Şardan Yıldırım ile dalga geçti

Galatasaray Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan'dan F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ı çıldırtacak sözler...

Aziz Yıldırım için ‘F.Bahçe’nin efsane başkanı’ diyorlar. Efsane başkan en çok G.Saray şampiyonluğunu gören başkan! Ya efsane olmasaydı bu adamcağız, o zaman ne olacaktı!

Doğrusu röportaja gitmeden önce Yiğit Şardan’ın neler söyleyeceğini herkesten çok biz merak ediyorduk... ‘Az konuşup çok iş yapmayı’ kendisine felsefe edinen Şardan’ın çok dolu olduğunu biliyorduk. Ama inanın böylesini biz de beklemiyorduk. Galatasaray’ın son 2 yıldaki ekonomik gelişiminde büyük rolü bulunan başkan yardımcısı Şardan, her sorumuzu büyük bir açık yüreklilikle yanıtladı...

-  Aziz Yıldırım’ın ‘tek büyük Fenerbahçe’ sözü için ne diyorsunuz?

Vallahi istatistiklere baksın Aziz Yıldırım... İstatistik diye bir bilim var. Alınan kupalar, şampiyonluklar... Oraya bakıp göreceksiniz. Bir sene iki tane amatör şubede iki tane sponsor buldunuz, rakiplerinize karşı kazandınız diye tek büyük mü oldunuz? Bu kadar kolay mı tek büyük olunuyor yani! Fenerbahçe Başkanı, kendi camiasına yaşadığı başarısızlığı unutturmak için böyle söylemleri ortaya atıyor ki, herkes yaşananları unutsun… Hakikaten de talihsiz sözler bunlar.

Biz öyle demezdik

-   Aziz Yıldırım Galatasaray’ın kazandığı UEFA Kupası’na da tesadüf demişti?

Ona da tesadüf diye baktı. Yani, Aziz Yıldırım için ‘Fenerbahçe’nin efsane başkanı’ diyorlar. Efsane başkan en çok Galatasaray şampiyonluğunu gören başkan! Ya Allah korusun ya. Ya efsane olmasaydı bu adamcağız, o zaman ne olacaktı! Galatasaray’ın Avrupa kupasını, şampiyonluklarını gören başkan o. Ve de kendisi efsane başkan! Ama tabii ki o da söyleyecek. O da kendi camiasını motive etmek istiyor. Bu da gayet doğal. Nasıl ki 3 sene üst üste şampiyon olacağız dedi. Biz olsak, böyle bir şey demezdik…

G.Saray hiçbir zaman o kadar antipatik olmadı

-    Fenerbahçe’nin antipatik olduğu, bunun da Aziz Yıldırım’ın söylemlerinden kaynaklandığı görüşüne katılıyor musunuz?

Aziz Yıldırım ‘Başarıdan dolayı herkes bize tepki veriyor, sevmiyor’ diyor. Böyle bir şey yok. Onun iddia ettiği gibi olsaydı, en çok Galatasaray’dan nefret ediliyor olurdu. Çünkü biz onların hiçbir zaman yaşayamayacağı kadar çok başarı yaşadık. Ama bize hiçbir zaman böyle bir tepki olmadı. Biz 4 sene üst üste şampiyon ve UEFA Kupası şampiyonu olduğumuz zaman herkes bize kucak açıyordu. Türkiye’de hiçbir zaman Galatasaray bu kadar antipatik konuma düşmedi.

-   Fenerbahçe’nin geçen sezon amatör branşlarda size büyük üstünlük kurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İyi servis yapıyorlar

Buradaki asıl konu şu. Voleybol ve basketbol dört tane takım. Dördüne de Fenerbahçe yatırım yapıyor. Bunun da sebebi Ülker ve Acıbadem firmaları. İki firma 23 milyon dolar para veriyorlar. Bu takımlar da bizle karşılaşıyor. Ama daha fazla yatırım yaparsanız böyle sayılar ortaya çıkabilir. Ona bakarsanız, kürekte, sutopunda, yüzmede daha iyiyiz. Başarı hemen yazılıp çiziliyor. Onlar istatistikleri toplayıp servis ediyorlar. Yazdırmayı iyi biliyorlar.

FENER’i KADIKOY’DE ANTİ-FUTBOLLA YENERiZ[page_end]

F.Bahçe gelip bizim stadımızda anti futbol oynuyor. G.Saray’ın futbol kimliğinde ise böyle bir şey yok. Biz de Kadıköy’e bir kez yenilmeyelim diye çıkıp bir maçlık anti futbol oynasak, çözülür bu olay.

