Son dönemlerde bu söz moda oldu. Herkes kötü gidişatı birilerine
ihaleyi ediyor. Bu bağlamda Erzurumspor beraberliği Şenol hocaya
yazar. Aslında maça olabilecek en ideal 11 ile başladı Beşiktaş .
Kenarda Roco varken Necip’in stoperde başlamasının, teknik açıdan
tek açıklaması oyunu geriden kurmak olmalı. Kaldı ki ilk yarıda
bunu da başardı Beşiktaş. İlk yarı gerek çıplak gözle oyunda,
gerekse istatistiklerde ağır Beşiktaş üstünlüğü vardı. Zaten sahaya
tek uzun (Burak) ile çıkamış olsa, henüz ilk yarıda okadar duran
toptan gol çıkarırdı Beşiktaş.
İkinci yarıda yeni transfer Mirin’in sakatlanması ile oyuna
Pektemek’in girmesi hayati bir hataydı. Beşiktaş ortasahası oyundan
düştü ve Erzurumspor göz göre göre gelmeye başladı. Şenol hoca bu
durumu farketti ve maalesef 2.bir hata ile düzeltmeye çalıştı.
Burak Yılmaz’ın çıkışı hem topun ilerde kalmasını güçleştirdi hemde
zayıflayan ortasahayı daha hızlı geçti Erzurumspor. Beşiktaş
nekadar talihsiz bir dakikada gol yediyse, bir okadar sürpriz ve
iyi bir dakikda golü buldu.
Beşiktaş 1-1’den sonra rakibin üzerine daha güvenle ama daha
amatörce gitti. Neredeyse sonlandıramadığı atak kalesine tehlike
olarak döndü. Dürüst olmak gerekirse 2.yarıdaki oyuna ve yanlış
okadar hamleye bir puan iyi ama bu Beşiktaş için belkide
şampiyonluğun uçtuğu maçtı. Babel Beşiktaş’ta kazandığı prestij ile
bu yaşta Premier lige tutundu. Q7 de Pepe gibi şampiyonlar liginde
oynamaya devam etmek istiyor ve Porto’ya gidecek muhtemelen. Eğer
Başakşehir kazanırda puan farkı 11 e çıkarsa Beşiktaş sezon sonunu
zor görür...