Sezgin ile Polat'ın sırrı ortaya çıktı
Hıncal Uluç, Galatasaray başkanı Adnan Polat ve Adnan Sezgin arasındaki büyük sırrı ortaya çıkardı.
Hıncal Uluç, Sabah gazetesindeki köşesinde Galatasaray başkanı Adnan Polat ve Adnan Sezgin arasındaki büyük sırrı ortaya çıkardı.
İşte Uluç'un bomba açıklamaları;
Adnan Polat, çok sevdiğim bir dostum, yıllanmış arkadaşım.. Onun nasıl yürekten bir Galatasaraylı olduğunu bilirim. Zamanın başkanı Alp Yalman'a tavsiye eden "Bu genci yönetime al. Başlat. Yetişsin.. Geleceğin başkanı" diyen benim.. Yöneticilik yaptığı süre içinde hep destekledim. Başkanlığa aday olduğu zaman da yanında oldum.
Şimdi ona bir dostu olarak hayatının en önemli tavsiyesini yapıyorum.
"Sevgili Adnan, Lütfen istifa et. Hemen bugün, yönetim kurulu toplantısında, perşembe günkü Avrupa maçının ardından geçerli olmak üzere istifanı ver.
Bunu Galatasaray'a sevgin ve Adnan Polat adına saygın varsa, mutlak yap.
Çünkü, bu yıpranmış, tükenmiş ve tüm camianın güvenini kaybetmiş halinle, her geçen günün, bir evvelkinden daha kötü olacak. Başkan kaldığın her gün, Galatasaray'ı da, kendi adını da fena halde yıpratacaksın."
Adnan Polat, geçen yılın o Avrupa Şampiyonu olacak kadrosunu darmadağın eden, Galatasaray'ı Avrupa'da yok etmekle kalmayıp, ligde şampiyon bile olamayan Fener'in on puan gerisinde bırakan, bu yılın, geçen yılı da aratan felaketler dizini ile açılmasına sebep olanlar kimdi, başkan olarak bunları arayıp gerekeni yapacağına, tüm camianın nefret ettiği Adnan Sezgin'in dümen suyuna girdi.
"Vefa" diye bir anlamsız sözün ardına sığındı. İstanbulspor'un başında iken Fenerbahçe'nin yolladığı teşvik primlerini imza mukabili dağıttığının belgeleri devlet arşivlerinde duran bu karanlık kişiye Galatasaray'ın ne vefa borcu olabilirdi ki?.
Polat'ın Sezgin'e kişisel vefa borcu varsa, Polat Holding İmparatorluğu'nun başında oturuyordu. Orda iş verebilir, böyle vazgeçilmez bir yönetici ise Holding'e Ceo bile yapabilirdi.
Ama Adnan Polat, hele de çok kritik kongre öncesi "Bu adamı yanından at" diyen en yakınlarını dahi dinlemedi. Kaybetme pahasına "Adnan Sezgin" dedi, ya da dedirtildi. Camiada herkesin nefret ettiği Sezgin'i vazgeçilmez adam yaptı.
Neden?..
İki Adnan arasında bir sır vardı ve bu sır, Adnan Polat'ı da, Galatasaray'ı da bitirdi. [page_end]
İki Adnan arasında bir sır vardı ve bu sır, Adnan Polat'ı da, Galatasaray'ı da bitirdi.
Transfer sezonu başında yurt dışında transfer peşinde koşan, genç, başarılı ve tribünlerin sevgilisi asbaşkan Haldun Üstünel apar topar geri çağrıldı.
Üstünel ve Polat, adı bir zamanlar Galatasaray Adası olan, Suada'da buluştular. Haldun açıkça "Ya Adnan Sezgin, ya ben" teklifi yaptı.. Adnan Polat "Tamam ama Sezgin'in yerine adam bul" dedi. Haldun bu söze güvenip Lütfi Arıboğan'a gitti. Yıllardır Futbol Federasyonu'nu yöneten eski Galatasaray Kaptanı, Haldun'a "Gelirim" dedi. Haldun, haberi Adnan Polat'a verdi. Polat "Peki, derhal görüşürüm" diye söz verdi. Aradan haftalar geçti. Polat'ın Haldun'u uyuttuğu ortaya çıktı. Haldun "Ben de o zaman Adnan Sezgin ile çalışmam" diyerek, Futbol AŞ. yönetiminden istifa etti. Kulüp yönetiminde kaldı.
Ne var ki bu defa da Adnan Sezgin, Haldun Üstünel'i istemiyordu. Yönetimde bile.. Ondan ötesini iyi haber alan bir Galatasaray muhabirinden dinledim..