-  G.Saray neden Kadıköy’de kazanamıyor?
Buradaki temel sebep, herkesin düşündüğünden farklı. G.Saray, bundan birkaç yıl önce Kadıköy’de kupa maçı oynadı, 0-0 bitti. O maçı izleyin; Galatasaray, Kadıköy’de öyle oynarsa ya maçlar 0-0 biter ya da biz kazanırız. Bizde yani G.Saray futbol kimliğinde anti futbol yok. F.Bahçe gelip bizim stadımızda anti futbol oynuyor, G.Saray’ı bozmak için oynuyor ama biz ataklar geliştirerek, ileri oynayalım diye gidiyoruz Kadıköy’e. Bakın son maç Fener’in bize karşı galibiyete ihtiyacı vardı ama önce yenilmeyeyim diye oynadı. Biz de Kadıköy’e bir kez yenilmeyelim diye çıkıp bir maçlık anti futbol oynasak, çözülür bu olay.

Inter gibi oynamıyoruz
Inter’in Barcelona maçında hiç utanmadan 90 dakika defans oynayıp Avrupa’nın en büyük kupasını götürdüğü gibi senede, bir maç böyle oynamayı içimize sindirebilsek yetecek. O kadar hakkımız olmalı. Maçı kilitlesek ya berabere kalırız ya da kazanırız. Böyle çıkalım, iddia ediyorum biz Kadıköy’de maç kaybetmeyiz. Ama maalesef biz Galatasaray olarak anti futbolu kendimize yakıştıramıyoruz. En büyük hatamız bu. İyi futbol oynamak için de kafanın rahat olması lazım. Ama bizim oyuncularımızın kafası rahat değil, stresli çıkıyoruz. Sahaya bir de kafa olarak ‘Biz bu adamları kaç senedir yenemedik’ diye çıkıyorsunuz.

Bursa’da büyüdüm şampiyonluklarına sevindim

-  Bursaspor’un şampiyonluğuna sevindiniz mi?
Ben ilkokulu Bursa’da okudum. Bu yüzden Bursa’ya karşı bir sempatim var. Bursa’nın kazanmasına çok sevindim. Ama Fener’in üzülmesi beni sevindirmez. Çünkü başkaların acılarına yapım gereği sevinmem. Trabzon maçından sonraki 2 dakikalık şampiyonluk sevincine gelince... Böyle bir şey bu çağda nasıl yaşanır bilmiyorum. Başta benim annem olmak üzere, birçok sevdiğim insanı üzdü bu olay.

Şaş ve Şükür yanlış yolda

-  Eski futbolcularınız Hakan Şükür ve Hasan Şaş, kulübü çok eleştiriyor...
Bu arkadaşlar çok yanlış yolda, birkaç sebepten… Birincisi bu arkadaşlar uzun yıllar Galatasaray sayesinde çok şöhret oldu ve para kazandı. Galatasaray’dan ayrılırken takdir edip müteşekkür olmaları lazım. Futbolun içinde kalacaklarsa Galatasaray ile iyi geçinmenin kendilerine fayda getireceğini bilmeleri lazım. Yazık. Artık doğruyu görmeliler.

Cemal Nalga olayı bir gaftı çok büyütüldü[page_end]

-  Cemal Nalga olayını bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Cemal Nalga olayı talihsiz bir olaydır ama bana sorarsanız, büyütüldüğü kadar da değildir. Bu, bizim kulübümüzde kendi unsurlarımız tarafından gereğinden fazla büyütüldü. Bir gaf, bir hata... Bu kadar büyütülmemesi lazımdı.
Olayın benimle ilgili kısmına gelince... Bana bağlı şubede böyle bir olaydan bilgim olması şeklen imkansız. Ancak bana birinin söylemesi lazım. Ama suçum olmaması sorumluluğum olmaması anlamına gelmez. Benim istifa etmemin sebebi suçlu olduğum için değil, sorumlu olduğum içindi.
Hata yapanlar belli. Bunlar cezalarını çekiyorlar. Ki onlar içinde üzülüyorum. Benim anlamadığım şey böyle zamanlarda büyük camiaların kenetlenmesi gerekir. Bir kulübün sıkıntılı gününde kendi içindekilerin muhalefet etmesi onlar adına ayıptır.

ADNAN POLAT iSTiFAMI HiÇ iSTEMEDi

Yiğit Şardan, Cemal Nalga olayı sonrası başkan Adnan Polat’ın kendisini hiç suçlamadığını belirterek, “Hatta istifa etmeme de karşı çıktı” dedi.

