her şeyden önemlisi Rijkaard artık taktik değişikliğe
gidecektir. 4-3-3'ü Misimovic'le zor oynarsın. Çok büyük ihtimalle
4-2-3-1'e dönüp iki orta sahanın önünde Kewell- Arda-Misimovic
üçlüsünü kullanacak. En uçta da Baros'u.
Eğer problem olursa bazı oyuncularda Elano'yu da kullanabilir o
bölgede. Kewell'ın da çabuk düzelmesiyle, çok iyi bir kadro
oluşturuldu. Ben Galatasaray'ın önünün açık olduğunu
düşünüyorum.
DİLMEN'İN FENERBAHÇE YORUMU... [page_end]
Kimsenin yapamadığını Aykut Kocaman yapıyor... Skorlar iyi gitmese de Fenerbahçe'de gözle görülür bir değişim yaşanıyor. Aykut Kocaman bu hamlelerin semeresini uzun vadede alacaktır
Fenerbahçe sezon başından beri değişim içerisinde. Deivid, Kazım, Güiza, Önder, Vederson, Deniz, Ali Bilgin gibi oyuncularla yollar ayrıldı veya ayrılmak üzere. Trabzon maçı hariç taktik değişim olmasa da bu ciddi bir durum. Biraz daha süratli oyuncular tercih ediliyor, hızlı oynamak için. Alınan oyuncular da topla veya topsuz hızlı oyuncular. Hatta altyapıdan gelen Okan da hızlı bir oyuncu. Aykut Kocamanın iki kelimesi önemli. Merkez, yani orta saha ve hız. İşte bunları bir anda değiştirmek çok kolay olmuyor.
Milli ara rahatlatır
Saha dışı ve saha içini değiştirirken skorların da iyi olması
bekleniyor. Ama skorlar iyi gitmedi. Fakat Aykut Kocaman ve bu
anlayışa tam destek veren yönetim üzülse de yoluna devam
ediyor.
Dört hafta içerisinde çok yoğun maç trafiği oldu. Bu da oyuncularda
yorgunluk sıkıntısına yol açtı. Zaten sezon başını çok sağlıklı
geçirmeyen Gökhan Gönül, Özer, Lugano, Mehmet Topuz, Emre Belözoğlu
gibi oyuncular için de milli takım arası olumlu olacaktır.
Sezon başı çok eleştirilen Fenerbahçe ve Galatasaray'ın eylül
ortasından sonra, özellikle havalar serinleyince, tamamen
değişeceğini düşünüyorum.
Galatasaray kadro olarak zaten iyiye doğru gidiyor. Fenerbahçe de
hızını artıracaktır.
PAOK maçında tribündeydim. Ikinci yarının ortalarında sağdan Gökhan
Gönül hücuma çıkmıştı. Rakip yarı alan çizgisindeydi. Aykut Hoca
orayla ilgilenmedi, savunma oyuncularına "Orta sahaya kadar çıkın"
diye talimat veriyordu. Sebebi savunmayla Niang arasındaki mesafeyi
kısaltmak. Hem hücumda ve hem savunmada kısaltmak.
Niang hakikaten çok önemli bir transfer. Attığı kafa golünden çok
ayak içiyle vurduğu plaseyi çok beğendim. Özellikle de golleri 10
gün içerisinde oynadığı dördüncü maçın son bölümünde attığı için
beğendim.
Kaleci Mert Günok gösterdiği özveriyle iki maç sırıtmadı. Gelecek
için ümit verdi. Üzerine kaleci Serkan da alındı. O da artık
tecrübe kazandı. Skorla felsefeyi birlikte götürememesine rağmen,
en azından uzun yıllardır kimsenin yapmadığı bir şeyler yapıyor
Aykut Kocaman. Bu da gözle görülüyor. Ve semeresini de alacaktır
uzun vadede.
DİLMEN BEŞİKTAŞ
YORUMU...[page_end]
Schuster'in endişesi dikkat çekici... Schuster,
Karabük maçı sonrasında "Takım savunmasında problem var" dedi.
Ağzından ilk kez böyle sözler çıkması ilginç
Beşiktaş'ın Avrupa Kupaları'nda devam etmesi, yani üç kulvarda
da iddiasının bulunması, geniş kadro göz önüne alındığında büyük
avantaj. Belli oyuncularla değil, birçok oyuncuyla oynamak, sadece
taktiksel ve fiziksel rotasyon anlamında değil, hem maç kondisyonu
hem de oyuncuların küsmemeleri açısından önemli. Teknik direktör,
bu oyuncuları kadroda düşündüğünü rotasyon yaparak gösterir. Bu da
ciddi bir avantajdır.
Örneğini zaten Karabük'te gördük. Helsinki'den gelip, farklı bir
kadroyla, hatta 5 yabancıyı kullanarak bol pozisyonlu bir maç
oynadılar. İlk yarının tamamında Karabük'ün baskısı ve beş
pozisyonu var. Beşiktaş'ın çok pozisyon vermesi düşündürücü ama
kötü oynarken iki gol bulması (2. gol faul) avantaj oldu. Devre
arası, teknik adamların oyuncularıyla son görüştüğü yerdir.
Schuster ikinci yarı biraz daha ayağa oynamalarını istedi
oyuncularından. Karşılığını da aldı. Özellikle fark ikiye çıktıktan
sonra Beşiktaş rahat bir galibiyet elde etti. Skor olarak
ama...
Ernst ve Necip birlikteydi ama...
Schuster'in maç sonu açıklamasında söylediği "Takım savunmasında
problem var" sözlerini ağzından ilk kez duydum. Kaldı ki Plzen
maçından sonra verdiği demeçte "Böyle bir problem yaşamayız"
diyordu. Neciple Ernst birlikte oynamasına rağmen verildi
pozisyonlar. Sebebi de arkalı önlü kaldılar maç boyunca Ernst ve
Necip. Her iki beke de rakip ataklarda yardımcı olmaları gerekirdi
kayarak. Aynı stoperlerin beklerin arkasına kayması gibi. Zaten
öndeki oyuncular hiç savunma yapmıyorlar. Beşiktaş bu sene çok gol
atar, geçen yıldan en az 10 gol fazla yer. Ama zevk verir.