"Polat, Sezgin'in isteği üzerine, Üstünel'i bitirme kararı verince, tribün liderlerini çağırdı. Niyetini açıkladı. Liderler, kapalı tribün bilet kontenjanlarının arttırılması karşılığı anlaştılar. Kapalı biletlerinin resmi satışı durduruldu. Biletler kapı önünde fahiş fiyatla elden satılmaya başlandı. Tribün liderleri taraftara baskı yaparak başkana ve yönetime protestoları ve Üstünel lehine tezahürat yapılmasını da önlediler. Tribün liderlerini ayarlayan Polat bu arada, Haldun Üstünel'in istifasını istedi."
Üstünel "Ben iyi bir Galatasaraylıyım. İyi bir Galatasaraylı olarak başkanımın isteğine uyuyorum" dedi ve hemen istifasını açıkladı.
Ardından Murat Yalçındağ, Cemal Görkey ve Ali Haşhaş'ın da istifaları bekleniyordu. Bu istifalar Polat'ı sarsacak ve olağanüstü kongre ortamı yaratacaktı. Ne var ki bu üçlü beklenmedik şekilde sessizliğe büründüler. Böylece Sezgin/Rijkaard ikilisi Galatasaray'ın başında kaldılar.
Cuma gecesi Sortie'de bir Galatasaray taraftarı yanıma geldi ve bana el yazısı ile yazılmış bir mektup verdi. Bu mektubu ertesi gün Polat'a yolladım. İçinde yazanlar, Galatasaray muhabirinin bana anlattıklarını bire bir doğruluyordu.
"Bunlar paralı asker olmuş, kapalı bileti satıyorlar. Resmi satış yok. 100 liralık bilet gişede değil, kapı önünde 200 liraya elden satılıyor. Protestoyu da engellediler. Protesto eden taraftarı, kızlar dahil dövdüler, korkutup stattan uzaklaştırdılar. Bunlar çete olmuş. Pek çok arkadaşım onlardan korkup kombine almadı.."
Adnan Polat, mektubu okuyunca "Hıncal bunlara inanmaz" demiş. Bir hafta arayla ayni şeyleri bana bir Galatasaray muhabiri "Böyle oldu", ardından hiç tanımadığım bir taraftar "Yaşadım" diye anlatırsa, sen olsan neye inanırsın Adnan?.
Şimdi görev Maliyecilere (Çünkü bu bedava dağıtılan biletlerin üzerinde "Fiyatı: 00.00" yazıyormuş. Yani davetiye kontenjanından. Dağıtan parayı cebinden ödemesin diye..) ve polise düşüyor. [page_end]
Şimdi görev Maliyecilere (Çünkü bu bedava dağıtılan biletlerin üzerinde "Fiyatı: 00.00" yazıyormuş. Yani davetiye kontenjanından. Dağıtan parayı cebinden ödemesin diye..) ve polise düşüyor.
Bedava bilet dağıtmak vergi kaçakçılığına giriyor. Tribün liderlerine açıktan bol bilet vermek ise, Futbolda Şiddet yasasının açık ihlali..
Maliye ve polis incelemesinde Galatasaray ve Adnan Polat için de fayda var. İşin aslı yoksa, giderek yayılan bu çirkin iddialar resmi makamlar tarafından yalanlanmış olur, Polat'ın adı da temize çıkar.
Ne var ki, adının bu olayda temize çıkması Adnan Polat'ı artık kurtarmaz.
Adnan Polat, Galatasaray'ın başında kalma şansını artık yitirmiştir.
Yapacağı tek doğru şey, olağanüstü kongre kararı alarak istifa etmek, adaylığını koymayacağı kongrede, bir özeleştiri yaparak camiadan özür dilemek ve eski başkanlar safındaki yerini almaktır.
Bunu yapmazsa, ilk kongrenin ardından, ihraç talebi ile Onur Kurulu'na sevk edilen ilk eski başkan olarak tarihe geçebilir.
Sevgili dostumun bu durumlara düşmesini istemem.
Bursa maçı sırasında kameralar sık sık onu gösterdi. İzlerken gerçekten içim sızladı. Adnan'a yürekten acıdım. Bu hale, bile bile düştüğünü bildiğim halde acıdım.
Daha da acınacak hallere düşmeni istemiyorum Sevgili Adnan..
Lütfen bırak..
Galatasaray için bırak..
Kendi adın, sağlığın, ailen için bırak!. Lütfen bırak!.
Hıncal Uluç/Sabah