Jo yanlış transfer değildi

-  Jo ve Dos Santos için ne düşünüyorsunuz?
Bakın, Jo saha içinde herhangi bir disiplinsizlik sergilemedi. Gezip tozmayı seven bir oyuncu idi. Jo saha içinde elinden geleni yapmaya çalıştı. Bence o anlamda Jo’nun yanlış olduğunu düşünmüyorum. Dos Santos’un eksiği, idman açığı idi. O açığı bir türlü kapatamadı.

Kaleci Rüştü haddini aşmış

-  Beşiktaşlı Rüştü, Rijkaard için, ‘Şampiyonlar Ligi’ni kazanan bir teknik direktör boşta gezer mi? Rijkaard iyi hoca değil. Başarısız olacağını biliyordum’ dedi...
Bir defa Rijkaard çalışmak istemediği için bir yıl dinlendi. Rüştü bunu yanlış biliyor. Kimse teklif etmedi diye değil yani. ‘Ben başarısız olacağını’ biliyordum gibi lafları bir insanın haddini aşan laflar olarak görüyorum. Rijkaard, Barcelona’da sadece başarı kazanmış bir hoca değil. Rijkaard, Barcelona’da bu uzay takımının temellerini atmış bir mimar. Guardiola, onun yaptıklarının üzerine koyuyor. Bunu Guardiola da söylüyor. Rijkaard için ‘başarısız, yetersiz hoca’ demek abesle iştigal olur.

Eninde sonunda teneke bağlayıp gönderiyorlar[page_end]

-  Spor kulübü yöneticiliği zor bir iş mi?
Spor yöneticiliği konusunda şunu biliyorum; ağzımızla kuş tutsak yine eninde sonunda teneke bağlayacaklar arkamızdan. Hep böyle oluyor... Ne yaparsanız yapın, arkanızdan, ‘Hay Allah keşke gitmeseydi’ denmiyor. Herkesin sonuçta arkasına teneke bağlanıyor. Bununla yaşamayı öğrenmek lazım. Ama bunu bile bile neden yapıyoruz, bunun cevabının inanın bende bilmiyorum. Ama yapıyoruz. Bu işler aslında akıllı adam işi değil.

Hedefimiz yılda 400 milyon dolar

“Adnan Polat’tan önce yıllık gelir 70 milyon dolar civarındaydı. 2010-2011sezonunda ise gelirlerimiz 300 milyon liranın üzerinde olacak. Ama yetmez, 400 milyon dolar olmalı.”

-  Sayın Adnan Polat sürekli sizin ürettiğiniz projelerden söz ediyor ve gelirlerin artmasında büyük payınız olduğunu söylüyor...
Adnan Polat öncesi Galatasaray’ın getirisi yıllık 70 milyon dolar civarında idi. 2010-2011 sezonunda ise gelir bütçemiz 300 milyon TL’nin (190 milyon dolar) üzerinde. 25 milyon dolar kazandığımız stattan 75 milyon dolar kazanacağız. 17 milyon dolar kazandığımız yayın gelirlerinden şimdi 45 milyon dolar kazanacağız. Ancak bu 78 milyon dolarlık artının yanı sıra geri kalan 50 milyon dolar da yeni projelerle yarattık. Rakibimizin (Fenerbahçe) gerisinde kalmıştık, şimdi aynı seviyeye geldik. Yeni projelerle Galatasaray’ın dünya çapında kulüp olması için gelirlerinin 400 milyon dolar olması lazım. Önümüzdeki 5 senede bu geliri nasıl ikiye katlarız diye program yapmamız lazım.

Ekonominin büyümesi için Galatasaray taraftarlarının, kulüp ürünlerinden ve hizmetlerinden faydalanması lazım. Bir kere 9 milyon tane Bonus Card sahibi var. Bunların yüzde 40’ı Galatasaraylı ise, demek ki 3.5 milyon Galatasaraylı Bonus Card sahibi var. Şu anda gidişatta memnunuz. Daha 6 ayda 100 bine geldik. Avea’da ise 200 bine ulaştık. Bunlar çıkalı 1 sene oldu. Bankaların söylediğine göre Fenerbahçe’nin kartlarını da geride bıraktık. Taraftar bunu yaparsa sponsora da ihtiyaç kalmaz. Galatasaray’ın en büyük sponsoru 30 milyon taraftarı.

