Rıdvan Dilmen'den müthiş tespitler!
Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, yeni sezon öncesi hazırlıklarını sürdüren F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Bursa'yı değerlendirdi...
İşte Dilmen'den müthiş tespitler...
DİLMEN'İN F.BAHÇE ANALİZİ
F.Bahçe'nin tedavisi belli
Geçen sezon, ilk 8 ve son 9 hafta sürekli kazanan bir Fenerbahçe vardı. Aradaki 15 haftada yaşanan düşüşün üzerinde durulup, hamleler yapılması gerekiyor
Fenerbahçe çok uzun yıllardır 4-2-3-1 oynayan ve teknik adamlar,
oyuncular değişse de bu şablonda ısrar eden bir takım. Yoldaki
herkes Fenerbahçe'nin ne oynadığını biliyor. Geçtiğimiz yıllarda
Türkiye'deki diğer takımlara göre Avrupa'da, hatta derbilerde
başarılı olan takım Fenerbahçe. Fakat Anadolu maçlarında kaybettiği
puanlar da diğer takımlara göre daha fazla. Bunun sebebi de oyun
şablonundan kaynaklanıyor.
AYKUT KOCAMAN BÜYÜK AVANTAJ
Geçen sezon sportif direktörlük yapan, Fenerbahçe'nin çocuğu,
tribündeki taraftar kadar takımını seven bir teknik adam geldi bu
yıl... Aykut Hoca, oyuncuları, yönetimi, camiayı çok iyi tanıyor.
Bu büyük avantaj. Geçmiş yıllardaki problemleri, en rahat yaşayan,
gören kişi kendisi. Bazı şeylerin değişmesi gerektiğini mutlaka
düşünüyordur. Örneğin sistemin değişmesi gerektiğini düşünse de
hemen gerçekleşmeyeceği için bu şablonla devam ettiğini görüyoruz.
Bunda en önemli etken Alex'in olması. Alex'le 4-3-3 oynanması zor.
Böyle bir silahı da kaybetmek doğru değil. Kaldı ki, yeni gelen bir
teknik direktör için, kolay bir şey değil ani değişiklikler.
PROFESYONELLİK GELİŞMELİ
Fenerbahçe'de Aykut Hoca'nın yapması gereken en önemli unsurlar,
oyuncuların kalitesi, oyun sistemi değil. Oradaki profesyonellik
anlayışını geliştirmek. Bu esnekliği sağlayabilecek kendisine çok
güvenen bir başkan, yönetim ve taraftar var. Aslında Fenerbahçe'nin
röntgeni çekilmiş, teşhis konmuş, tedavi bekliyor. Teşhis ve belge
şu: İlk 8 hafta 24 puan alan bir takım. Ondan sonraki süreç; 15
haftada 21 puan alan bir takım. Daha sonra tekrar müthiş bir çıkış
yapıp son 9-10 hafta sürekli kazanan bir takım. İşte o aradaki 15
haftadaki düşüşün üzerinde durulup, ki Aykut Hoca duracaktır, ona
göre hamleler yapılması gerekiyor.
HIZI ARTIRMAK İSTİYOR
İlk gördüğümüz hamle, teknik oldu. Oyuncu transferlerini hızlı
oyuncu üzerine kurdu. Örneğin Stoch, hem toplu hem topsuz hızlı bir
oyuncu. Takımın yavaş oynamasını gerektiren bir hücum formatından,
sistemi değiştirmeyerek, oyuncuları değiştirip hız kazandırmaya
çalışıyor. Dia transferi de bunu gösteriyor. Aranan santrfor
tiplemesi de aynı. Fenerbahçe, bu bölge için de hızlı takım
oyuncusu arıyor.
