Sıkıyorsa Arda açıkça söylesin!
Haşmet Babaoğlu, Avusturya'ya attığı gol sonrası Arda Turan'ın gol sevincine farkılı bir yorum getirdi.
Sabah Gazetesi yazarlarından Haşmet Babaoğlu, Özge Aydın‘ın sorularını yanıtlarken, Avusturya’ya attığı gol sonrası Arda Turan‘ın gol sevincine de farkılı bir yorum getirdi.
İşte İşte Özge Aydın’ın röportajı:
2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri (A) Grubu maçında Türkiye, Avusturya’yı 2-0 yenerek kritik 3 puanı hanesine yazdırdı. Ortaya konulan futboldan memnun kaldınız mı?
Ortada futbol falan yoktu. Avusturya çok sıradan bir takım. Biz bu maçtan galip gelmemizin iki nedeni var; biri takım kötü oynasa bile kişisel yetenekleri ile sonuç alabilen futbolcularımız var. Diğeri de rakip o kadar kötü ki biz o takımdan her halükarda üstün kalıyoruz. Ama bu maçın temel özelliği bizi Belçika maçına taşıdı. Aslında bizim esas rakibimiz Belçika. Belçika’nın futbol grafiği yavaş yavaş yükseliyor, bizim futbol grafiğimiz ise duruyor. Biz bu grup elemelerine başladığımızdan beri yerimizde sayıyoruz. Yeni bir jenerasyona ihtiyacımız vardı. Hiddink ile bu yeni jenerasyonu yavaş yavaş yaratmaya başlıyoruz. Milli takımın yeni jenerasyonu 2008 Milli Takımı’na göre temposuz, yaratıcılıktan yoksun ve rakip kale önünde etkisiz. Bu üç özellik gelecek açısından hiç parlak değil.
Sizce Milli Takım bu gruptan çıkabilir mi?
Bu maçı hiçbir şekilde düşünmeyelim. Topla çok oynuyoruz ama hiçbir etkili atak yapmıyoruz. Ben Hiddink’in sonuna kadar kalıp çalışmasını ve kendine bir takım yaratmasını istiyorum. Avrupa Şampiyonası’na da gidemeyebiliriz. Ben hepsine razıyım. Ama benim ürküten şey şu oldu; orta sahada hep birbirine benzeyen futbolcularla oynadık. Bu yüzden tempomuz müthiş düştü. Böyle bir kadro tercihi maalesef bende kuşku yarattı.
Nuri Şahin çok donuktu.
Hayır, Nuri Şahin donuk değildi. Nuri Şahin Hiddink tarafından donduruldu. Aslında her şeye rağmen Nuri Şahin maçın en iyi adamlarından biriydi. Ama Hiddink onu geri dörtlünün önünde dondurdu. Nuri Şahin Bundesliga’nın topla en çok buluşan oyuncusu. Hiddink bu maçta Nuri Şahin’i Mehmet Aurelio gibi oynattı.
Hiddink’in Milli Takım’a neler katabileceğini ben Avusturya maçına bakarak göremedim. Uzun zamandan sonra ilk defa bir takım için “Niye Ahmet var da Mehmet yok” diye konuşmak durumunda kalıyorum. Kendime ferah bir vizyon çıkartamıyorum.
Maçtan sonra herkes mikrofonlara “Avusturya’nın doğru dürüst pozisyonu yoktu. Çok iyi oynadık” dedi. Buna TFF Başkanı Mahmut Özgener de dahil. Bu çok geri bir model. Rakip sadece bize karşı değil ki evinde oynadığı Belçika’ya karşı da gol pozisyonu bulamadı. Rakip zaten gol pozisyonu bulamıyor.Sen eğer milli takımı beğeneceksen beğenmenin sebebi sen kaç gol pozisyonu bulduğundur. İki golümüzde son derece kişisel çabalar ve becerilerle bulunmuş iki gol. Gol pozisyonumuz yok denilecek kadar az.
Avusturya karşısında 2-0 önde olmamıza rağmen tribünlerde hiç de tasvip etmediğimiz olaylar yaşandı. Belki de bu yüzden saha kapatma cezası bile alabiliriz.
Rezillik, namussuzluk. Milli takım şereftir. Bir milli takım maçında bayrağı yere atıp sopasını da rakip kaleciye atanlar da kusura bakmasınlar ama milli takımın şeref olduğunu anlayamamışlardır. Onların yaptığı da ayrı bir şerefsizliktir. Milli takıma ceza aldırmak onların çok önemli bir başarıları mı olacak? Hiç bana milli duygular ile davrandıklarını falan da anlatmasınlar. Serseri duygular ile yapılan bir davranış.
Arda Turan’ın milli maçtaki gol sevincini nasıl yorumluyorsunuz.
Biz niye bir gole doğru düzgün sevinemiyoruz? Biri gol atıyor sonra basın tribüne kol hareketi yapıyor. Öteki gidiyor “Bunu da yazın” diyor. Ben meslektaşlarımı da anlayamıyorum. Arda’nın bu hareketi için “Şirin bir şey yaptı” deniliyor. Neresi şirin. Yaptığı hareket bir küfürdür aslında. Arda yaptığı zaman şirin mi oluyor? Sıkıyorsa Arda açıkça söylesin. Hani herkese diyor ya “Sıkıyorsa bunu da yazın” diye. O da sıkıyorsa açıkça söylesin. Arda aslında çok iyi çocuk ama nasıl bu hallere geldi anlamak mümkün değil. Aynı şey Emre Belözoğlu için de geçerli. Dışarıda inanılmaz sakin ama sahaya gelince kendilerini dağıtıyorlar.
