Selçuk İnan birçok konuda bomba açıklamalar yaptı
Galatasaray Kaptanı Selçuk İnan birçok konuda bomba açıklamalar yaptı
Four Four Two dergisine röportaj veren milli futbolcunun açıklamaları şöyle:
Galatasaray'a geldiğinden beri üç şampiyonluk, iki Türkiye Kupası, üç Süper Kupa, Şampiyonlar Ligi'nde istikrar... Bu kadarını bekliyor muydun?
İtiraf etmem gerekirse beklemiyordum ama tabii ki hedefim böyle başarılardı. Bundan dolayı mutluyum. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok kupa kazanmak herkesin görebileceği bir şey değil, bununla gurur duyuyorum.
Takım kaptanı olarak arkadaşlarını nasıl korumaya
çalışıyorsun?
Arkadaşlarımı saha içinde yaptıkları hatalarla ilgili çok fazla
eleştirmem. Hiçbirine "Neden şu tarafa atmadın?", "Kaleye niye şut
çekmedin?" demem. Benim görevim takım birliğini sağlamak. Maç
bittiğinde maç boyunca yaptığım bir şey, söylediğim bir söz
birilerini kırmış mıdır diye düşünüp özür dilemem gerektiğini
düşünürsem gider dilerim. Çünkü ben mutluluktan beslenen bir
insanım. Her sabah gülerek tesise geliyorum. Futbolcu olmak hiç
kolay değil. İnsanlar sadece kazandığımız paraları düşünüyor ama
bizim düşünmemiz gereken onlarca şey oluyor.
"SANKİ MESSI GELECEK DE BEN ENGEL OLUYORUM
Burak Yılmaz'la olan dostluğunuzla ilgili defalarca konuştuk ama
eleştirileri de birlikte aldığınız bu kadar net bir dönem hiç
olmamıştı. Burak bir hata yaptığında kendin için de tedirgin oluyor
musun?
Burak'la geçmişimiz çok uzun yıllar öncesine dayanıyor, umarım hep
böyle kalır. Artık insanlar bizim dostluğumuza o kadar çok alıştı
ki bazen bu dezavantaja dönüşüyor. İkimizden birinin yaptığı bir
hatanın faturasını ikimize birden kesiyorlar. Siz de görüyorsunuz,
transferler yapılıyor yapılmıyor, kulübün durumu, finansal
kriterlerin yerine getirilmesi gibi olaylar var. Bir forvet
alınmadığı zaman "Selçuk istemiyor" diyorlar. Çünkü Burak'la o
kadar yakınım ki onu koruduğumu sanıyorlar. Sanki Messi gelecek de
ben engel oluyorum! Önceden insanlardan bu konularda biraz daha
duyarlı olacağını umut ediyordum ama yavaş yavaş inancımı
kaybediyorum. Şimdi sadece işime bakıyorum. Burak'ın kaçırdığı
golün bile bana yansıması hoşuma gitmiyor.
"BAŞARILI İNSANLAR HER ZAMAN KISKANILIR"
Sorun sadece bu mu sence?
Başarılı insanlar her zaman kıskanılır. Yaşaya yaşaya bunu
öğrendim. 2010-2015 yılları arasında 10 kupa kazandım. Buna rağmen
biliyorum ki kötü bir şey yaptığım ilk anda yine eleştirecekler.
Çünkü Galatasaray taraftarının benden beklentisi çok yüksek. Bunun
yanında rakip takımların taraftarları, yöneticileri, gazetecileri
tabii ki bizim kötü olmamızı istiyor. Her sene iki kupa kaldırmak
kolay değil. İnsanlar kupa kaldırılırken Selçuk'u, Burak'ı,
Muslera'yı görüyor. Bunun birilerini rahatsız etmesi çok doğal. Bu
kadar başarılı olup karşılığını alamamak da bizi üzüyor. Tüm ekip
olarak biraz buruk olmamızın sebebi bu.