GEREKSİZ KARTLAR SONA ERMELİ
Kocaman'ın
halletmesi gereken en önemli şeylerden bir tanesi de çok uzun
süredir oyuncularının gereksiz yere kart görmeleriydi. Buna çok
örnekler verebiliriz. Oyun içinde mecburen, oyun kuralları
içerisinde sertlikten kart görebilirsiniz. Ama maçtan önce çıkan
kavgalardaki cezalar (Bilica, Lugano örneği gibi)... Hakeme
gereksiz itirazlardan dolayı gelen kart ve disiplin cezaları...
Hem o günkü oyunun içerisinde hem de sezon içerisinde bu cezalar
nedeniyle problem yaşıyor Fenerbahçe. Dünyanın sayılı kulüplerinden
birinde olduğun u oyuncunun bilmesi gerekiyor artık. Mesela Suarez,
Lugano'yla aynı takımda oynuyor. Uruguay Milli Takımı'nda Almanya
ile üçüncülük maçında forma giydi.
Ama Suarez, Ajax'ın ön eleme maçında oynayıp gol atarken, Lugano
henüz uçakta, İstanbul'a geliyordu. Futbol oyuncuların hobisi
değil. Başka bir işle de uğraşmıyorlar. Fenerbahçe'nin ön eleme
maçında Lugano'nun gelmemesi, sadece bu yıllık bir problem değil.
Uzun yıllardır insani ve duygusal olarak verilen kararlarla, bu tip
oyuncuların takıma erken dönmesi sağlanamıyor.
BAŞKAN DA ARKASINDA
Maç maç değişen istikrar ve konsantrasyon sorunu mutlaka çözülmeli,
ki Aykut Kocaman ile yaptığımız sohbetlerde en çok üzerine düştüğü
konu bu. Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe teknik direktörü olması kulüp
için bir şanstır. Güvenen bir başkanın da arkasında olması yine bir
şanstır. Alınacak kararlar radikal olmalı. Bu illa ki, oyuncuların
gitmesi gelmesi anlamında olmayabilir. Profesyonellik anlayışının
yerleşmesi lazım.
DİLMEN'İN BEŞİKTAŞ ANALİZİ DİĞER
SAYFADA[page_end]
Fınk Q7'den bile
önemli...
Orta sahada iki yönlü Ernst ve Necip dışında futbolcu kalmadı. Quaresma ve Guti'den bile önemli gördüğüm Fink, bence takımda kalmalı
Ligi ilk beş içerisinde bitiren takımlarda, teknik kadroda
değişiklik yapan tek takım Beşiktaş. Aykut Kocaman, sportif
direktör olduğu için geçen yıl takımın içindeydi. Beşiktaş bir
hamleyle başladı. Önce teknik direktör hamlesi, daha sonra iki tane
önemli ismi transfer etti. Üç kez izleme şansı bulduğumuz Beşiktaş,
şu anda en havalı takım konumunda. Özellikle Quaresma ve Guti
transferi camiayı havaya soktu. Teknik olarak ciddi bir geçiş
dönemi yaşıyorlar. Son iki yılda Mustafa Denizli'ye
çalıştılar...
Mustafa Denizli, iki yıl önce hem kupa hem ligi kazandı. Geçen yıl
ise hem kupa hem lige erken havlu atmıştı. Şu değişiklik var:
Beşiktaş takımı az pozisyon veren, az pozisyona giren bir takımdı.
Denizli'nin oyuncu tercihleri böyleydi. Necip-Ernst- Fink gibi üç
orta sahayla oynuyordu zaman zaman. Yani daha fazla savunmacı orta
sahayla.
HÜCUMCU SAYISI ARTTI
Schuster, belki rakipler zayıf diye, ama sonuçta 5 tane hücumcuyla
oynadı son 3 maçı da. Quaresma, Delgado, son maçta Hilbert, Nobre,
Nihat veya Bobo... Hepsini birlikte oynatıyor. Bunun karşılığında
bol pozisyon üretebilen ama bir o kadar da savunmayı zayıflatan bir
takım görüntüsü vardı. Viktoria Plzen maçında bunu gördük. İlk
yarıda Hakan Arıkan'ın yıldızlaştığı maçta 5 pozisyon verildi.
