Serdar Ali Çelikler'den Fenerbahçe'ye sert eleştiri
Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, Fenerbahçe'de 3 Haziran'da başlayan Ali Koç'un başkanlık dönemininin bugüne kadarki performansını değerlendirdi.
3 Haziran'da Fenerbahçe taraftarı bir devrim yaptı. Bu devrimin öznesi Ali Koç'tu. 4 Haziran itibariyle saymaya başlarsak Ali Koç ve yönetiminin 45. günü doldu. Bu süre bir kritik yapmak için yeterli zaman.
Öncelikle Ali Koç ve yönetimi çok ciddi bir enkaz devraldı. Bu enkaz altından kalkılması çok ama çok zor yük. Başkanın en büyük artısı bu tabloyu tüm şeffaflığı ile kamuoyuna açıklamasıydı. Mali tedbirler konusundaki çalışmaların da başarılı gittiğini sanıyorum. Burhan Karaçam ve Şaban Erdikler'in yönettiği ekonomik kısmı başarılı ve iyi idare ediliyor. Daha da iyi idare edilecektir.
Bu gelişmeler ışığında başkanın cebinden 50 milyon dolar vermiş olması asla yadsınamaz. Henüz 50 milyon dolarlık sponsorluğu göremedik ama yakındır. Diğer 50 milyon dolarlık uzun vadeli düşük faizli kredi ise oluşturuldu, aktarılmak üzere.. Özetle finans işi iyi işliyor.
Gelelim amatör branşlara. Başkan, söz verdiği gibi E-Spor branşını açtı. Basketbolda bütçe kısıtlamasına gidilmedi. Geçen yıldan 1 Euro bile eksik verilmeyecek. Üstelik geçen yıl 15 milyon Euro veren Doğuş'un yokluğuna ve ekonomik çöküşe karşın.
Diğer branşlarda da transferler yapılıyor. Başkan, söz vermesine rağmen en büyük eksikliği şu ana kadar daha da kötüye giden iletişim konusunda yaşıyor. İletişim namına bir tek şey yapılmıyor. Tersine dedikodu mekanizması öyle bir işliyor ki herkes Emre Akbaba'nın Fenerbahçe'ye transferinin bittiğini sandı. Oysa bizzat G.Saray Başkanı Mustafa Cengiz'den öğrendik ki F.Bahçe'nin Alanya'ya resmi bir teklifi yokmuş. O zaman 2 gün boyunca kopan bu fırtına neden dindirilmedi diye sormak gerek. Ayrıca adeta paranoyaya dönüşen ve muhabirleri dahi düşman gören "Aman tek bir bilgi dahi sızmasın" mantığı kulübü taraftardan kopartıyor. Comolli ve Onur Başar'ın paranoyaları ve herkesi kulübe zarar verme potansiyeli olan düşmanlar şeklinde görmesi muhabirler dışında çalışanları da etkiliyormuş. Öte yandan taraftar ve camia başkan dışında kimseden bilgi akışı alamadığından dedikodu kazanları kaynamaya başladı. Ali Bey'in "En hızlı ve çabuk mesafe alacağımız konu" dediği iletişim konusunda geriye gidiş var.
Gelelim Futbolaaa... Daha önce de söylemiştim, Aykut Kocaman meselesi çok ve gereksiz uzatıldı. Cocu iyi bir tercih gibi duruyor. Bu ekonomik sıkıntıda, 621 milyon Euro borç ile sadece kur farkıyla 300 milyon lira ek maliyetle yaşanılan ortamda Barış-Berke-Ferdi-Ayew ve Slimani transferleri başarıdır. Ancak Comolli ve futbol şubesi bana göre şu ana kadar en başarısız birim.
• "100'e yakın futbolcu izliyoruz. 1.5 yıldır çalışıyoruz" sözlerinin karşılıklarını görmüş değiliz.
• Barış ve Berke'yi Batur Altıparmak getirdi. Ferdi'nin menajeri Cocu'nun menajeri Rob Janssen. Onu da Cocu aldırdı.
• Ayew ve Islam Slimani ise bilinmeyen ve "1.5 yıl çalışmayı gerektirecek" isimler değil.
• Asıl önemlisi satış konusunda ciddi başarısızlık var. Şu ana kadar kimsenin satılamamış olması en basit tabirle skandaldır. Üstelik Ali Bey, bizzat satış konusunda Beşiktaş'ı örnek göstermişken..Bu zamana kadar kimseyi satamayan Sportif Direktör maaş yemiştir sadece. (Salih de Batur Altıparmak tarafından gönderildi. Satılmadı, bedavaya gönderildi)
• Gelelim futbol yönetiminin asıl bombalarına.. Sürekli ve haklı olarak eski yönetimi "Transferleri zamanında yetiştirememek" başlığı ile eleştiren Ali Bey, kendi ekibi eliyle aynı hataya düşürüldü. Benfica maçlarına Alper ile çıkıldı. Comolli efendi de "Bu Alper'e ayıptır. Belki 9 numaraya evrilecek" diye dağlara taşlara gidecek bir açıklama yaptı.
• Jack Wilshere konusu ise başka bir bomba. Bu oyuncu memleketinden ayrılmak istemedi ve dünyaları talep etti. Başkan da yolu gösterdi. Peki güzel de bu arkadaşı neden İstanbul'a getirdiniz?
İstanbul'a turistik gezi yapıp gitti, 1.5 yıldır 100 futbolcu izleyen ekip seyretti.
• Gel gelelim Emre Akbaba işine. F.Bahçe bu oyuncuya madem resmi teklif yapmadı, o zaman Comolli neden "İlgilendiğimiz iyi bir futbolcu" dedi. F.Bahçe bu oyuncuya resmen talip oldu mu? Olduysa tam anlamıyla transfer dayağıdır. Yok olmadıysa halen tatmin edici bir açıklama yapılmaması ayıptır. Emre Akbaba'ya transfer teklifi yapılmadıysa ve bu açıkça ifade edilmediyse hatadır. Emre için devreye girilip alınamadıysa dayaktır. Emre için devreye girilip alınamadıktan sonra "zaten istemiyorduk" iması yapmak ise komiktir.
• Bir de 1.5 yıldır çalışıp 100 futbolcu izlediğini iddia eden adamların takımının kalecisinin hala Volkan Demirel olması ise bana göre Ali Koç yönetiminin en temel hatasıdır. Volkan, eski yönetim zihniyetinin saha içi temsilcisidir ve ayrıca son 6-7 yıldır iyi kaleci de değildir.
Özetle. Finans , taraftar bağı ve amatör branşlarda başarılı olan Ali Koç yönetimi futbol takımı konusunda mevcut şartlarda iyi işler yapmış olsalar da henüz sınıfı geçememiştir. Comolli ise hayal kırıklığıdır. Dost acı söyler...