İşte İşte Özge Aydın’ın röportajı:
2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri (A) Grubu maçında Türkiye, Avusturya’yı 2-0 yenerek kritik 3 puanı hanesine yazdırdı. Ortaya konulan futboldan memnun kaldınız mı?
Ortada futbol falan yoktu. Avusturya çok sıradan bir takım. Biz bu maçtan galip gelmemizin iki nedeni var; biri takım kötü oynasa bile kişisel yetenekleri ile sonuç alabilen futbolcularımız var. Diğeri de rakip o kadar kötü ki biz o takımdan her halükarda üstün kalıyoruz. Ama bu maçın temel özelliği bizi Belçika maçına taşıdı. Aslında bizim esas rakibimiz Belçika. Belçika’nın futbol grafiği yavaş yavaş yükseliyor, bizim futbol grafiğimiz ise duruyor. Biz bu grup elemelerine başladığımızdan beri yerimizde sayıyoruz. Yeni bir jenerasyona ihtiyacımız vardı. Hiddink ile bu yeni jenerasyonu yavaş yavaş yaratmaya başlıyoruz. Milli takımın yeni jenerasyonu 2008 Milli Takımı’na göre temposuz, yaratıcılıktan yoksun ve rakip kale önünde etkisiz. Bu üç özellik gelecek açısından hiç parlak değil.
Sizce Milli Takım bu gruptan çıkabilir mi?
Bu maçı hiçbir şekilde düşünmeyelim. Topla çok oynuyoruz ama hiçbir etkili atak yapmıyoruz. Ben Hiddink’in sonuna kadar kalıp çalışmasını ve kendine bir takım yaratmasını istiyorum. Avrupa Şampiyonası’na da gidemeyebiliriz. Ben hepsine razıyım. Ama benim ürküten şey şu oldu; orta sahada hep birbirine benzeyen futbolcularla oynadık. Bu yüzden tempomuz müthiş düştü. Böyle bir kadro tercihi maalesef bende kuşku yarattı.
Nuri Şahin çok donuktu.
Hayır, Nuri Şahin donuk değildi. Nuri Şahin Hiddink tarafından donduruldu. Aslında her şeye rağmen Nuri Şahin maçın en iyi adamlarından biriydi. Ama Hiddink onu geri dörtlünün önünde dondurdu. Nuri Şahin Bundesliga’nın topla en çok buluşan oyuncusu. Hiddink bu maçta Nuri Şahin’i Mehmet Aurelio gibi oynattı.
Hiddink’in Milli Takım’a neler katabileceğini ben Avusturya maçına bakarak göremedim. Uzun zamandan sonra ilk defa bir takım için “Niye Ahmet var da Mehmet yok” diye konuşmak durumunda kalıyorum. Kendime ferah bir vizyon çıkartamıyorum.
Maçtan sonra herkes mikrofonlara “Avusturya’nın doğru dürüst pozisyonu yoktu. Çok iyi oynadık” dedi. Buna TFF Başkanı Mahmut Özgener de dahil. Bu çok geri bir model. Rakip sadece bize karşı değil ki evinde oynadığı Belçika’ya karşı da gol pozisyonu bulamadı. Rakip zaten gol pozisyonu bulamıyor.Sen eğer milli takımı beğeneceksen beğenmenin sebebi sen kaç gol pozisyonu bulduğundur. İki golümüzde son derece kişisel çabalar ve becerilerle bulunmuş iki gol. Gol pozisyonumuz yok denilecek kadar az.
Avusturya karşısında 2-0 önde olmamıza rağmen tribünlerde hiç de tasvip etmediğimiz olaylar yaşandı. Belki de bu yüzden saha kapatma cezası bile alabiliriz.
Rezillik, namussuzluk. Milli takım şereftir. Bir milli takım maçında bayrağı yere atıp sopasını da rakip kaleciye atanlar da kusura bakmasınlar ama milli takımın şeref olduğunu anlayamamışlardır. Onların yaptığı da ayrı bir şerefsizliktir. Milli takıma ceza aldırmak onların çok önemli bir başarıları mı olacak? Hiç bana milli duygular ile davrandıklarını falan da anlatmasınlar. Serseri duygular ile yapılan bir davranış.
Arda Turan’ın milli maçtaki gol sevincini nasıl yorumluyorsunuz.
Biz niye bir gole doğru düzgün sevinemiyoruz? Biri gol atıyor sonra basın tribüne kol hareketi yapıyor. Öteki gidiyor “Bunu da yazın” diyor. Ben meslektaşlarımı da anlayamıyorum. Arda’nın bu hareketi için “Şirin bir şey yaptı” deniliyor. Neresi şirin. Yaptığı hareket bir küfürdür aslında. Arda yaptığı zaman şirin mi oluyor? Sıkıyorsa Arda açıkça söylesin. Hani herkese diyor ya “Sıkıyorsa bunu da yazın” diye. O da sıkıyorsa açıkça söylesin. Arda aslında çok iyi çocuk ama nasıl bu hallere geldi anlamak mümkün değil. Aynı şey Emre Belözoğlu için de geçerli. Dışarıda inanılmaz sakin ama sahaya gelince kendilerini dağıtıyorlar.