İkinci yarıda küçük bir operasyon dediğimiz, ofansif oyuncuyu
çıkarıp Ernst'in yanına Necip'i koyarak, hemen hemen birkaç duran
top dışında pozisyon vermediği gibi, oyunun genel hakimiyetini de
eline geçirdi Beşiktaş.
HAVUTÇU ANLATMALI
Schuster'e en çok yardımcı olması gereken kişi Tayfur Havutçu.
Türkiye Ligi'nin kalitesinin iyi olduğunu, sert ve sıkı olduğunu
mutlak surette söylemesi lazım. Beşiktaş taraftarını kesinlikle
heyecanlı bir takım bekliyor. Quaresma, bireysel yetenekleri üst
düzey olan bir oyuncu. Yaratıcı bir oyuncu. Özellikle skoru
yakaladığınız zaman, fantastik hareketleriyle tribünleri ayağa
kaldırabilir. Guti, sürekli hedef pas düşünen, araya oynayan,
yaratıcı bir oyuncu. Ama ikisinin ortak özelliği de günümüz
futbolunun çok altında savunma yapmaları. Mutlaka bu tip
oyuncuların arkası doldurulmalı.
SAĞ BEKE TRANSFER
Beşiktaş'ta savunmada göbekte problem gözükmüyor. Solda gözükmüyor.
Çok iyi 3 tane kalecisi var. Geçen yıl Antalya'da gelişim
gösteren Erhan, sağ bek oynuyor. Ama gözüken yine Erhan'ın
alternatif olabileceği. Oraya da bir transfer şart. Ama orta sahada
savunma yapabilecek, oyunun iki yönünü oynayabilecek Ernst ve Necip
dışında oyuncusu kalmadı. Michael Fink çabuk karar verilip
gönderilecek bir oyuncu değil. Şu andaki Beşiktaş'ta Tabata,
Delgado, Hilbert, hatta Guti ve Quaresma'dan bile daha önemli bir
oyuncu olarak gördüğüm Fink'in takımda kalması lazım gibi geliyor
bana...
DİLMEN'İN GALATASARAY ANALİZİ DİĞER
SAYFADA...[page_end]
Kilit adam Baros...
Galatasaray'da yılın transferi, Baros'un sağlıklı şekilde dönmesi olur. Kaleci, santrfor ve iki yönlü orta saha takviyesi de gerekiyor
İki yıl önce beşinci, geçen yıl üçüncü... Son iki yıldır Avrupa
Kupaları'nda konan hedeflerin de uzağında kalıyorlar. Taraftar
mutsuz... Haldun Üstünel'in yönetimden ayrılması içte bir kaosu
gösteriyor. Bu sezon için muhtemelen Şampiyonlar Ligi'nden gelecek
para hesaplanıyordu. Ama takım oraya kalamayınca transfer
politikaları da alt üst oldu. Mehmet Topal'ı Valencia'ya verip
yerine Arnavut oyuncu Lorik Cana'yı aldılar. Daha ucuz maliyetli
diye... Ama tahmin ediyorum Mehmet Topal'dan daha fazla bir maliyet
çıkacaktır. Pino, soru işareti...
OFK maçında iş yapabileceğini gördüm. Çabuk, rahat adam geçebilen,
özgüveni olan, Galatasaray'ın şablonunda da, özellikle 4-3-3'ün sağ
kenarı için iyi bir oyuncu izlenimi verdi.
Mehmet Batdal, Musa Çağıran yatırım için alın a n
oyuncular . Serdar Özkan büyük bir camiadan, başka büyük bir
camiaya geldi. Büyük takımda oynama özelliği olan bir oyuncu. Ama
bunu Beşiktaş'ta sahaya yansıtamadı. Serdar Özkan için Galatasaray
bir şans. Kendi geleceği açısından da, ya zirveye oynayacak ya da
dibe vuracak. Çağlar sol bek ve sol stoper oynayabilir. İyi bir
alternatif oyuncu.