M.United’a örnek olduk

Galatasaray sadece teknolojik değil tesisleşme açısından da büyük atılım içinde. Stadı her yönüyle Türkiye’nin en modern stadı olacak. Basketbol arenası için pürüzler çözülüyor, voleybol salonunun inşaatına başlanıyor. Kalamış’ta çok ciddi havuz yatırımı var. GS Bilyoner’i biz başlattıktan 1-2 hafta sonra Manchester United’ın böyle hamlesi oldu. GS Bilyoner gibi bir siteyi onlardan daha önce açtık. Şu anda 400 bin Galatasaraylı ile iletişim içindeyiz.

Bu kadar seviyesizce muhalefet görmedim[page_end]

 35 yıldır G.Saray camiasının içindeyim; bu kadar seviyesizce, tacizkar bir muhalefet görmedim. Muhalefet  etmenin de bir zarafeti, bir adabı vardır...

-  Son kongre öncesi kulüpte birçok şey iyi gidiyor olmasına rağmen yoğun bir muhalefet vardı. Haketmediğiniz eleştirilere uğradığınızı düşünüyor musunuz?
2008’deki seçimde Adnan Polat’ın karşısına kimse çıkamadı. Çünkü kimse o yükün altına girmek istemiyordu. Son seçimde Galatasaray’ın gelirleri yükselip, Riva’nın değeri katlanınca ve Seyrantepe Stadı da bitme aşamasına gelince, ‘en iyisi biz göreve gelelim’ düşüncesine girdiler. Madem bu kadar istekliydiniz, 2 yıl önce göreve talip olsaydınız.

Polat kadar olamazdım

-  Son zamanlarda Adnan Polat ve ekibine yönelik eleştiriler sertleşti. Polat’ın yerinde olsanız tepkiniz ne olurdu?

Ben Adnan Polat’ın yerinde olsam bu kadar demokrat davranamayabilirdim. Adnan Polat bu eleştiriyi hak etmeyecek derecede demokrat davranıyor. Herkesi kucaklıyor, birleştirmeye çalışıyor. Son tüzük kongresinde herkesi o çalışmanın içine davet etti. Ama bütün bunlar anladığım kadarı ile ona karşı kullanılıyor.
-  Tüzük kongresinde yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Üzülüyorum. 35 yıldır bu camianın içindeyim; bu kadar seviyesizce, tacizkar bir şekilde muhalefet görmedim. Muhalefetin bir zarafeti, adabı vardır. Bu uslübü kaybettiğiniz zaman bizim diğer kulüplerden farkımız kalmaz..

Frank Rijkaard bize yakışıyor

-  Rijkaard başarılı olur mu?
Geçtiğimiz sezon Rijkaard için bir deneyim kazanma süreci oldu. Şimdi Türkiye Ligi’ni daha iyi analiz edeceğini düşünüyorum. Ben Rijkaard’ın sadece önemli bir antrenör olduğunu değil, Galatasaray’a yakışan bir teknik adam olduğunu düşünüyorum. Belki de onun oynatmak istediği malzeme onun elinde yoktu.

Polat bana başkanlığı kaybettirdi ama...

-  2006’da rahmetli Özhan Canaydın’a karşı başkan adayı olduğunuzda, Adnan Polat size rakip olmuştu. Ama şimdi onunla birlikte çalışıyorsunuz...
2008’de Adnan Polat, beni çağırdı dedi ki, “Yiğit ben seninle çalışmak istiyorum.” Ben de, “Sen 2 yıl önce başkanlığı kaybetmeme sebep oldun, şimdi benimle çalışmak istiyorsun” cevabını verdim.  “O zaman seni tanımıyordum, şimdi çalışmak istiyorum” dedi. Böylelikle birlikte çalışmaya başladık. Polat’ın çok başarılı olması için çabalıyorum.

Avrupa’da en çok taraftar Galatasaray’ın

-  G.Saray bir gün Manchester United gibi dünya futboluna yön veren bir kulüp olabilir mi?

Bir gün M.United gibi olabiliriz. Onların yayın gelirine biz sahip olamıyoruz. Ama stat gelirleri ona yaklaşacak.  Sadece Türkiye’de değil Avrupa’da bile Galatasaray kadar taraftarı olan kulüp yok. En çok taraftarın Manchester United’da olduğu söylenir ama Manchester’ın taraftarlarının büyük kısmı hayatlarında Old Trafford’u görmemiş Hindistan’daki Hintlilerden oluşuyor. Şu anda G.Saray’ın bulunduğu yerden ben bir tek bu yüzden mutsuzum. Galatasaray Avrupa’nın en büyük kulübü olmalı. Türkiye’nin en büyük kulübü olmak G.Saray için bir vizyon değil ki.

Günün Önemli Haberleri