"BU KADAR KUPA KAZANDIYSAK DEMEK Kİ İYİ TAKIMIZ"
Bu sezon yapılan transferler seni tatmin etti mi?
Ülkemizde hep bir yeniler gelsin isteği var. Çok kolay değer verip,
çok kolay geri alıyoruz. Sırf bu yüzden o kadar çok futbolcu
kaybedildi ki, inanamazsın! Bu kadar kupa kazandıysak demek ki iyi
bir takımız. Buna rağmen insanların transfer istemesi yine de
normal.
Rakiplerin büyük transferler yapmasının da bu durumu
tetiklediğini düşünüyor musun?
Olabilir ama ben bu takıma ilk geldiğimde de böyle transferler
yapılmıştı. Kendini kötü hisseden, eksik gören kulüpler tabii ki
transfere önem verecektir. Fenerbahçe geçen sene başarısız diye
nitelemiş ki kendini yeni oyunculara ağırlık verme kararı almış.
Ama biz zaten iyi bir takımız, taraftarımız da bize inanmalı.
"YILDIZLARA GEREĞİNDEN FAZLA DEĞER VERİLMESİNİ ANLAYAMIYORUM"
Tatilde güneşlenirken Süper Lig'e gelen önemli isimleri gördükçe
neler hissettin? Onlara karşı oynamak seni de heyecanlandırıyor
mu?
Heyecanlandırıyor tabii ki. Ben de bir futbolsever olarak sahada
kaliteli hareketler görmek istiyorum. Bu sahada onun karşısında ne
yaparım heyecanı değil. Yine de yıldız transferlere gereğinden
fazla değer verilmesini anlayamıyorum. Hangi takıma gelirse gelsin
futbolcunun öncelikle kendisini kanıtlaması gerekir. Türkiye'ye
gelen her yabancının başımızın üstünde yeri var, biz böyle
insanlarız ama sonra hayal kırıklığı yaşamamak için biraz sabırlı
olmak lazım, çok gözde büyütmemek, çok beklenti yaratmamak
gerekir.
"İBRAHİMOVİC GELSİN BANA NE!"
Galatasaray'ın avantajı bu sezon bu olabilir mi?
Bizim avantajımız oturmuş bir kadromuzun ve sistemimizin olması.
Maçları ve şampiyonlukları isimler kazanmaz. Artık bunu insanların
iyice anlaması gerekiyor. Bir yıldız bir maç kazandırabilir ama
şampiyonluğu ancak bir takım getirir. Sezon sonunda bir kupa
kazanalım da en çok golü isterse Muslera atsın, gelsin Ibrahimovic
atsın, bana ne!
"ISLIKLARI DUYUNCA DUYGUSAL ÇÖKÜŞ YAŞADIM"
Tribünlerin seni ıslıkladığını duyduğunda nasıl bir duygusal
çöküş yaşadın? Nasıl toparladın?
Bunalıma girdim, duygusal bir çöküş yaşadım evet. Çünkü insanların
bunu neden yaptığını anlayamıyorum. Taraftarları spor yazarlarının
ve yorumcuların ciddi anlamda yönlendirdiğini düşünüyorum. Maçı
izlemeyen insanların bile duyduklarıyla beni eleştirdiğini
biliyorum. Islıkları ilk duyduğumda çok kötü hissetmiştim. Kendi
kendime şöyle bir cevap buldum: Galatasaray'ın kötü olmasını
isteyenler işe benden başlıyorlar çünkü kaptan benim. Tabii ki
yıprandım ama artık iyiyim. Galatasaray taraftarına kendimi yeniden
kanıtlamaya çalışmak kötü bir deneyimdi. Biz işimizi yapmaya
çalışıyoruz, hocamızın söylediklerini yapmaya çalışıyoruz. Kendimi
bazen takımın hamalı gibi görüyorum. Bu bir özeleştiri değil, bu
benim.