YENİ YERLİLER ALTERNATİF OLUR
Ama saydığımız isimler, henüz Galatasaray'da gözünü kapatıp
oynatabileceğin oyuncular değil. Geçen yılki savunma aynı. Servet
Çetin veya Lucas Neill'ın olmadığı maçlarda Gökhan Zan sırıtmaz.
Ali Turan stoper orijinli ama Kayserispor'da son dönem sağ bek
oynadı. Rijkaard da onu sağda kullanıyor. O da alternatif oyuncu
olarak alındı. Galatasaray için en önemli transferlerden bir tanesi
Milan Baros olmalı. Kadıköy'deki Fenerbahçe maçında sakatlık
geçirdiği için sonrasında Galatasaray şampiyonluktan koptu.
Mutlak suretle yararlanılmalı. Ama şu anda ne yapıp yapıp bir
santrfor almalı Galatasaray. Hazırlık maçları ve OFK Belgrad
sınavında gördük ki, tutan (kaleci), atan (golcü) ve orta sahada da
oyunun iki yönünü oynayabilen bir oyuncu şart. Galatasaray takımı,
üç oyuncuyu doğru transfer ederse, ki şu an geç kalınmış durumda,
önümüzdeki sene lige damgasını vurur. Tabii Elano da döndüğünde, ki
Elano çok yetenekli bir oyuncu, Harry Kewell'ın da fizik olarak
toparlayacağını düşünürsek, Frank Rijkaard ve yönetimin yapacağı,
gerekirse risk alarak yapacağı üç transfer Galatasaray'ı çok önemli
bir kadro haline getirir.
ARDA SORUN ÇÖZER
Ayhan, Mustafa Sarp, Barış gibi oyuncular Galatasaray gibi önemli
bir takımda olmalı... Çünkü bu üç oyuncunun da ortak özelliği,
görev aldıklarında maksimumunu veren oyuncular olmaları. Üzerine
basarak söylediğimiz; olmazsa olmaz; kaleci, santrfor ve bir tane
de orta saha oyuncusu. Arda Turan, Türkiye'nin en yetenekli
oyuncusu. Avrupa'da da her takımda oynayabilecek kadar üst düzeyde
olduğunu düşünüyorum. Özellikte konsantre ve kuvvetli olduğunda,
sorumluluk da üstlendiği zaman, Galatasaray problem yaşamaz.
DİLMEN'İN BURSA YORUMU DİĞER
SAYFADA[page_end]
Sağlam zorladı...
Ertuğrul Sağlam'ın başarısı, Anadolu kulüplerinde yöneticilerin
iştahını kabarttı. Bu, yerli antrenörler için dezavantaj
Süper Lig'de 13 takım geçen sezonki hocalarıyla yeni sezona
başlıyor. (Ümit Özat ve Aykut Kocaman da geçen yıl görev aldıkları
için bu 13'ün içinde.) Sadece 5 takım teknik adam değiştirdi. Ve 18
takımın sadece 4'ünde yabancı antrenör var: Rijkaard, Schuster,
Şota ve Thomas Doll.
Tabii, çok antrenör değişmemesi, kulüpler ve Türk
antrenörleri adına önemli. Ama Ertuğrul Sağlam'ın başarısı, diğer
Anadolu takımlarındaki yöneticilerin de iştahlarını kabarttı.
Dolayısıyla yerli teknik adamların riskini daha da fazla artırdı.
Bu, yerli antrenörler için bir dezavantaj.
Kulüplerimiz, özellikle Anadolu kulüplerimiz, temkinli olmalı.
Hayal görmemeli. Zaten kulüp ve takım olarak her gün ileriye
gidiyorlar.