"TABİİ Kİ HOCAYA GÖRE OYNUYORUM"
Takımın başına Hamza Hamzaoğlu geldikten sonra kendini
toparlaman "Selçuk hoca seçiyor!" eleştirilerine sebep oldu. Kaptan
olarak takımın teknik direktörlerinin belirlenmesinde ne kadar
payın var?
Belki de takımda Mancini ve Prandelli ile en iyi anlaşan
futbolcuların başında geliyordum. İkisi için de elimden gelen her
şeyi yaptım ama tabii ki hocaya göre oynuyorum. İstek olarak değil,
oyun anlayışı olarak hoca benden ne isterse onu yapmaya
çalışıyorum. Prandelli ile bir maç bile kendi mevkimde oynadığımı
hatırlamıyorum. Kendisine de bunu söylemiştim. "Kendi mevkimde
oynarsam daha faydalı olabilirim, takımı daha rahat
yönlendirebilirim" diyordum ama o "Benim oyun anlayışım bu, senden
de buna saygı duymanı bekliyorum" diyordu. Ben de her zaman "Tabii
ki hocam" deyip, başımı önüme eğerek odasından çıkmışımdır. Mancini
ile de durumumuz bundan farklı değildi. Hayatım boyunca hiçbir
yönetici ile kulüp binası dışında görüşmüşlüğüm yoktur, sahanın
içinde oynanan oyun haricinde saha dışında kimseyle bir şey
konuşmadım. Çünkü benim işim bu.
"FATİH HOCA ZAMANINDA ÇOK GOL ATTIM"
Galatasaray'a geldiğin 2011 yılından beri görevinde ne gibi
değişiklikler oldu? Bu performansına nasıl yansıdı?
Fatih hoca döneminde çok fazla gol attım, benim yerimde başkası
olsa belki bu kadar gol atamazdı. Bunu benden isteyen Fatih
hocaydı. Oyunu her zaman ilerde oynuyorduk, sürekli pres yapan bir
takımdık, oyunu sürekli ceza alanı civarında oynamaya çalışıyorduk.
İkinci senemde takıma önemli oyuncular transfer olduktan sonra
benim de görevlerim değişti. Bir takımda Burak, Drogba, Sneijder
olunca ben tabii ki kafama göre öne gidemem. Hocam benden daha çok
arkayı kollamamı, defansa yardım etmemi, ileri çıkmamamı istemeye
başladı; ben de onu yapmaya başladım. Mancini "Sağda oyna", "Solda
oyna", "Arkadaşlarının eksiğini kapat" dedi, "Tamam" dedim. Hamza
hoca "Oyunu senin yönlendirmeni istiyorum, sana bu konuda çok
ihtiyacım var, takımı yönlendirmen, pas yaptırman, gerektiği anda
yönlendirmen, tabii ki yana ya da geriye oynaman gerekiyorsa
oynaman önemli" dedi.
"TRABZON MAFYASI, BEYEFENDİLER MASASI!.."
Geçtiğimiz sezon Galatasaray'ın şampiyonluktan koptuğunun
düşünüldüğü dönemlerde takımı toparlamak için kaptan olarak neler
yaptın?
İşte bunu yapmaya çalışırken adımız Trabzon mafyasına çıktı!
Sürekli şampiyon oluyoruz, sürekli başarılıyız ama iyi bir takım
olduğumuza kimseyi inandıramıyoruz. Hep bir Trabzon mafyası,
beyefendiler masası, yerliler yabancılar kavgası... Bu kadar
şampiyon olan, bu kadar kupa alan bir takım nasıl aynı zamanda bu
kadar takım olmaktan uzak olabilir? Başarısız olan takımlara
bakıyorum, kimse onlarla ilgili bir şey söylemiyor! Ben de
arkadaşlarıma "Ben olsam ben de kıskanırım" diyorum. Çünkü
kıskanılacak bir iş yapıyoruz.